Tanrı biliyor ya, ukalalığımızdan olsa gerek bundan uzaklaşmış gibi görünüyoruz. | TED | على الرغم من أن الله يعلم باننا في غطرستنا، مؤخراً، يبدو أننا قد انجرفنا بعيداً. |
Tanrı biliyor ya, sorunları çözmek için eksikliğimiz yok. | TED | الله يعلم , ، نحن لا نفتقر لمواجهة التحديات. |
Her ne kadar bu sırada benim kadar iyi görünmeyecek olsan da Tanrı biliyor ya, benden daha başarılı olacaksın. | Open Subtitles | الرب يعلم أنكِ ستقومين بعمل أفضل من كل ما قمت به رغم أنكِ لن تبدين بنصف الكفاءة بينما تفعلين ذلك |
Tanrı biliyor ya, ben bile doğru olmayan bir çok şeyden ötürü suçlandım. | Open Subtitles | الرب يعلم بأنني أتهمت بأمور كافية، لم تكن صحيحـة |
Sonuçlarıyla yaşamak zorundasın. Tanrı biliyor ya ben de öyle. | Open Subtitles | لذا أنت عش مع العواقب، يعلم الله أني قد عشتها. |
Tanrı biliyor ya, eski karımla tekrar birlikte olma şansı için adam öldürürdüm. | Open Subtitles | والله يعلم بأني سأقتل إذا كان هذا ما يتطلب لعودة زوجتي. |
Ama Tanrı biliyor ya, işimi hiç kolaylaştırmıyorsun. | Open Subtitles | ولكن الله وحده يعلم أنتِ لا تجعلِه من السهل. |
Tanrı biliyor ya, uzun zamandır evimizde. | Open Subtitles | الله يعلم . كان على أن أعرف فأنه يعيش فى المنزل منذ وقت طويل |
Tanrı biliyor ya, adama zam yapma vakti geldi de geçiyor. | Open Subtitles | الله يعلم كم سيكون ممتعاً حدوث ذلك حينها |
Tanrı biliyor ya, şu son birkaç günde ne kadar çok şeyle uğraştık. | Open Subtitles | الله يعلم كم من المصائب مرت خلال الأيام القليله الماضيه |
Tanrı biliyor ya, hiç oraya ayak basmadım. | Open Subtitles | أعني, الرب يعلم انني لن اضع رجلي في تلك الدولة |
Tanrı biliyor ya, güvenebileceğimiz tek kişi sensin. | Open Subtitles | لإن الرب يعلم أنك الوحيد الذى يمكننا الثقة به |
Tanrı biliyor ya, buraya her zaman yemekleri için gelmiyorlar. | Open Subtitles | الرب يعلم أنهم لا يأتون إلى هنا من اجل الطعام في كل وقت |
Aramızdaki sekiz yıl süren yazışma böyle başladı ve Tanrı biliyor ya, hiç kolay olmadı ama daima dürüst olduk. | TED | ومثَّل هذا بداية ثماني سنوات من المراسلات يعلم الله أنها لم تكن سهلةً قط، ولكن دائمًا صريحة. |
Tanrı biliyor ya, cadılar günü hazırlıklarına da yardım etmedi. | Open Subtitles | يعلم الله أنه لم يساعدنى فى إعداد زينة الهالوين |
Herkes hata yapar. Tanrı biliyor ya ben de istisna değilim. | Open Subtitles | الجميع يرتكبون الاخطاء والله يعلم اني مثلهم |
Tanrı biliyor ya, NID'nin neden Carter'ı kaçırmak isteyeceğine dair kafamda yüz tane neden var, ama yemin ederim, nerede olduğunu ve neden kaçırıldığını bilmiyorum. | Open Subtitles | الله وحده يعلم أننى يمكننى تحديد مائة سبب تجعل الإن أى دى يرغبون في خطف كارتر و لكن أقسم لكم أنا لا أعرف أين هي أو إلى أين خطفت |
Tanrı biliyor ya üç tane çocuğum olmasını hiç beklemiyordum. | Open Subtitles | الله أعلم لم أتوقع أن أرزق بثلاثة أطفال.. |
Tanrı biliyor ya, Don istese bahçesine onun için bir ev yaptırabilir. | Open Subtitles | الإله يعلم بأن دون بوسعه تحمل تكاليف بناء منزل له في فناءه الخلفي إن أراد |
Dün geceden beri, Tanrı biliyor ya her ikisinden de bolca yaşadın. | Open Subtitles | و منذُ ليلة أمس، الرب وحده يعلم كم أصبيتنا بالرعب. |
Tanrı biliyor ya Sasha yeterince çığlık attı. | Open Subtitles | والا ستواجهين ما حدث مع (ساشا)؟ |
Tarımı seviyorsun, Tanrı biliyor ya, o da cepte. | Open Subtitles | انك تحب الريف واليك ذلك انك تحب الزراعة والرب يعلم,قد نلت ذلك |
Tanrı biliyor ya, bu kadını, bahsettiğin arkadaşını şu an başka bir üzüntü yaşarken görmek istemem. | Open Subtitles | ويعلم الله ، هذا الصديق ، هذه المرأة التي نتحدث عنها أنا لا أريد أن أراها |
Tanrı biliyor ya, bunu hak etmiyorum ama size minnettarım. | Open Subtitles | يعلم الرب أننى لا أستحق ذلك لكنى حقاً ممتن |
Ama Tanrı biliyor ya, ellerinden geleni yaptılar. | Open Subtitles | لكن الرب أعلم كم حاولوا |
Tanrı biliyor ya, bu sefer hak ettik. | Open Subtitles | حسنٌ، الربّ يعلم بوجوب الترحيب. |
Tanrı biliyor ya, bu zamana kadar iyi sabrettim. | Open Subtitles | الكل يعرف بأنّني كنت صبور |