| Jim'le zaten tanıştınız. Bu yüzden onu takdim etmeye gerek yok. | Open Subtitles | قابلت جيِم، لذا لا يوجد هناك حاجةَ للمقدمة |
| Sadece başka biriyle tanıştığından haberim yoktu. Siz nasıl tanıştınız bakalım? | Open Subtitles | لم أدرك فقط أنّه التقى خليلة جديدة، إذًا كيف تقابلتما تحديدًا؟ |
| Erken geldin. tanıştınız sanırım. | Open Subtitles | أتيتِ مبكراً، أعتقد أنكما التقيتما قبلاً. |
| Bay Doyle, üst kat komşunuz Eli ile tanıştınız mı? | Open Subtitles | السيد دويل، هل التقيت جارتك الجديدة في الطابق العلوي، إيلي؟ |
| Sevişirken hiç tırmalanmadınız mı? Yani siz ikiniz işte tanıştınız. | Open Subtitles | ألم يتم خدشكَ و أنتَ تمارس الحب من قبل؟ إذن لقد إلتقيتما في العمل |
| İleri imalat robotları ile tanıştınız mı? | TED | هل التقيتم فعلاً بروبوتات التصنيع المتقدمة؟ |
| -Kendine gel. Onu seviyormuş. Daha yeni tanıştınız. | Open Subtitles | هل سمعت نفسك كيف تحبها وانت قابلتها للتو |
| - Şerif Ali. Teğmen Lawrence, sanırım Şerif Ali'yle tanıştınız. | Open Subtitles | الملازم لورنس اعتقد انك قابلت الشريف على |
| Milletvekili Trent, Mason Storm'la ne zaman tanıştınız? | Open Subtitles | اسيمبليمان ترينت , متى قابلت ماسون ستورم ؟ |
| Ee, şu aşağılık herif Andy ile nasıl tanıştınız? | Open Subtitles | لذا , كيف قابلت ذلك الاحمق أندي على أية حال؟ |
| Sanırım Ronny ile Lake District'de tanıştınız, Bayan Quested? | Open Subtitles | أعتقد أنك أنت و روني تقابلتما في مقاطعة البحيرة؟ |
| İkiniz tanıştınız, aşık oldunuz, ve bir çeşit öteki gerçeklikte sekiz yılınızı beraber geçirdiniz. | Open Subtitles | انتما الاثنان تقابلتما ووقعتما في الحب وقضيتما 8 سنوات سويه في واقع غير واقعنا |
| Yetişkin olarak tanıştınız ve görünüşe göre sınır sorununuz var. | Open Subtitles | أنتما لم تتربيا معاً , كما تعلم، تقابلتما و انتما بالغان و أنت لديك مشكلة في حفظ الحدود |
| Soğuk bir sonbahar sabahı kreş otobüsü durağında tanıştınız. | Open Subtitles | التقيتما في يوم خريفي رطب في موقف باص روضة الأطفال |
| - Ee, ikiniz nasıl tanıştınız? - Beverly Hills'deydik. | Open Subtitles | إذا, كيف التقيتما كنا في بيفرلي هيلز. |
| ikiniz nasıl tanıştınız? - Beverly Hills'deydik. | Open Subtitles | إذا, كيف التقيتما كنا في بيفرلي هيلز. |
| 1940'larda Bay ve Bayan Macabee'lerle tanıştınız mı? | Open Subtitles | في عام 1940 هل التقيت بالسيد والسيدة ماكابى ، معلمى المدرسة ؟ |
| Peki, siz ikiniz ne zaman tanıştınız? | Open Subtitles | إذن متى إلتقيتما أنتما الإثنان؟ |
| Nasıl tanıştınız, neler planlıyorsunuz türünden sorular. | Open Subtitles | حول كيف التقيتم ما هى مشروعاتكم وما شابه ذلك |
| - Orada mı tanıştınız? | Open Subtitles | وتلك كانت المرة الأولى التي قابلتها بها؟ نعم، كانت.. |
| Bu adamla nerede tanıştınız? | Open Subtitles | هذا الرجل، أين قابلته للمرة الأولى ؟ من أين جاء ؟ من هو ؟ |
| Afedersiniz. Kocanızla böyle mi tanıştınız? | Open Subtitles | معذرة، هل هكذا تعرفت على زوجك؟ |
| Yenge, Kont Cavriaghi Milano'dan geldi. Onunla, Palermo'da tanıştınız, generalle birlikte gelmişti. | Open Subtitles | خالتي، هذا الدون "كافرياجي" من "ميلان" لقد قابلتيه من قبل في "باليرمو" |
| Peki ya diğerleri? Onlardan biriyle dün geceden önce tanıştınız mı? | Open Subtitles | وبقية من جاؤوا تباعاً للمشفى هل إلتقيت بأي منهم قبل الأمس؟ |
| Yani, hiç sizi öldüreceğini düşündürecek kadar, çekici biriyle tanıştınız mı? | Open Subtitles | هل قابلتِ شخصاً حيث كان الانجذاب شديدللغاية, لدرجة أنكِ شعرتِ أنه سيقتلكِ؟ |
| Tahminimize göre ikinizin ilk defa hukuk bürosunda tanıştınız. | Open Subtitles | نعتقد أن هذا حيث إلتقيتم لأول مرة عند المحامين |
| - Kocanızın iş ortaklarından... herhangi biriyle tanıştınız mı? | Open Subtitles | هو غالباً من يقوم بسداد الضرائب هل قابلتي أي من مساعديّ زوجك بالعمل؟ |
| Öyle sörlü mörlü konuşmanıza hiç gerek yok. Bu arada sizler tanıştınız mı? | Open Subtitles | لا أريد أياً من هذا الخطاب الرسمي بالمناسبة هل قابلتم بعضكم ؟ |