ويكيبيديا

    "tartışmak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مناقشة
        
    • النقاش
        
    • الجدال
        
    • مناقشته
        
    • نناقش
        
    • أناقش
        
    • الشجار
        
    • المجادلة
        
    • نقاش
        
    • نتجادل
        
    • جدال
        
    • بمناقشة
        
    • تناقش
        
    • أتجادل
        
    • للجدال
        
    Kültürel girişimler ve tartışmalar yoluyla insanların biraraya gelmesine yardımcı olacak yeni düşünceleri tartışmak adına sizlere hoşgeldiniz diyorum. TED أرحب بكم على متنها لمشاركتنا و مناقشة الأفكار الجديدة عن كيفية جمع الناس معا من خلال المبادرات الثقافية والمناقشات.
    Fakat şu anda sizinle takımımı bana danışmadan dağıtma nedenlerinizi tartışmak istiyorum. Open Subtitles لكنى أفضل الآن الحوار حول كيفية قيامك بحل فريقى دون أى مناقشة
    Bu konuyu onunla tartıştık zaten bir de seninle tartışmak istemiyorum. Open Subtitles لقد خضت هذا النقاش معها مسبقا، ولا أريد خوضه معك مجددا.
    Bu noktada tartışmak istediğim şey, kitapların bizim avucumuzda olmaları. TED لذلك ما أود الجدال حوله أن الكتب بمتناول يدينا
    tartışmak istediğin sahici bir dedektif işi çıkarırsan haber verirsin. Open Subtitles و ابلغيني عندما يكون لديكي عمل تحقيق فعلي تريدي مناقشته
    Ama bir kez piyasaların malların karakterini değiştiğini görünce, mallara nasıl değer vereceğimizle ilgili bu büyük soruları kendi aramızda tartışmak zorundayız TED لكن بمجرد رؤيتنا للاسواق تغيّر طبيعة السلع، ينبغي أن نناقش بعضنا البعض حول هذه الأسئلة الأكبر حول كيفية تقييم السلع.
    Kuruldan söz etmişken, yarından sora bütçeyi tartışmak için toplanacağız. Open Subtitles بمناسبة الحديث عن المجلس سنعقد اجتماع مناقشة الميزانية بعد غد
    Durumumu konuşmak istemiyorum ve durumumu seninle tartışmak en son istediğim şey. Open Subtitles ولا أريدك أن تناقش وضعي, وآخر شيء أريده هو مناقشة وضعي معك
    Korkuyor ı, şu anda mr olduğunu tartışmak değil ı'm. Hartman. Open Subtitles أخشى أنه ليس بإمكاني مناقشة ذلك في الوقت الراهن، سيد هارتمان
    Onların aktivizmlerinden bir araya gelme yeteneğini öğreniyorduk. Sadece problemleri tartışmak için değil çözümleri de tartışmak için. TED كنا نتعلم منهم عن أنشطتهم وقدرتهم على التكاتف، ليس فقط مناقشة المشاكل ولكن أيضاً لمناقشة الحلول.
    Biz bu derin insani hedeflerin ne olduğunu tartışmak istiyor muyuz? TED هل نريد مناقشة ماهية الأهداف الإنسانية الأكثر عُمقاً؟
    bunlardan biri, yıllardır tartışmak hakkında düşünen biri olarak, on yıllar oldu artık, daha iyi tartışır oldum, TED و واحدة من الأحجيات هي أن مع تفكيري في النقاش خلال السنوات، أصبحت عقود الآن، تحسّنت في الجدال،
    tartışmak anlamsız, Marian. Gözlerim açık gidiyorum. Open Subtitles لا فائدة من الجدال ، ماريان سأذهب إليه وأنا متيقظ
    Ama Başbakan'ın tartışmak istediği tek şey kocanızın yeni meşgalesiydi. Open Subtitles كل ما أراد رئيس الوزراء مناقشته هو هواية زوجك الجديدة.
    Dünyanın bu önemli sorunlarını tartışmak için onunla görüşme teklif etmeliydiniz. Open Subtitles يجب ان تطلب أجتماع معه... نحن نناقش أهم الأشياء فى العالم
    Seninle ters düşmek de, bunu tartışmak da istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أناقضك و لا أريد أن أناقش ذلك معك
    Yaygara. tartışmak istermisin? Open Subtitles سقطة كبيرة هل تريدين الشجار حول هذا الامر؟
    - tartışmak için çok inatçısın. - İnatçı değilim. Sadece gerçekçiyim. Open Subtitles أنت عنيد جداً فى المجادلة لست عنيداً , انا صادق فقط
    tartışmak yok. Yani, bu tecrübeyi hayatında bir kez yaşarsın. Open Subtitles لا نقاش ، أعني أن هذه تجربة لا تأتي إلا مرة واحدة طوال العمر
    Tek yaptığımız durmadan tartışmak ve bu işimi etkilemeye başlıyor. Open Subtitles نحن نتجادل بلا توقف لقد بدأ الأمر يؤثر على عملي
    Boş yere tartışmak yerine, bağışta söyleyeceğimiz düeti prova etmeye ne dersin? Open Subtitles ماذا لو نستبدل جدال لا فائدة منه بالتدرب على غنائنا الثنائي للحفل
    (Kahkaha) Bu başlangıcın ardından, iki çok önemli sosyal eğilimi tartışmak istiyorum. TED بهذا التمهيد أبدأ بمناقشة أعمق إتجاهين إجتماعيين
    tartışmak hayatımın önemli bir kısmı ve tartışmayı severim. TED إنه جزء مهم في حياتي، و أنا أحب أن أتجادل.
    ve bu tartışmak için faydalı bir model değildir, ancak oldukça yaygın ve köklü bir modeldir. TED و هذا النموذج ليس مفيداً كثيراً للجدال لكنه نموذج شائع كثيراً و راسخ للجدال.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد