| Teşkilat'ın talimatlarını sorgulama, Scorpio. | Open Subtitles | انت لا توجه التعليمات داخل الوكاله , ايها العقرب |
| Evrendeki her şeyin talimatlarını onlar yazıyorlar. | Open Subtitles | إنهم من يأتون بكل تلك التعليمات .لكل شيء في الكون |
| O fünyeyi bu otele getirecektim ve talimatlarını bekleyecektim. | Open Subtitles | أحضرت ذلك المفجر لهذا الفندق وأنتظرت التعليمات |
| "Ona söyle, sen benim vekilimsin. Senin talimatlarını yerine getirsin", dedi. | Open Subtitles | قال، "أخبرها أننا نتحدث كشخص واحد، وهى ستتبع تعليماتك مثلى تماماً". |
| Artık senin talimatlarını uygulamıyorum. | Open Subtitles | انا لا أتّبع تعليماتك بعد الآن. |
| Stewart... Wolseley'i sıkıştırmayın. Onun talimatlarını görmediniz. | Open Subtitles | ستيوارت ، لا تكن قاسيا مع ووليسلى انك لم ترى تعليماته |
| Diğer talimatlarını bekliyoruz. | Open Subtitles | نحن في انتظار مزيد من التعليمات. |
| Çıkınca, sonraki talimatlarını veririm. - Anladım. | Open Subtitles | سأعطيك المزيد من التعليمات عندما تخرج |
| Sana yeni talimatlarını haber vereceğim. | Open Subtitles | سوف اتواصل معك من اجل التعليمات |
| Kullanma talimatlarını daha dikkatli okuman gerekebilir. | Open Subtitles | عليك أن تقرأ التعليمات بحرص أكثر |
| Son talimatlarını bekliyorum. | Open Subtitles | انا جاهز لتلقى التعليمات النهائيه |
| Çingene ağzını kapat ve talimatlarını dinle. | Open Subtitles | أغلق فمك الغجريّ اللعين و اصغِ إلى التعليمات " ســـابقاً " |
| Richard talimatlarını iletti. | Open Subtitles | كان (ريتشارد) يحضر لي تعليماتك كل تلك القصاصات من الورق |
| talimatlarını yerine getireceğim, söz. | Open Subtitles | سأتبع تعليماتك, أعدك. حسناً. |
| talimatlarını o zaman gönderirim. | Open Subtitles | عندها سأرسل لك تعليماتك |
| talimatlarını anlamışsındır umarım. | Open Subtitles | أنت تفهمين تعليماتك كما آمل |
| Zero'yla bağlantı kuramıyoruz, talimatlarını beklemek istesekte... | Open Subtitles | نحن لا نستطيع الاتصال بزيرو حتى لو اردنا انتظار تعليماته |
| Kral'ın talimatlarını Avam Kamarası'ndan alacaksınız ve benimkileri de tabii. | Open Subtitles | ستصلك تعليماته من مجلس العموم - ومن خلالي. |
| Kira ona talimatlarını veriyor ve mesajlarını okutturuyor. | Open Subtitles | كيرا) أعطاها تعليماته وجعلها تقرأ رسائله) |
| İçeri girdiğimizde talimatlarını bekliyoruz. | Open Subtitles | وقوفه الى جانب لتعليمات مرة واحدة نحصل على الداخل. |
| Ancak, jüri talimatlarını takip ederek, yasaya saygı gösteren bir insan olarak pes ettim. | TED | ومع ذلك، حسب تعليمات القاضي، وكوني شخصاً يحترم القانون استسلمت. |