O ve silahı. Silahta dünyalar kadar tecrüben olabilir. | Open Subtitles | هو ومسدسه ، يمكن أن يكون الأكثر خبرة في استعمال المسدس |
Ve tecrüben olmadan TV de yayınlanan şovlara çıkamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تدخل إلى عرض تليفزيونى هكذا بدون خبرة |
Bak kim olduğunu bilmiyorum Ama görünüşe göre bu işlerde tecrüben yok | Open Subtitles | لا أعرف من تكون لكنك تبدو من شكلك أنك لا تملك خبرة في الحرب |
Desteğe ihtiyacım olduğu için seni yanımda götürdüm ve senin saha tecrüben var. | Open Subtitles | أنا جلبت لكم معي لأنني بحاجة النسخ الاحتياطي، و وكان لديك الخبرة الميدانية. |
O çocuklar antrenmanlı, ve senin de gerçek hayat tecrüben var | Open Subtitles | هؤلاء الشباب لديهم التدريب,وانت لديك خبره العالم الحقيقي |
Ve eğer büyüme çağında bir çocuk isen ve bunlar senin yiyeceğin ne olduğu ile ilgili tek tecrüben ise, bu ülkede bu kadar büyük bir problemin olması hiç de şaşırtıcı değil. | Open Subtitles | أن تترعرع هنا كون تجربتك للطعام محصورة ومعرفتك ما هو الطعام فليس من العجيب وجود مشكلة ضخمه |
Gazete tecrüben yok, sen televizyoncusun. | Open Subtitles | معذرة و لكن ليس لديك خبرة فى الصحافة ،خبرتك فى التلفاز |
Yasal tecrüben öyle mi diyor? | Open Subtitles | أتؤمنين بقدرتك على هذا بما لديك من خبرة قانونية؟ |
Böyle bir pozisyonun sorumluluğunu almak için çok genç görünüyorsun. - Çok tecrüben var mı? | Open Subtitles | تبدين صغيرة جداً ليكون لديكِ منصب بهذه المسؤولية هل لديكِ خبرة كبيرة؟ |
Şey, şarap yapımı işinde çok da tecrüben yok. | Open Subtitles | ليس و كأن لديك خبرة واسعة في مجال صنع الخمور |
Bu adamlarla yirmi yıllık bir tecrüben var benim de bir plana ihtiyacım var. | Open Subtitles | , لديك خبرة 20 عاماً مع هؤلاء الناس و أنا أحتاج إلى خطة |
Gerçeklerimden dolayı özür dilerim ama buradaki yüksek lisans mezunu benim senin iş hayatında hiç tecrüben bile yok. | Open Subtitles | اعذرى صراحتى ولكن أنا الوحيد هنا الذى حصل على الماجيستير وأنتم ليس لديكم أى خبرة فى الأعمال |
Kilitleri açma tecrüben olma şansın var mıdır? | Open Subtitles | هل لديك أي خبرة في فتح الأقفال؟ من قبيل الصدفه |
Özel bakıma ihtiyacı olan insanlara bakmada tecrüben var mı? | Open Subtitles | هل لديكِ أي خبرة في مساعدة الناس من ذوي الإحتياجات الخاصة؟ |
Sende gördüğüm eksiklik denetleme tecrüben olmaması. | Open Subtitles | المشكلة التي اراها عندك انه لا توجد مراجع خبرة لا شىء |
Başka ne dedi? Seninle anlaşma imzalayarak çok büyük bir hata yapmışım ve beni piyasaya sürecek tecrüben yokmuş. | Open Subtitles | قال بأنني ارتكب غلطة فادحة بالعمل معكِ لأنك لا تملكين الخبرة الكافية لتقديمي |
Böylesine önemli bir yolculuğa önderlik etmek için gereken tecrüben yok. | Open Subtitles | أنتِ لا تملكين الخبرة اللازمة للقيام بهذه المهمة |
Ama hiç eğitimin ya tecrüben yok. | Open Subtitles | لكن, ليس لديك اى تدريب او خبره |
Bighorn Horizonlar liderliği tecrüben nasıl gidiyordu? Jane ile ilgili, değil mi? | Open Subtitles | كيف ستصف تجربتك مع "بيغ هورايزن" ؟ هذا يتعلق بأمر (جاين)، أليس كذلك ؟ |
Elbette, gayrimenkul konusunda tecrüben olmadığını görmemiştim. | Open Subtitles | وبالطبع , لم ألاحظ أي خبرات سابقة لك بمجال العقارات |
Bu zaman zarfındaki toplam tecrüben acil servis ihtisası yapmaktı, dostum. | Open Subtitles | في حين,ملخص خبرتك هنا هو مقيم في قسم الطوارئ , يا رجل. |
Ofiste gösterdiğin performanstan sonra söyle bana, senin tecrüben çocukları okula götürmenin ötesine gidiyor - kurşun geçirmez cam, 7.62'lik zırh delici mermiyi durdurabilir mi? | Open Subtitles | ولكن قل لى ، بخبرتك التى اضعتها فى الأعمال المكتبية وتوصيل الأطفال للمدارس هل يستطيع الزجاج المضاد للرصاص مقاومة قنبلة قوتها 7.62 |
Cesaretin ve tecrüben pek çok hayat kurtardı ve uluslararası bir hadisenin eşiğinden döndürdü. | Open Subtitles | وبسبب شجاعتك وخبرتك انقذنا ارواح كثيرة وتفادينا ازمة دولية |
Sistemde kişisel tecrüben varmış. | Open Subtitles | لديك تجربة شخصية في نظام الخدمات الإجتماعية |