| Sinir uçlarındaki algılayıcılar mekanik, termal ve kimyasal tehditleri algılıyor. | TED | ترصد مستشعرات في نهايات عصبية متخصصة التهديدات الميكانيكية، والحرارية، والكيميائية. |
| Özgürlüğümüze ve yaşam şeklimize olan tehditleri hayatımız boyunca yok ettik. | Open Subtitles | لقد واجهنا التهديدات التي تهدد حريتنا من قبل وسنواجهها مرةً أخرى |
| Sadece bu kampanyayı durdurmak için ölüm ve tecavüz tehditleri almaya başladım. | TED | بدأت أستقبل التهديدات بالقتل، بالاغتصاب، فقط لكي أوقف هذه الحملة. |
| Sanırım bunu yapmanın en iyi yolu tehditleri yok etmek. | Open Subtitles | أعتقد أن أمثل وسيلة لفعل هذا هو التخلص من التهديد |
| Bazen bizi hasta etseler de, aynı zamanda dünyamızdaki gizli tehditleri de açığa çıkarıp onların üstesinden gelmemize yardım ederler. | TED | قد يصيبوننا أحياناً بالمرض، لكنهم أيضاً يجدون تلك التهديدات الخفية في عالمنا، ويجبروننا على إصلاحها. |
| Birçok ölüm tehdidi aldım, okulumu arayıp bomba tehditleri savuruyorlardı. | TED | وصلتني كثير من التهديدات بالقتل، وتهديدات بالقنابل وصلت بالهاتف إلى مدرستي. |
| Ve bu ölüm tehditleri kesinlikle komik değil. | TED | وهذه التهديدات بالقتل هي بالتأكيد ليست بالشيء المضحك. |
| Karmaşayı anlamak gelmesi muhtemel gerçek tehditleri anlamanın tek yoludur. | TED | إن فهم التعقيد هو الطريقة الوحيدة لمعرفة التهديدات الحقيقية المشرفة على الحدوث. |
| Eğer senin yerinde olsaydım tehditleri bir kenara bırakır ve kaçmaya başlardım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك, لتوقفت عن إلقاء التهديدات وأهــــــــرب |
| Bu beni şaşırtmıyor şekilde kolaylıkla doğal tehditleri tespit edebiliyoruz. | Open Subtitles | وأنك قادرة على كشف التهديدات الطبيعية بسهولة |
| tehditleri kendine sakla baba. Düşündüğün kadar kolay bir hedef değilim. | Open Subtitles | يمكنك توفير التهديدات يا أبي، لست هدف سهل كما تعتقد |
| Bu süreç, yanlış tehditleri ortadan kaldırmaya yardımcı olur! | Open Subtitles | هذه القنوات تساعد في التخلص من مثل هذه التهديدات المزيفة |
| En önemlisi tüm gelecek tehditleri yok etmektir | Open Subtitles | واحد أكثر يُزيلُ كُلّ التهديدات المستقبلية |
| Ona ihtiyacı olduğunu söylüyorum, plan yapmak, koordine etmek, tehditleri algılamak ve onların üstesinden gelmek için. | Open Subtitles | انا اقول انه يحتاجها, للتخطيط, والتنسيق, لتحديد التهديدات والتعامل معها. |
| Yani ikinizde, Çavuş Bedford'a... yapılan tehditleri duydunuz? | Open Subtitles | إذن فقد سمعت انت ايضا التهديد الذى اطلقه المتهم ضد الرقيب بيدفورد ؟ |
| Ancak derin uzay tehditleri asteroidlerden ibaret değil. | Open Subtitles | ولكن ليست الكويكبات والمذنبات هي مصدر التهديد الوحيد من الفضاء البعيد |
| Evet, sadece maaş çeki yerine ölüm tehditleri getiriyor. | Open Subtitles | نعم، يحدث لمجرد أن تأتي مع تهديدا بالقتل بدلا من الراتب. |
| Bu tehditleri desteklemek için kelimelerden fazlası gerek sana çünkü şu andan itibaren, sen de sıradan bir elemanımsın. | Open Subtitles | يستحسن أن يكون لديك أكثر من الكلام لتحقيق تهديداتك لأنه إعتباراً من هذه اللحظة فأنت مجرد موظف عادي |
| Yillar boyunca ölüm tehditleri alan hastalarim oldu. | Open Subtitles | لقد كان لدي مرضى طوال سنواتٍ مروا بتهديدات القتل |
| Çevrede standart anti-terör savunması uyguluyorlar. içeride sakin tehditleri değerlendirme birimi, | Open Subtitles | أنَّـهم يُـجرون بحث معتاد مكافح للإرهاب على طول المحيط وتقييم هادئ للتهديدات في الداخل. |
| tehditleri onunla mezara girsin. | Open Subtitles | أوه ... لندع تهديداتها تدفن معها |
| Bu kötü tehditleri geri püskürtüyor. Bu da ateş söndürüyor. | Open Subtitles | و هذه لصدّ تهديد الأشرار، أمّا هذه فتُخرِجنا من النار |
| Biz, güvenliği için endişeliydik çünkü ölüm tehditleri almaya başlamıştı. | TED | ولكننا كنا قلقين على سلامته لأنه بدأ يتلقى تهديدات بالقتل. |
| Değildi. Amerika ulusal güvenliğine yapılan tehditleri yok etmek içindi. | Open Subtitles | كلا، كانت من أجل القضاء على الأخطار التي تهدد الأمن القومي الأمريكي. |
| Kavgaları, tehditleri itiraf ediyor ama paradan haberi olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | إذن يعترف بالشجار والتهديدات لكنّه يدعي أنّه لا يعرف أي شيء عن المال.. |
| Her biri defalarca suç işledi işlemeye devam edeceklerdi, topluma olan tehditleri asla bitmeyecekti. | Open Subtitles | كل منهم كان معتدي مكرر ويخطط للإعتداء مجدداً والتهديد لم يتوقف أبداً |
| CA: Amerika'nın geneli için bu tehditleri düşünecek olursak, terörizmi nerede görüyorsunuz? | TED | كريس: بالنظر الى المهددات التي تواجه امريكا عموما, اين تضع الارهاب؟ |