ويكيبيديا

    "tekerlekli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • المتحرك
        
    • عجلات
        
    • مدولب
        
    • العجلات
        
    • المتحركة
        
    • المتحرّك
        
    • متحرّك
        
    • بعجلات
        
    • متحركاً
        
    • المدولب
        
    • متحرك
        
    • بعجلتين
        
    • معوّقين
        
    • بالعجلات
        
    • المعوقين
        
    Eve gelmemi, çimleri biçmemi ve tekerlekli sandalye rampası yapmamı mı istiyorsun? Open Subtitles تريديننى ان اعود للبيت و اجز الحشائش واضعا منزلقا للكرسى المتحرك ؟
    Ya da üstünde boya olmayan son tekerlekli sandalyedeki adamın. Open Subtitles أو آخر رجل في الكرسي المتحرك بدون أي طلاء عليه.
    Tek söylemeye çalıştığım belki bir dahaki sefer tekerlekli bavulumuz olur. Open Subtitles كل ما اقوله هو ربما حقيبة على عجلات في المرة القادمة
    Şu an neden tekerlekli sandalyedesiniz bana açıklamak ister misiniz? Open Subtitles أيمكن أن تشرح لي لمَ أنت في كرسي مدولب اليوم؟
    En azından dordurmacıya gittiğimizde oradaki tekerlekli sandalyedeki kıza poponu gösterdiğini söylemedim. Open Subtitles على الاقل لست من استجمع البصاق وقذفه على تلك الفتاة بالكرسي العجلات
    Çocuk hastanelerinden tekerlekli sandalye çalan küçük çaplı bir soyguncu olarak bilinirdi. Open Subtitles وايضاً للملابس كان لصاً صغيراً عٌرِف في الغالب بسرقة الكراسي المتحركة للمستشفيات
    Eğer acil bir durum olursa tekerlekli sandalyen hemen dışarıda. Open Subtitles و إذا كان هناك شيء طارئ، كرسيك المتحرّك قرب الباب
    Kaçmış ama 2 yıldır küçük tekerlekli sandalyesinden hareket etmemişti. Open Subtitles هرب، لكنه لم يتحرك من كرسيه الصغير المتحرك منذ سنتين.
    Ve bir felç ya da başka bir komplikasyon durumunda tek seçenek çoğunlukla tekerlekli sandalyedir. TED والذي يبدو لهم بصورة جلية في كثير من الاحيان نتيجة مضاعفات صحية ان الكرسي المتحرك هو خيارهم الوحيد للاستمرار في التحرك
    Bu cihazları kullanmadığı zaman tamamen tekerlekli sandalyeye bağlı bir hasta bu. TED من دونها، فهو يعتمد كليا على الكرسي المتحرك.
    Hiçbir zaman unutmayacağım, Mahmut ve oğlunun beraber yürüdüğünü ve boş tekerlekli sandalyeyi ittiklerini. TED ولن أنسى أبدا محمود وإبنه يمشون معا دافعين الكرسي المتحرك الفارغ.
    Hapishaneler inşa etmek yerine, tekerlekli köyler inşa edebiliriz. TED بدلاً من بناء السجون، نستطيع بناء قرى على عجلات.
    Yani tarayıcınızda oturum açtıktan sonra, her şey tekerlekli bir Skype'a benziyor. TED لذلك تستطيع أن تسجل الدخول عبر المتصفح، ويمكنك اعتباره وكأنه سكايب على عجلات.
    tekerlekli sandalyedeki bir veletten daha iyi bir duygu sömürüsü olabilir mi? Open Subtitles لا يوجد ما يضاهي فتاة في كرسي مدولب كـطريقة حقيرة لتحريك العاطفة
    Hapiste benim sonum kötü. tekerlekli sandalyedeyim be! Open Subtitles لست بخير في السجن أنا استخدم كرسي مدولب لعين
    Ama o gelene kadar kendimi bu tekerlekli tabutun içinde sıkıştırmıyacağıma eminim. Open Subtitles انى متأكد من اننا لن نحرك تلك العجلات قبل ان ياتى لهنا.
    Bazı hocaların ağızla kontrol edilen tekerlekli sandalye kullandığını fark ettim. Open Subtitles لاحظت أن بعض معلميك على تلك الكراسي المتحركة ذات التحكم الفموي.
    Lobide tek başına oturuyormuş. tekerlekli sandalyesini iterek yardım etmişler. Open Subtitles لأنّها كانت جالسة في الردهة وحدها، فساعدوها بدفع كرسيّها المتحرّك.
    tekerlekli sandalyedeki bir adam birini nasıl su dolu tanka kaldırır? Open Subtitles كيف يمكن لرجل بكرسي متحرّك أن يرفع شخصاً إلى حوض مياه؟
    Baban küçükken kocaman yuvarlak tekerlekli mavi bir teneke treni vardı. Open Subtitles عندما كان أبوك في صباه، حاز على قطار أزرق بعجلات ضخمة
    Sana bir tekerlekli sandalye alabileceğimi düşündüm kullanımı kolay bir tane olabilir. Open Subtitles ..أفكر فى أن أحضر لكِ كرسياً متحركاً من النوع الذى يتحرك آلياً
    Evet çünkü bunu duymayı çok istiyor; "Merhaba, ben seni tekerlekli sandalyeye Open Subtitles لأن هذا ما يريد سماعه، أنا الشخص الذي وضعك في الكرسي المدولب
    Bir zamanlar cansız bir nesne, tekerlekli sandalyedeki çocuğun akılsız hayaleti olarak görüldüm. TED في مرة كان ينظر لي ككائن جماد شبح أبله لصبي في كرسي متحرك.
    Sizi X-ray'e sokmam gerekiyor. Bekleyin, tekerlekli sandelye bulacagim. Open Subtitles أريد أن أنزلك إلى قسم الأشعة انتظر هنا، سأجلب كرسي بعجلتين
    Yani şu haline bir baksana. Sen tekerlekli sandalye bile kullanamazsın. Open Subtitles أعني، أنظر إلى نفسك أنت لا تستطيع أن تقود كرسي معوّقين حتى
    Aaa, bu Tumbler, tekerlekli herşeyi sürer... hatta tekerleksizleri bile. Open Subtitles تعلم،البهلواني هنا،بإمكانه تقريباً أن يقود أي شي بالعجلات... وبعض الأشياء بدون عجلات
    tekerlekli sandalyedekiler öne çıksınlar. Hadi, utanmayın. Open Subtitles دع الناس بكراسى المعوقين يمرون هذا صحيح ، لا تكونوا خجولين

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد