Ben bir şeyin peşindeyken sen bu iskelede mi takılıyorsun yani? | Open Subtitles | تتسكع على هذا الميناء بينما أنا على وشك الوصول الى شيء |
Sürekli işten geç çıkıyorsun ve ofiste uyuyorsun ve bu arada barlarda, beş para etmez kadınlarla takılıyorsun. | Open Subtitles | دائما ما تتحدث حول عملك لوقت متأخر و نومك فى المكتب، بينما انت تتسكع فى الحانات و تلتقط القمامة |
Nişanlıydınız, ayrıldınız gay olduğun ortaya çıktı ve evde olmadığı zamanlarda onun dairesinde takılıyorsun. | Open Subtitles | أعني، كنتمامخطوبان،ثم أنفصلتما، ثمأعلنتأنكشاذ ،أو أياً كان، وأنت الآن فقط تتسكع في شقتها |
Ve dokunduğu her şeyi yakan biri ile takılıyorsun. | Open Subtitles | وانت تخرجين مع رجل يشعل كل شيئ يلمسه |
Hala bu serseriye mi takılıyorsun? | Open Subtitles | ألازلت ترافق هذا الخاسر؟ |
Şu aptal şapkası olan dedektifle takılıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتسكع مع هذا المحقّق. المحقّق ذو القبعة السخيفة. |
Bu akşam yanlış insanlarla takılıyorsun, tatlım. | Open Subtitles | كنت تتسكع مع الناس الغلط هذه الليلة يا عزيزي. |
Süper modellerle, rock yıldızlarıyla falan takılıyorsun. - Bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | أنت تتسكع مع العارضات والنجمات أنت لا تحتاجني |
Şu haline bak bu kadar paranla, kızlarla takılıyorsun. | Open Subtitles | أنظر إلى حالك، تتسكع هناك مع فتياتك ونقودك. هل تشعر بالسعادة؟ |
Beş para etmez bir çocukla niye takılıyorsun, anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا تتسكع مع فتى متشرد |
Bütün gün binanın batı tarafında Seinfeld'le takılıyorsun beraber gülüyorsunuz, hayatlarınızı harcıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تتسكع بالجانب الغربي من المبنى معساينفيلدطوالاليوم... تضحكون فقط... وتضيع حياتك |
...ve sen gece klüplerinde mi takılıyorsun? | Open Subtitles | بينما كنت تتسكع بهذه النوادي الليلية |
Yine o maymunla takılıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لقد كنت تتسكع مع القرد ثانية أليس كذلك؟ |
Bir Suzuran serserisi ile mi takılıyorsun? | Open Subtitles | لقد كنت تتسكع مع غلام من سوزوران ؟ |
Şimdi de sen, eski kız arkadaşımla takılıyorsun. | Open Subtitles | والأن أنت تخرجين مع حبيبتي السابقة |
Hala Charlie'yle mi takılıyorsun? | Open Subtitles | الا زلت ترافق شارلي .. |
Bana takılıyorsun ve ben Tanrı ile öyle çalışmam. | Open Subtitles | , أتعلمين أنتي تعبثين معي . وأنا لا أعبث مع الله بهذه الطريقه |
hadi ama bebeğim, ben seni zar zor görebiliyorken sen hergün arkadaşlarınla takılıyorsun | Open Subtitles | عزيزي ، هيـــا ، إنكَ تخرج مع اصدقــائك كل يومـ |
Bir saat sonra arabayı buluyoruz ve bu hıyarla takılıyorsun. | Open Subtitles | وبعد ساعة نعثر على السيّارة ويصدف أنّك تتسكّع مع هؤلاء الأوغاد. |
Zevk için hafta sonlarında özel ders veriyorsun ve de Yıldızlar ve Gezegenler grubuyla takılıyorsun. | Open Subtitles | وأجل للمرح، تحبين التدريس في عطلة نهاية الأسبوع لتُمضي بعض الوقت مع الأولاد الصغار اللطيفين |
Belli ki benimle beni eşcinsel sandığın için takılıyorsun. | Open Subtitles | أنت تتسكعين معي فقط لأنك ظننت بأني مثليه |
Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? İneklerle takılıyorsun. | Open Subtitles | استمع لنفسك يا رجل ، أنت تخرج مع مغفلين |
Kocan ve yengen zor işler yaparken sen arkadaşlarınla takılıyorsun. | Open Subtitles | زوجكِ و أختكِ محاميان يقومون بكل الأعمال الشاقه بينما أنتِ تتسكعين مع أصدقائكِ |
Çekingen ve aval takılıyorsun. | Open Subtitles | القليل من التذمر والضعف الشديد إذا سألتني |
Peki sen niye o kadar genç biriyle etrafta takılıyorsun? | Open Subtitles | و لماذا تعبث مع شخص ما صغير جداً؟ |