| Söyleyebileceğim tek şey çok Teşekkür ederim Sebastian, ben çok ama çok minnettarım. | TED | لذا فكلُّ ما بإمكاني قوله هو: شكراً جزيلاً سيباستيان إنّني حقّاً ممتنٌّ لك. |
| -Teşekkür ederim, efendim. -Yola çıkmaya hazır mısınız, Albay? Hayır, Teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك يا سيدى هل أنت مستعد للرحيل , أيها العقيد ؟ |
| Teşekkür ederim Doktor Bey. Siz birçok şeyi anlamamı sağlıyorsunuz. | Open Subtitles | شكراً أيها الطبيب ، إنك تجعلنى أفهم الأشياء بطريقة ما |
| Elini kaldıran herkese, zamanlarını birine bakarak geçirdikleri için Teşekkür ederim. | TED | شكرا لكل من رفع يده على الوقت الذى قضاه فى الرعاية |
| Akşam yemeği 15 dakika içinde hazır olacak, efendim. Teşekkür ederim, Leakin. | Open Subtitles | العشاء سيكون جاهزا فى خلال 15 دقيقة يا سيدتى شكرا يا ليكن |
| Teşekkür ederim. üzgünüm, fakat önceden başka bir sözüm vardı. | Open Subtitles | شكراً لك ، أنا آسفة جداً لكن عندي إرتباط آخر |
| Teşekkür ederim. O sıcak kömürler güzel etimi yaksaydı ne yapardım bilmiyorum. | Open Subtitles | شكراً ، لم أكن أدري مالذي كنت سأفعله عندما كنت فوق الجمر |
| Evet, söz etmişti. Bayan Newman, yardımlarınız için Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ أجل ـ شكراً جزيلاً يا آنسة نيومان علي مساعدتك |
| Teşekkür ederim. Bay Tipton, o gün gözlüklerinizi takmış mıydınız? | Open Subtitles | شكراً لك يا سيد تيبتون هل كنت ترتديها ذلك اليوم؟ |
| Noel, özür dilerim. Teşekkür ederim. Pazartesi günü işte görüşürüz. | Open Subtitles | نول، أنا آسفة، شكراً لك سأراك يوم الاثنين في العمل؟ |
| - Peki, Teşekkür ederim. Sizi işinizle baş başa bırakayım. | Open Subtitles | حسناً شكراً جزيلاً ، سادعك تعود إلى اعمالك الكتبية إذاً |
| Ben bitirdim. Ama öz güvenimi tazelediğin için Teşekkür ederim. | Open Subtitles | تَحطّمتُ مَعها، لكن شكراً ل الضربة في الذراع اليومية للثقةِ. |
| Şey, Teşekkür ederim. Ne olduğunu bilmiyorum ama yine de teşekkürler. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أعرف ما هذا لكن شكراً على أى حال |
| Her şey için çok Teşekkür ederim, ama şimdi gitmem gerek. | Open Subtitles | شكراً لكِ على كل شيء لكن أعتقد أنه علي الرحيل الأن |
| Ben buraya geldiğimde siz birbirinizi doğruyordunuz zaten. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | انا وصلت الى هنا وانتم تذبحون بعضكم البعض شكرا لك |
| Oh, Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Bir tavsiye ister misiniz? | Open Subtitles | شكرا اتريدين نصيحتى ,ابفى بعيدا عن هذه المنطقة ,سيدة فليتشر |
| -Evet, Teşekkür ederim. Ama erken emeklilik talebimi kabul edersiniz umarım. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك لكنني أتمنى منكم الموافقة على طلبي للتقاعد المبكر |
| - Umarım ailenizin sağlığı yerindedir. - Evet yerinde, Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ أتمنى أن تكون أسرتك بصحة جيدة ـ شكرا لك,أنهم بخير |
| - Teşekkür ederim. Hakikaten minnettarım. - Dışarıda bir adam var. | Open Subtitles | شكرا لك , اقدر لك ذلك هنالك احد ما في الخارج |
| CA: Tim, bu çok önemli konuşma için Teşekkür ederim. | TED | كريس : تيم، أشكرك كثيراً من أجل حديث هام للغاية. |
| Bu da bana konuşmayı bırakıp sahneden inmemi hatırlatan bir slayt. Teşekkür ederim. | TED | وهذه الشريحة لتذكيري بأنه عليّ أن أتوقف عن الحديث وأغادر المسرح. شكرًا لكم |
| İlgin için Teşekkür ederim. Başka bir şey yoksa, lütfen git. | Open Subtitles | اشكرك على قلقك واهتمامك بي اذا لم يكن لديك شيء اخر.. |
| Bu onur için Teşekkür ederim ama ben ona Regret Monsewer adını düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أقدر هذا الشرف، لكن أعتقد أننا يجب نسميه ريجريت بعد مونسير هنا |
| Biliyorum. Bunu kimsye söylemediğin için Teşekkür ederim. Bir şey değil. | Open Subtitles | أعرف هذا، أشكركِ على عدم الإخبار بأمري على الرحب و السعة |
| Ve burda olduğunuz, sadece boy gösterdiğiniz ve dünyayı fikirlenizle değiştirdiğiniz için size Teşekkür ederim. | TED | وشكرا لكم لحضوركم وتواجدكم هنا، ولتغيير العالم بأفكاركم، |
| Teşekkür ederim. Bilirsin, yazarlar konusunda anlamadığım bir tek şey var. | Open Subtitles | شكراَ لك هناك أمر واحد في التأليف لا أفهمه |
| - Teşekkür ederim ama küçük odalardan birinde daha rahat olurum. | Open Subtitles | شكرًا لكَ ، لكنني سأكون بخير في واحدة من الغرفة الصغيرة |
| Ve Teşekkür ederim ama kimsenin nasıl yazacağımı söylemesine ihtiyacım yok. | Open Subtitles | وشكراً لكم جزيلاً ولكني لا احتاج إلى أحد يخبرني كيف أكتبه |
| 800 kilometre geldim ve bir "Teşekkür ederim" dâhi duymadım. | Open Subtitles | لقد قدت لمسافة 500 ميل، ولم أتلقَ حتى كلمة شكر |
| Film ekibine onları beslememize izin verdikleri için Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أود أن أشكر طاقم الفيلم لسماحكم لنا بتقديم الطعام لكم |
| Yaptığınız her şey için Teşekkür ederim. | Open Subtitles | اردت لاشكرك على كل ما فعلتيه , اماه انا لا اريد شكرك |
| Geceleri dışarı çıkmam, ama yine de Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا لا أخرج بالليل, ولكِن شُكراً لك على أية حال. |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 