Yemek tarifleri toplayıp arada sırada dedikodu yapan tipler bunlar. | Open Subtitles | كما تعلمين , من النوع اللذي يحب ان يجمع وصفات الطبخ ويتبادل احاديث القيل والقال |
Bu tip insanlar başkalarına ne yapmaları gerektiğini söyleyen tipler olmamalı. | Open Subtitles | لست ذلك النوع من الأشخاص الذي يحب إملاء الأوامر للغير |
Her zaman da bu yapışkan tipler başıma kalıyor. | Open Subtitles | دائمًا أعلق مع هذا النوع المُتشبّث، هل رأيتها؟ |
Bir adam kaybolduğunda başına ne geldiğini bilebilecek tipler. | Open Subtitles | الأنواع التي تعرف أين الرجال عندما يختفون |
Ayrıca pek çoğu, genel kanının aksine güçlü ya da sessiz tipler değildir. | Open Subtitles | والكثير منهم ليس النوع القوي الصامت المتصور في العموم |
Bu gençler gözüme uyuşturucu kullanan tipler gibi görünmüyor. | Open Subtitles | هاذان الشابان لا يبدوان لى من النوع الذى له علاقة بالمخدرات |
Sadece bana esrarengiz, tehlikeli tipler olduklarını göstermeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | هذان الإثنان يريدان فقط ان يظهرا لي أنهما من النوع الغامض والخطير الذي بمقدوره اقتحام شقتي |
Sen ve ben belli ki evlenecek tipler değiliz, o yüzden neden buraya taşınmıyorsun? | Open Subtitles | وانا وانت من الواضح اننا لسنا من النوع المتزوج.اذا لماذا لاتنتقل الى هنا؟ |
Böyle tipler, sevdikleri kızın kalbini kazanana kadar hiç vazgeçmezler mi? | Open Subtitles | سيدل : هذا النوع من الشباب لا يستسلم ابداً حتى يحصل على قلب الفتاة التي يحب ؟ |
"Kendi işine bak" diyen tipler değiller değil mi? | Open Subtitles | انهم من النوع الذي يتدخل في شؤون الغير اليس كذلك |
Sadece mekanı biraz dağıt, böylece çevreci arkadaşımız bizim kafa bulunacak tipler olmadığımızı anlasın. | Open Subtitles | فقط خرب المكان قليلا حتى يعلم الخبير البيئي أننا لسنا ذلك النوع من الناس الذي تعبث معهم |
Seni vurmak için sadece silahlarının çalıştığından emin olması gereken tipler. | Open Subtitles | من النوع من المجرمين الذين يطلقون عليك النار فقط ليتأكدو أن المسدس يعمل |
Seni vurmak için sadece silahlarının çalıştığından emin olması gereken tipler. | Open Subtitles | من النوع من المجرمين الذين يطلقون عليك النار فقط ليتأكدو أن المسدس يعمل |
Sence göre Tuhon ve paralı asker arkadaşları kin güdecek tipler mi? | Open Subtitles | هل تظن أن تاهون ورفاقه المرتزقين من النوع الذي يكن الضغينة؟ |
Onları sınırları zorlayan tipler oldukları için seçtin. | Open Subtitles | لقد جنّدتهم لأنهم من النوع الذي يتجاوز الحدود. |
Ama söz dinleyen tipler. Sorun olmaz herhalde değil mi? | Open Subtitles | ولكن هذا النوع مطيع آمل ألا تكون هذه مشكلة؟ |
Bu belirli tipler kendinden geriye ne kaldığını görmek adına dünya karşısında bozguna uğramak ister. | Open Subtitles | هذا النوع المعين من الرجال يريد فقط تحطيم نفسه مصطدماً بالعالم لرؤية ما يتبقى وحسب |
Uluslararası adamlarla bir çok toplantı yaptı, tanıdığımız gibi tipler değil. | Open Subtitles | الكثير من الإجتماعات من الأنواع الدولية لا أحد يعرف |
Bu Federasyoncu tipler korkaktır. | Open Subtitles | هذه الأنواع من الإتحادات تتسم بالجُبن. |
Dikkat çekmek için felaket haberciliği yapan tipler. | Open Subtitles | يكتب المتشائمون أي شيء ليجذبوا الانتباه. |
Çok nahoş tipler. İç savaşta keskin nişancıydılar. | Open Subtitles | . أنواعٌ كريهة جداً قناصة خلال الحرب الأهلية |
Kötü adamlar çok soru sorma eğilimli tipler değillerdir. | Open Subtitles | افهم ان المجرمين لا يميلون الى طرح الكثير من الاسئلة |