ويكيبيديا

    "tepenin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التل
        
    • التلة
        
    • التلال
        
    • التلّ
        
    • الهضبة
        
    • التلّة
        
    • الحافة
        
    • التله
        
    • المرتفع
        
    • لتلة
        
    • قمّةِ
        
    • القمّة
        
    • من الجبل
        
    • لأرض مرتفعة
        
    • تل
        
    - Bir at sürüsünü güneye götürüyoruz tepenin hemen ardında. Open Subtitles نحن نقود قطيع من الخيول إلى الجنوب بضبط فوق التل
    İşte, tepenin üstünde tüm hiddetiyle benekli bir leopar gördüm. Open Subtitles وعند أعلى التل,رأيت نمرا مرقطا غاضب و مكشر عن أنيابه
    tepenin üzerinde Almanlar vardı, işte böyle ve arada da bir nehir. Open Subtitles كان هناك الالمان علي قمة التل هكذا وكان النهر يمر من هنا
    tepenin zirvesindeki o kırılmaya dokundum;... 1945'te, 200 kızın Amerikalıların eline canlı geçmektense el bombalarıyla intihar ettikleri hendeğin kıyısına dokunurken. Open Subtitles لقد لمست ذلك التمزيق في أعلى التلة كما فعلت على حافة الخندق عندما قامت 200 فتاة بإستخدام القنابل لينتحروا عام 1945
    - tepenin ardında ne var? Open Subtitles لا الى التلال تلك التلال؟ هذه خلف يوجد ماذا
    Daha iyi bir yer var. Şu tepenin arkasında bir yerlerde. Open Subtitles هناكَ مكان أفضل في الخارج، في مكان ما وراء ذلكَ التلّ
    tepenin yamacında hiç garip bir olay yaşandığını gördünüz mü? Open Subtitles هل رأيت أى أنشطة غير عادية على جانب التل ؟
    Bir sonraki tepenin ardında ne olduğunu bile ancak görüyorsun. Open Subtitles ليس بعد أنتِ بالكاد تعرفين ما هو فوق التل المقبلة
    tepenin altındaki yaşlı kadın, zemini süpürürsem bana 50 dolar vereceğini söyledi. Open Subtitles قالت السيدة العجوزة عند أسفل التل إذا كنستُ الأرضية ستعطينني 50 دولاراً
    tepenin ardında ne olduğundan tam olarak emin değilim. TED لست متأكدًا حقًا مما يدور في الجانب الآخر من هذا التل.
    Bu eve dönüş yolunda. İşte şu tepenin arkası Kuzey Kore TED هذا في الطريق إلى البيت. وهذه كوريا الشمالية أعلى التل.
    Bu sorunu bir tepenin dibinde duran dev bir kaya olarak tasvir edersek sadece birkaç el üstünde ve tepeye doğru çıkarmaya çalışıyor. TED في أغلب الأحيان، نتصور هذه المشكلة كصخرة عملاقة في سفح تل، وهناك القليل من الأيادي تحاول رفعها أعلى التل.
    Ama gerçekte, bu kaya zaten tepenin zirvesinde. TED ولكن، في الحقيقة، هذه الصخرة في أعلى التل فعلياً.
    Önce tepenin yamacına bir bakın isterseniz. Open Subtitles من الأفضل أن تلقوا نظرة على أسفل التل أولاً
    Futbol maçları sırasında oradaki tepenin üzerinde tek başıma otururdum. Open Subtitles أثناء مباريات كرة القدم كنت اجلس على التلة هناك لوحدي
    İşte Titian tarafından resmedildiği hâliyle Sisifos, tanrılar tarafından devasa bir kayayı bir tepenin en üstüne itmeye mahkûm edilmiş. TED إلى أعلى التلة. وعند بلوغه القمة يصبح الجهد كثيراً، عندها تتدحرج الصخرة من أعلى التلة نزولاً،
    Eğer yarına kadar çıkamazsak, Jaffa'lar bizi aramayı bırakana kadar, tepenin başına tırmanıp beklememiz gerekecek. Open Subtitles ان لم يكن غدا , سنتجه صوب التلال وتنتظر حتى يفقد البافا الاهتمام بنا
    Aştığın her tepenin ardında daha yeşil bir otlak bulabiliyorsun. Open Subtitles هنـاك عشب أكثر خضرة دائماً فوق التلّ القـادم
    Hemen şu tepenin arkasındaki limanda. Open Subtitles خلف تلك الهضبة مباشرة فى الميناء
    tepenin bir ucundan diğer ucuna hızlı koşu yapacağız. Başlayın. Başlayın. Open Subtitles عدو سريع إلى أعلى و أسفل التلّة هيا بنا هيا بنا
    Babamın haberi olmadan yürüdüm ve bir tepenin üstünden gördüm. Open Subtitles لقد مشيت بعيداً بدون علم والدي ورأيتها من على الحافة
    İlki tepenin diğer tarafı, ikincisi aşağı inen yol, üçüncüsü de nehir. Open Subtitles الاول هناك اعلي التله و الثاني علي الطريق و الثالث في النهر
    Kuzey sınırındaki tepenin ardındakileri göstermedi mi? Open Subtitles هو لم يطلعك على مايوجد خلف ذلك المرتفع عند الحدود الشمالية؟
    Fakat güçlü rüzgar akbabayı uzaklara çok yüksek bir tepenin zirvesine doğru sürüklüyor. Open Subtitles لكن الرياح القوية تأخذ -النسر بعيدا انها متوجهة الى قمة لتلة عالية جدا.
    Stratejik amaçlarla tepenin zirvesine inşa edilmiştir. Open Subtitles بَنيتْ بشكل إستراتيجي على قمّةِ التل.
    6 mil ötede, şu tepenin arkasında Mesa Ecza Deposu ve Nakliye Tesisi var. Open Subtitles ستّة أميال من هنا، فوق وعلى تلك القمّة فى مبنى ميسا الصيدلى وسيلة النقل والتخزين
    En fazla tepenin arka tarafındadırlar. Open Subtitles ربما يكونوا الآن في الجانب الآخر من الجبل.
    Takımını tepenin üstüne götür. Sizi buradan korurum. Open Subtitles خذ فريقك لأرض مرتفعة سأغطيك من هنا
    17. yüzyılın Japonya'sındayız batı sahilinde ve bilgeliğe ulaşmış küçük bir keşiş gece yarısına doğru aceleyle küçük bir tepenin sırtına doğru ilerlemekte. TED نحن في اليابان في القرن السابع عشر على الساحل الغربي هناك راهب ضئيل ذابل يسرع قرابة منتصف الليل إلى قمة تل صغير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد