ويكيبيديا

    "tek yolun" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الطريقة الوحيدة
        
    • الطريقه الوحيده
        
    • هو الطريق الوحيد
        
    Burada olanların tekrar yaşanmaması için tek yolun bu olduğunu düşünüyor. Open Subtitles انها تظن ان هذه هي الطريقة الوحيدة لمنع حدوث هذا مجدداً
    tek yolun bu olduğunun farkındayım, ama bu demek değildir ki hoşuma gidecek. Open Subtitles أنا أعلم إن هذه هي الطريقة الوحيدة لكن هذا لا يعني بأني أُحبها
    Devam etmek için tek yolun, geçmişi geride bırakmak olduğunu söyleyebilirim. Open Subtitles أرى أنّ الطريقة الوحيدة لتتابع حياتك هي أنْ تترك الماضي وراءك
    O zaman, madem tek yolun bu olduğunu düşünüyorsun, sana yardım edebilecek birini tanıyorum. Open Subtitles حسنا اذا اذا كنت تعتقد انها الطريقه الوحيده اعرف شخصا يستطيع مساعدتك
    Cadılar, tek yolun bu olduğunu söyledi. Open Subtitles الساحرات قالّن بأنها الطريقه الوحيده بأنها كانت الطريقه الوحيده
    Bazen adalete giden tek yolun öldürmekten geçtiğini anlaman için. Open Subtitles لتظهر لك أن قتل أحيانا هو الطريق الوحيد إلى العدالة.
    Ve bu adam borcunu tahsil edebilmek için var olan tek yolun bu işte Dietrich'e yardımcı olmak olduğunu anlamış. Open Subtitles وأيقن أن الطريقة الوحيدة لاستعادة النقود أن يساعده فى مهمته
    Beni buna zorladı.O benim gibi bir kaybeden için tek yolun bu olduğunu söyledi.. Open Subtitles اجبرتني على فعل ذلك قالت بانها الطريقة الوحيدة لفاشل مثلي
    Artık her şeyden çok çabuk nefret eder, bir hale gelmişti. Çünkü tek yolun bu olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles إنه ينزف بسهولة هذه الأيام لأنه يشعر أنها الطريقة الوحيدة
    tek yolun madalya olduğunu sanıyorsun Open Subtitles بحالتك الطريقة الوحيدة لقبول دخولك هو أن تأتي و الميدالية بصدرك
    Öfkesinin geçmesi ve seni kabul etmesi için tek yolun sandalye olduğuna inanman gerekiyordu. Open Subtitles كان يجب عليكي التصديق بأن هذه هي الطريقة الوحيدة .لها لتنسى غضبها و تتقبلك
    Yasal avukatım beni garantiye alınmış ömür boyu hapis cezasından kurtaracak tek yolun bu olduğuna ikna ettikten sonra itiraf ettim. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لتجنب عقوبة مدى الحياة لم ياخذ الوقت ليثبت حجة غيابي
    Yasal avukatım beni garantiye alınmış ömür boyu hapis cezasından kurtaracak tek yolun bu olduğuna ikna ettikten sonra itiraf ettim. Open Subtitles اقنعني محامي انها الطريقة الوحيدة لتجنب عقوبة مدى الحياة
    Mümkün olan en iyi eğitimi aldığından emin olmak için tek yolun bu olduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نحن نعتقد أن هذه هي الطريقة الوحيدة لنتأكد من أنه يتلقى أفضل تعليم ممكن
    Evden kaçtığımda tek yolun bu olduğunu kendime söyledim. Open Subtitles عندما هربت من المنزل، أقنعت نفسي أنها الطريقة الوحيدة
    Ve uzunca süren bir düşünme sürecinden sonra, ...Andrew'ün şehir için öngörülerini yerine getirebilmek için tek yolun yerini almak olduğu kanaatine vardım. Open Subtitles وبعد بحث طويل ادركت انها الطريقه الوحيده لدعم رؤية اندرو للمدينه هي ان احل محله
    Senin inanman için tek yolun bu olduğuna inanıyordu. Open Subtitles قال انها الطريقه الوحيده كى تصدق
    Senin inanman için tek yolun bu olduğuna inanıyordu. Open Subtitles .. ؟ قال انها الطريقه الوحيده كى تصدق
    Sue, çocuğun hafızasını tazelemesi için tek yolun bu olduğuna karar vermişti. Open Subtitles سو) قررت بأن الطريقه الوحيده اللي ستجعله يتذكر) قبلتهم لـ"عيد الهولوين" هي ان تذبذب ذاكرته
    tek yolun bu olduğunu söylemedin mi? Open Subtitles -ألم تقلْ بأنَّ هذا هو الطريق الوحيد
    tek yolun bu olduğunu göreceksin. Open Subtitles سترى أن هذا هو الطريق الوحيد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد