| Deri pantolon, misk kolonyası, takılar. | Open Subtitles | بنطال جلدي، رائحة كولونيا عتيقة، مجوهرات |
| Dolabında kazılıp çıkartılmış takılar bulan Caleb değil. | Open Subtitles | حسنا ,كيليب لم يجد مجوهرات في خزانته |
| Zengin olmalı uzak limanlara yelken açmalı, bilmediğim yemeklerin tadına varmalı kendime parlak takılar almalı ve Hideko'yu düşünmemeliyim. | Open Subtitles | بأنني أود أن أصبح ثرية وبعدها أغادر لميناء بعيد و آكل الأطعمة اللذيذة ...أشتري مجوهرات لامعة و |
| Keçeli kalem, renkli kağıtlar ve takılar hazır ve düşündüm ki hepimiz "Sue ve Babası'nın Yazı" kitabı için.. | Open Subtitles | لدي أقلام ,ستنسيل و جواهر ظننت أنه بإمكان كلاً منا تزيين صفحة |
| Baa, senin için güzel takılar ve giysiler yaptırdı. | Open Subtitles | لقد احضرت با ملابس ومجوهرات جميلة مصنوعة لك |
| Cep telefonları, şapkalar, yüzükler ve takılar kutuya. Orada kal. | Open Subtitles | الهواتف الخلويّة ، القبّعات ، الخواتم السلاسل ، في السلّة |
| Ruj, parfüm, sahte takılar gibi. | Open Subtitles | مثل أحمر الشفاه، عطور، مجوهرات |
| takılar, kozmetik, spor ürünleri, elektronik, | Open Subtitles | مجوهرات ، ادوات رياضية ، الكترونيات |
| Ona Mark D'den takılar aldığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه أحضر لها مجوهرات |
| Kıyafetler, takılar, sesler? | Open Subtitles | ملابس, مجوهرات, أصوات؟ |
| takılar, giysiler, saçlar gibi. | Open Subtitles | مجوهرات ، ملابس ، شعر |
| Kıyafetler, takılar falan satıyordum. | Open Subtitles | ملابس ، مجوهرات تلك الاشياء |
| Saçma sapan takılar. | Open Subtitles | إنها مجوهرات سخيفة |
| Ve ev yapımı takılar hazırlarlar... | Open Subtitles | ويصنعوا مجوهرات منزليّة... |
| Çeşitli takılar. | Open Subtitles | مجوهرات متنوعة |
| Crystal evdeki herkese boncuk kolyeler ve takılar yaptı. | TED | غزلت "كريستال" خرزات وصنعت جواهر لجميع مَنْ في الدار. |
| Bütün bu takılar gerekli miydi? | Open Subtitles | هل كل هذه جواهر ضرورية ؟ |
| Daha güzel takılar takardım. | Open Subtitles | أضع جواهر أفضل لا أعلم . |
| Yüksek topuklar, takılar filan. | Open Subtitles | كعب عالي، ومجوهرات... |
| Cep telefonları, şapkalar, yüzükler ve takılar, hepsini çıkarın ve kutuya koyun. | Open Subtitles | الهواتف الخلويّة ، القبّعات الخواتم و السلاسل إنزعوهم وضعوهم في السلّة |