Ancak gerçek çok daha akıcı ve iyi ya da kötü, sık sık kendimize anlattığımız tamamlanmamış hikâyelerdir. | TED | ولكن الواقع أكثر ليونةً. غالباً ما تكون كلمتا جيد وسييء قصصاً غير مكتملة نخبر أنفسنا بها |
Oraya nasıI geldikleri ve neden tamamlanmamış oldukları hâlâ anlaşılamamıştır. | Open Subtitles | كم وصلوا إلى هناك ولماذا الحلقات غير مكتملة لـيس مفهـوماً حـتى الآن ؟ |
Yaşamı henüz tamamlanmamış bir kitap olarak düşünün. | TED | افترضوا أن الحياة كتاب، كتاب غير مكتمل بالتأكيد. |
Evet.Odada ki tamamlanmamış filozof taşı yetersiz. | Open Subtitles | أجل كمية حجر الفلاسفه الغير مكتمل في هذه الغرفه لا تكفي |
Bildirisi hatalarla ve tamamlanmamış çalışmalarla doluydu. | Open Subtitles | أوراقه ممتلئة بالأخطاء و الاعمال الغير منتهية |
Grable'ın öldüğü araba kazasıyla ilgili polis raporu ne yazık ki tamamlanmamış. | Open Subtitles | تقرير الشرطة فى حادث السيارة ذكر أنه لم يكتمل |
-Küçük bir hediye, bir kız için, bunsuz tamamlanmamış olan. | Open Subtitles | هدية صغيرة للفتاة التي لن تكتمل الا بها ماذا حدث؟ |
İnsanlığın şansına, sana onun tamamlanmamış bir versiyonunu verdim. | Open Subtitles | ومن حظ الانسانية أني اعطيك نسخه غير مكتمله منه |
İyi. Kurduğumuz yolla, Atwood'un bunun tamamlanmamış olduğunu anlaması zaman alacak. | Open Subtitles | جيد، فالطريقة التي قمنا بأعدادها بها ستأخذ وقتاً من أتوود ليلاحظ بأنها غير مكتملة |
Birşeyler yanlış. Sanki algoritma tamamlanmamış gibi. | Open Subtitles | كأنهم قد شعروا بأن الخوارزمية غير مكتملة |
Ona da, bana da cevap verebilirsin. Ne demek tamamlanmamış? | Open Subtitles | فلتجب على أياً منا، ماذا تعني بغير مكتملة ؟ |
Ona da, bana da cevap verebilirsin. Ne demek tamamlanmamış? | Open Subtitles | فلتجب على أياً منا، ماذا تعني بغير مكتملة ؟ |
Bu tamamlanmamış bir tercüme. Ne söylemek istediği konusunda emin olamayız. | Open Subtitles | إنها ترجمة غير مكتملة ونحن لسنا متأكدين بالضبط مما قيل؟ |
Hangi bölümün tamamlanmamış olduğunu söylediğinizi hatırlayamadım. | Open Subtitles | لم اعرف اي جزء تقصد الذي قلت انه غير مكتمل |
Standart Model'in tamamlanmamış olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | جميل جدا نحن نعلم أن النموذج القياسي غير مكتمل |
Temiz, basit, ve umutlandırıcı bir şekilde tamamlanmamış. | Open Subtitles | إنه مرتب، وبسيط، وغير مكتمل على حدٍّ مثير. |
Benim hâlâ tamamlanmamış işlerim var. | Open Subtitles | لديّ بعض الأعمال الغير منتهية. |
tamamlanmamış işler. Bunları kaldıramayacak kadar çok şey yaşamışsın... | Open Subtitles | غير منتهية ولقد مررت بأكثر من اللازم |
Model tamamlanmamış gibi. İpler hâlâ bir araya geliyor. | Open Subtitles | كما لو أن النمط لم يكتمل بعد ما زالت الرمال تُرسم |
Sahip olduğum tek şey... tamamlanmamış bir bölüm... | Open Subtitles | أعني ، كل ما أنا أعمل عليه ، هو لحنٌ لم يكتمل |
tamamlanmamış olmasına rağmen, hala değerli. | Open Subtitles | على الرغم من انها لم تكتمل و لكنها ستكون ذات فائدة |
Ayrıca sağ kaval kemiğinde ve fibulada ölüm esnasında tamamlanmamış kırıklar buldum. | Open Subtitles | كما انني وجدت بعض الكسور الغير مكتمله في الجزء الامامي من عظمتي الساق الكبرى و الصغرى |
İmparatorluk Sarayı'nı yaparken bile daima bir yeri tamamlanmamış bırakıyorlar. | TED | حتى خلال بناء القصر الإمبراطوري، فإنهم يدعون قطعة غير كاملة. |
Elimizde yaşaması için birkaç saati kalmış bir kadın, tamamlanmamış bir profil,ve sinir buhranının sınırında bir polis şefi var. | Open Subtitles | لديناإمرأةليسلها فيالحياةغيرساعات. القصة ناقصة ، ورئيس الوحدة عليحافةالإنهيارعصبياً. |
O tamamlanmamış. | Open Subtitles | إنها غير مُكتملة |
Tabi ya! Bu evde tamamlanmamış pek çok iş var. | Open Subtitles | نعم، هناك الكثير من العمل غير المكتمل في هذا المنزل |