"tanrı biliyor ya" - Translation from Turkish to Arabic

• الله يعلم
• الرب يعلم
• يعلم الله
• والله يعلم
• الله وحده يعلم
• الله أعلم
• الإله يعلم
• الرب وحده يعلم
• والا ستواجهين
• والرب يعلم
• ويعلم الله
• يعلم الرب
• الرب أعلم
• الربّ يعلم
• الكل يعرف بأنّني

Tanrı biliyor ya, ukalalığımızdan olsa gerek bundan uzaklaşmış gibi görünüyoruz.
على الرغم من أن الله يعلم باننا في غطرستنا، مؤخراً، يبدو أننا قد انجرفنا بعيداً.

Tanrı biliyor ya, sorunları çözmek için eksikliğimiz yok.
الله يعلم , ، نحن لا نفتقر لمواجهة التحديات.

Her ne kadar bu sırada benim kadar iyi görünmeyecek olsan da Tanrı biliyor ya, benden daha başarılı olacaksın.
الرب يعلم أنكِ ستقومين بعمل أفضل من كل ما قمت به رغم أنكِ لن تبدين بنصف الكفاءة بينما تفعلين ذلك

Tanrı biliyor ya, ben bile doğru olmayan bir çok şeyden ötürü suçlandım.
الرب يعلم بأنني أتهمت بأمور كافية، لم تكن صحيحـة

Sonuçlarıyla yaşamak zorundasın. Tanrı biliyor ya ben de öyle.
لذا أنت عش مع العواقب، يعلم الله أني قد عشتها.

Tanrı biliyor ya, eski karımla tekrar birlikte olma şansı için adam öldürürdüm.
والله يعلم بأني سأقتل إذا كان هذا ما يتطلب لعودة زوجتي.

Ama Tanrı biliyor ya, işimi hiç kolaylaştırmıyorsun.
ولكن الله وحده يعلم أنتِ لا تجعلِه من السهل.

Tanrı biliyor ya, uzun zamandır evimizde.
الله يعلم . كان على أن أعرف فأنه يعيش فى المنزل منذ وقت طويل

Tanrı biliyor ya, adama zam yapma vakti geldi de geçiyor.
الله يعلم كم سيكون ممتعاً حدوث ذلك حينها

Tanrı biliyor ya, şu son birkaç günde ne kadar çok şeyle uğraştık.
الله يعلم كم من المصائب مرت خلال الأيام القليله الماضيه

Tanrı biliyor ya, hiç oraya ayak basmadım.
أعني, الرب يعلم انني لن اضع رجلي في تلك الدولة

Tanrı biliyor ya, güvenebileceğimiz tek kişi sensin.
لإن الرب يعلم أنك الوحيد الذى يمكننا الثقة به

Tanrı biliyor ya, buraya her zaman yemekleri için gelmiyorlar.
الرب يعلم أنهم لا يأتون إلى هنا من اجل الطعام في كل وقت

Aramızdaki sekiz yıl süren yazışma böyle başladı ve Tanrı biliyor ya, hiç kolay olmadı ama daima dürüst olduk.
ومثَّل هذا بداية ثماني سنوات من المراسلات يعلم الله أنها لم تكن سهلةً قط، ولكن دائمًا صريحة.

Tanrı biliyor ya, cadılar günü hazırlıklarına da yardım etmedi.
يعلم الله أنه لم يساعدنى فى إعداد زينة الهالوين

Herkes hata yapar. Tanrı biliyor ya ben de istisna değilim.
الجميع يرتكبون الاخطاء والله يعلم اني مثلهم

Tanrı biliyor ya, NID'nin neden Carter'ı kaçırmak isteyeceğine dair kafamda yüz tane neden var, ama yemin ederim, nerede olduğunu ve neden kaçırıldığını bilmiyorum.
الله وحده يعلم أننى يمكننى تحديد مائة سبب تجعل الإن أى دى يرغبون في خطف كارتر و لكن أقسم لكم أنا لا أعرف أين هي أو إلى أين خطفت

Tanrı biliyor ya üç tane çocuğum olmasını hiç beklemiyordum.
الله أعلم لم أتوقع أن أرزق بثلاثة أطفال..

Tanrı biliyor ya, Don istese bahçesine onun için bir ev yaptırabilir.
الإله يعلم بأن دون بوسعه تحمل تكاليف بناء منزل له في فناءه الخلفي إن أراد

Dün geceden beri, Tanrı biliyor ya her ikisinden de bolca yaşadın.
و منذُ ليلة أمس، الرب وحده يعلم كم أصبيتنا بالرعب.

Tanrı biliyor ya Sasha yeterince çığlık attı.
والا ستواجهين ما حدث مع (ساشا)؟

Tarımı seviyorsun, Tanrı biliyor ya, o da cepte.
انك تحب الريف واليك ذلك انك تحب الزراعة والرب يعلم,قد نلت ذلك

Tanrı biliyor ya, bu kadını, bahsettiğin arkadaşını şu an başka bir üzüntü yaşarken görmek istemem.
ويعلم الله ، هذا الصديق ، هذه المرأة التي نتحدث عنها أنا لا أريد أن أراها

Tanrı biliyor ya, bunu hak etmiyorum ama size minnettarım.
يعلم الرب أننى لا أستحق ذلك لكنى حقاً ممتن

Ama Tanrı biliyor ya, ellerinden geleni yaptılar.
لكن الرب أعلم كم حاولوا

Tanrı biliyor ya, bu sefer hak ettik.
حسنٌ، الربّ يعلم بوجوب الترحيب.

Tanrı biliyor ya, bu zamana kadar iyi sabrettim.
الكل يعرف بأنّني كنت صبور