Bu Merle denen adamı tanımıyorum. Ne iş yapar, neyle geçinir bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف هذا المدعو ميريل و لا أعرف عملة أو مصدر رزقه |
Bak, seni çok iyi tanımıyorum, ama ona bir şey olmasına izin verme. | Open Subtitles | أعرف أننى لم أعرفك جيدا لكن لا تجعله يصاب بسوء أعده إلي سالماً |
Bir seferde bu kadar çok erkekle birden sevişebilen bir kız tanımıyorum. | Open Subtitles | أبدا لم أعرف فتاة ضاجعت هذا العدد من الرجال فى مرة واحدة |
Ben seni tanımıyorum. Yani sana borcum yok. Saso'nun var. | Open Subtitles | و أنا لا أعرفك لذا دينك مع ساسو وليس معي |
-Matematiksel olarak imkansız. -Ondan hoşlanmadığımı kim söyledi. Onu daha tanımıyorum sadece. | Open Subtitles | حسابياً هي ممكنة من قال أنني لا أحبها انا فقط لا أعرفها |
Maalesef, bu davaya ücretsiz olarak bakacak bir avukat tanımıyorum. | Open Subtitles | ولسوء الحظ لا اعرف اي محامي بأخذ القضيه للمصلحة العامه |
Gördüğüm kızı tanımıyorum bile. Ayrıca gördüğümüz hayaller bizi buraya getirdi. | Open Subtitles | لا أعرف تلك الفتاة , و كل ذلك قادنا إلى هنا |
Bunu yapmak isteyen kimseyi tanımıyorum. Hatta ne olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | فلا أحد يريد عملاً مثله حتّى أنّني لا أعرف معنى ذلك |
Çocuğu tanımıyorum bile. Onun için neyin iyi olduğuna nasıl karar veririm? | Open Subtitles | لا أعرف تلك الفتاة حتى كيف يفترض أن أقرر ما الأفضل لها؟ |
Yalnızca iyilik için uğraşan bir tane bile ajan tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف جاسوساً الذي يفعل ذلك من أجل الخير الأعظم |
Oğlunuzu tanımıyorum leydim ancak izin verirseniz size hizmet edebilirim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف أبنك يا سيدتي لكني سأخدمك إذا أردتي |
Yani, seni tanımıyorum ama dürüst olmak gerekirse, seni seks aracı olarak kullanacaktım. | Open Subtitles | أعني أنني لا أعرف ذلك ولكن في الواقع، كنتُ سأستخدمُكَ كدمية لحمية عملاقة |
Seni tanımıyorum Frank ama anladım ki ikimiz de burada kurban rolündeyiz. | Open Subtitles | لا أعرفك يا فرانك ولكن خطرَ لي بأنه أنا وأنت ضحايا هنا |
Sana bir taksi çağırayım diyecektim çünkü cidden seni tanımıyorum. | Open Subtitles | كنت سأقول أنني سأطلب لك سيارة أجرة لأنني لا أعرفك |
Ben çoğu kişiden hoşlanmam. Sizden de hoşlanmıyorum ve hatta sizi tanımıyorum bile. | Open Subtitles | أنا لا أستلطف الجميع تقريباً، أنا لا أستلطفك رغم أنّني لا أعرفك حتّى. |
Onu sevdiğim için ona oy veriyorum ama onu çok fazla tanımıyorum. | Open Subtitles | أنا قمتُ بالتصويت لها لأنّني أحبها ؛ و لكنّي لا أعرفها جيداً |
Bu kullanıcıyı tanımıyorum ama o kodumuzu kullanarak hamilelik sırasındaki küçük hareketleri büyütmüş. | TED | في الحقيقة لا اعرف هذا المستخدم، لكنه او لكنها استخدمت برنامجنا لتكبير حركة البطن الدقيقة أثناء الحمل. |
Seni uzun süredir tanımıyorum ama sende bir sorun olabilir. | Open Subtitles | انا لم اعرفك منذ فتره طويله ولكننى اعتقد ان هناك شىء خاطىء بك |
Ben de sizi tanımıyorum. İzin verin de evinize kadar size eşlik edeyim. | Open Subtitles | . أنا لا أعرفكِ ايضاً . هل تسمحين لي أن أرافقك |
- Babamı nereden tanıyorsunuz? - Aslında tanımıyorum. | Open Subtitles | كيف تعرفين والدى فى الحقيقه انا لا اعرفه |
Diğer ikisini ise tanımıyorum, sanırım buraların çetesi gibi bir şeyler. | Open Subtitles | الإثنين الآخرين لا أعرفهم يظنون أنفسهم شئ مثل فريق الموت هنا |
Onu tanımıyorum bile. Kesebilirsin. Umurumda mı? | Open Subtitles | انا بصعوبة اعرفها اقطع رقبتها لماذا ساهتم ؟ |
Hayır. Bu adamın sapık olduğu belli ama onu tanımıyorum. | Open Subtitles | لا، أعني، واضح أنّ هذا الرجل مسخ، ولكنّي لا أعرفه |
- Bu kızı tanımıyorum. - Pekala, ilerleyin. | Open Subtitles | أنا لا أَعْرفُ هذه البنتِ حسناً، أنتما الأثنان، أبتعدا |
Seni bu konuşmayı yapacak kadar iyi tanımıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرفكم جيداً للتحدث معكم بشأن هذا |
Onları tanımıyorum. Ama Navarone'daki adamı tanıyorum! | Open Subtitles | اننى لا اعرفهم ولكننى اعرف الرجل الموجود فى نافارون |
Yani, seni tanımıyorum bile ve bir anda buraya taşınıyorum. | Open Subtitles | أَعني، أنا لا أَعْرفُك حتى وفجأة أَنا أنتقل إلى بيتك |
Eşinizi tanımıyorum, ama kimi kadınlar var, kocalarının iş yerlerine çok şahsi yaklaşırlar, anlatabildiysem. | Open Subtitles | أعني، أنا لا أعرفُ المرأَة، لكني أعرف أن هُناك بعض الزوجات تأخُذ مكتب زوجها على نحوٍ شخصيٍ جِداً، إذا فهمتَ قصدي |