ويكيبيديا

    "tanıdığı" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تعرفه
        
    • يعرفهم
        
    • يعرفها
        
    • عرفه
        
    • عرفته
        
    • معارف
        
    • عرفها
        
    • تعرفهم
        
    • مألوف
        
    • يعرفني
        
    • قابلها
        
    • معارفه
        
    • تعرفونه
        
    • قابله
        
    • المعارف
        
    Kendini savunma dışında bir sebeple öldürdüyse tanıdığı iblisin yanına dönecektir. Open Subtitles لو قتلته لغرض الدفاع عن النفس، فإنّها ستعود للشيطان الذي تعرفه.
    Sonra da masa oyunlarını bu kadar seven tanıdığı tek adamı hatırladı. Open Subtitles ثم تذكرت الشخص الآخر الذي تعرفه والذي كان يحب هذه الألعاب كثيراً
    - Başka ülkelerden tanıdığı olduğuna dair bir şeyden söz etti mi? Open Subtitles هل تحدث عن أي أشخاص يمكن أن يعرفهم في بلدان أخرى ؟
    Güya Çinli ama Çin'den hiç tanıdığı yok. Ailesi de yok. Open Subtitles لقد أتت من الصين, لا أحد يعرفها و ليس لديها عائلة.
    Bir adamı öldürdük sonra tanıdığı herkesin hayatını yıktık. Open Subtitles قتلنا رجلا، ثمّ خرّبنا حياة كلّ شخص عرفه
    Uzun zamandır tanıdığı biri, yaz kampından ve şimdi ona çiçekler yolluyor, Ranger maçına götürüyor. Open Subtitles إنه شابٌ ما عرفته منذ.. الأبد.. من المخيم الصيفي
    Bu tür şeylerle ilgilenen arkadaşı veya tanıdığı var mıydı? Aman Tanrım. Open Subtitles هل كان يملك أصدقاءاً أو معارف يمارسون هذا النوع من السحر ؟
    Göndereceğimiz kişi, Brody ailesinin tanıdığı ve güvendiği biri olmalı. Open Subtitles من نرسله يجب أن يكون شخصاً تعرفه العائلة وتثق به
    "Lütfen bana zarar verme bebeğim." tanıdığı biriyle konuşuyor gibi. Open Subtitles أرجوك لا تؤذيني يا محبوبي يبدوا أنها تتحدث مع شخص تعرفه
    Neyse, Phoebe'nin onu tanıdığı iyi oldu, çünkü ona ciddi zarar vermek üzereydim. Open Subtitles مِن الجيّد أنّها كانت تعرفه. كنت على وشك إحداث الكثير من الضرر.
    Yani katil yakındı ve kişisel bir şeydi. Belki de tanıdığı biriydi. Open Subtitles إذاً القاتل كان مقرب وشخصي ربما شخص تعرفه
    Vergiler, kayıtlar, yüklü paralar gerekli. tanıdığı, güvenebileceği kişiler olmalı. Open Subtitles هناك ضرائب وسجلات وعملات متزعزعة وأناس يعرفهم ويثق بهم
    Oğlum otistik... Sadece tanıdığı kişilerle konuşur. Open Subtitles يعاني ابني من مرض التوحد و بالكاد يتحدث مع الذين يعرفهم
    Anlattığı ilk şey babası hakkındaydı, çok az tanıdığı, ölmüş olan ve hemen sonra ise annesi geldi, tanıdığı TED اولا كان يتحدث عن والده، والذي لم يعرف الكثير عنه الذي توفى، بعدها عن والدته، التي كان يعرفها
    Bu Suzan, Boris'in bir tanıdığı, ...güzel bir şarkıcı ve iyi dans ediyor. Open Subtitles نعم اسمها سوزان يعرفها بوريس مغنية جيدة و راقصة جيدة
    Babam, tanıdığı en şanslı insan olduğumu söylemişti. Open Subtitles ابي قال لي اني انا اكثر شخص محظوظ عرفه من قبل معقول؟
    Ön kapı kilitliydi bu da yapan kişi içerdeydi ya da tanıdığı biri olduğunu gösteriyor. Open Subtitles و الباب الأمامي كان مقفلاً, مما يعني أن الشخص الذي فعل هذا إما أنه كان لديه مفاتيح للشقة أو أنه كان شخصاً هي عرفته
    Bu tür şeylerle ilgilenen arkadaşı veya tanıdığı var mıydı? Open Subtitles هل كان يملك أصدقاءاً أو معارف يمارسون هذا النوع من السحر ؟
    Merhumu içimizden bazılarının çok iyi tanıdığı gerçeğinin cenaze törenine etki etmesine izin verilmeyecektir. Open Subtitles حقيقة أن بعضنا عرفها جيداً لا يمكن أن نتأثّر بعملية دفنها
    Bütün arkadaşları, neredeyse tanıdığı herkes beyefendidir. Open Subtitles وكذلك كل أصدقائها و كل من تعرفهم من البيض
    Kendisi bir dağ gorili. Herkesin yakından tanıdığı Bay Go'dan oldukça farklı. Open Subtitles هو غوريلا جبل على خلاف السّيد جو الذي كلّ شخص مألوف مع
    Beni herkesin tanıdığı bu yere getiremem ki onu. Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أحضره إلى حيث يعرفني كل شخص هنا
    Ramones'in "Road to Ruin" plağına sahip olan tanıdığı tek kızdı. Open Subtitles إذ كانت الفتاة الوحيده التي قابلها في حياته
    O kemeri ona tanıdığı biri vermiş olmalı. Open Subtitles لا بد وأن أحد معارفه أعطاه هذا الحزام وهذا هو القاتل
    İkinizin de tanıdığı ganimetin, kendisine sağlık ve iyi şans getireceği birisi var mı? Open Subtitles أهنالك شخصاً تعرفونه كلاكما قد يستخدم الصحة والحظ الموفق الذي قد تجلبه الغنيمة؟
    Sizin şimdiye kadar tanıdığı en iyi öğretmen olduğunuzu söylüyor. Open Subtitles -أوه ، أجل ويقول إنك أفضل مُعلم قابله فى حياته
    Bir tanıdığı aradım ve bize gerçek bir kek işi verdi. Open Subtitles اتصلت ببعض المعارف وجلبت لنا عمل حقيقي للكب كيك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد