Ben sadece tavsiyeni dinlediğimi ve bir kitap kulübüne katıldığımı bilmeni istedim. | Open Subtitles | اردت فقط أن اخبرك أني أخذت نصيحتك و انظممت إلى نادي الكتاب |
Çok çalışmadan nasıl rahat yaşayabileceğim konusunda tavsiyeni almak isterim. | Open Subtitles | أريد سماع نصيحتك كيف أعيش مرتاحاً بدون عمل شاق |
Çok çalışmadan nasıl rahat yaşayabileceğim konusunda tavsiyeni almak isterim. | Open Subtitles | أريد سماع نصيحتك كيف أعيش مرتاحاً بدون عمل شاق |
Dün geceye kadar, senin tavsiyeni dinledim... ve ona "ellerini cinsel organımdan çekmesini" söyledim. | Open Subtitles | حتى ليلة أمس عندما عملت بنصيحتك واخبرتها ان تبعد يداها عن اعضائى التناسليه |
Tıbbı tavsiyeni bir uzmandan almalıydın. | Open Subtitles | عليكِ ان تحصلي على النصيحة من طبيب مقيم |
tavsiyeni dinliyorum ya. | Open Subtitles | أتابع مشورتك فحسب , أليس كذلك؟ |
Yani senin kendi tavsiyene göre, senin tavsiyeni dikkate almamalıyım galiba. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنه بناءً على نصيحتك فلا يجب علي أن اقبل نصيحتك هذه |
Hey, Chloe'yle ilgili tavsiyeni uyguladım. Soda göndermek için Serseri'yi kullandım. | Open Subtitles | لقد اتبعت نصيحتك بشأن كلوي استخدمت الروفر لتسليم الصودا |
Neden tavsiyeni dinlemediğim halde bana yardım ettin? | Open Subtitles | كيف لكِ أن تساعديني بالرغم من أنني أهملت نصيحتك تماماً؟ |
Senin katkını senin, tavsiyeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد التحدث إليك عن بعض الأفكار , أود سماع رأيك نصيحتك |
Söylediklerini anlıyorum, fikirlerin benim için önemli ama tavsiyeni dikkate almayacağım. | Open Subtitles | أتفهم ما تقوله، ونصائحك قيمة للغاية. لكنّني سأتجاهل نصيحتك. |
Serena, sana ilk geldiğimde, tavsiyeye ihtiyacım vardı ve senin tavsiyeni istedim. | Open Subtitles | سيرينا , عندما جئت اليك في البدايه كان لانني احتجت للنصيحة واردت نصيحتك |
Senden onay istemiyorum, tavsiyeni istiyorum. | Open Subtitles | رجاء انا لا أطلب مباركتك أنا أطلب نصيحتك |
- tavsiyeni dinledim ve onu yok ettim. - Aileyi de kurtardın. | Open Subtitles | أخذت بنصيحتك وقتلتها انت حافظت على تلك العائله |
tavsiyeni dinleyip onlara başka bir teklif aldığını söylemiş. | Open Subtitles | في الواقع انه اخذ بنصيحتك وأخبرهم بأنه قد حصل على عرض آخر |
tavsiyeni dinliyorum ve tutkusuz suratsız,devletin sırtından geçinen biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | أفضل من أن أخذ بنصيحتك لو أردت أن أكون موظف حكومي كسول لا طموح له |
tavsiyeni dinlemeye karar verdim. | Open Subtitles | كما تعلمون، قررت أن أتبع النصيحة. |
tavsiyeni istiyorum. | Open Subtitles | إني أطلب منك مشورتك |
Üzgün olup olmaman umurumda değil anne, gerçekten, çünkü sana tavsiyeni istemiyorum demiştim. | Open Subtitles | إستمعي يا أمي ، إنني لا أبالي إذا قمتِ بالإعتذار بصراحة ، لأن ، إستمعي... لقد أخبرتكِ بأنني لا أريد نصيحتكِ |
Anne, tavsiyeni istediğim birçok şey var... | Open Subtitles | ألا تفعلي هذا هناك كثير من الأشياء التي ألجأ لك فيها للنصيحة |
O zamana kadar tatlım, tavsiyeni istemiyorum. | Open Subtitles | سأسألك ، إلى حين ذلك عزيزتي ، لا تنصحيني رجاء |
tavsiyeni dinledim, sosyal hizmetimi tamamlamak için huzurevine gittim. | Open Subtitles | أنا أَخذتُ بنصيحتكَ وهَبطتُ إلى ذلك بيتِ التقاعدِ لإنْهاء خدمتي الإجتماعيةِ. |
Senin tavsiyeni dinledim, Castle. | Open Subtitles | لقد إتّبعتُ نصيحتكَ يا (كاسل) |
Onu taçlandırsaydım sadece senin tavsiyeni dinleyeceğini biliyordum ve sana güvenemem. | Open Subtitles | أنا أعلم أني لو توجته، سيأخذ بمشورتك فقط وأنا لا يمكنني أن أثق بك. |
Bu kesinlikle senin tavsiyeni son kez alışım. | Open Subtitles | ومن المؤكّد، بأنّهُ في نهاية المطاف سأعملُ بنصيحتكِ. |