Raymond'ın durumu titizlikle kayıtlara geçirilmiş ve Wallbrook ülkedeki en iyi enstitülerden biridir. | Open Subtitles | حالة رايموند تم توثيقها بدقة منذ سنوات ووالبروك من أفضل المصحات في بلادنا |
Her alışveriş gelecek kuşaklar için titizlikle aile defterine kaydedildi. | Open Subtitles | كل صفقة سجلت بدقة للأجيال القادمة في دفتر حسابات العائلة |
Sonra bu titizlikle üretilmiş kimlikleri alıp dünyanın en tehlikeli suçlularına satıyormuş. | Open Subtitles | ومن ثم يأخذ تلك الهويات المُزيفة بدقة ويبيعها لأكثر مُجرمين العالم خطورة |
Canlı anılar, içi boş üniformalar sergi için titizlikle paketlendiler. | Open Subtitles | ذكريات حية, وازياء خالية كلها مُعبأة بعناية للمعرض ايها الملازم |
Her şey titizlikle yenilendi. Yapan, evin bir önceki eşcinselleriydi. | Open Subtitles | كلُّ شيءٍ حُفظ بعناية فائقـة بواسطة زوجان من حُمص القديمة. |
Bütün bu penguenlerin vücutlarındaki petrolün titizlikle temizlenmesi gerekiyordu. Ve tek bir pengueni temizlemek | TED | كان يجب أن تتم إزالة النفط عن البطاريق بدقة ويستغرق شخصان ساعة على الأقل |
Geleneksel olmayan fikirlere değer verdiğimiz için olmadı bunlar, bilimsel bir titizlikle test edip onayladık, bu yüzden oldu bütün bunlar. | TED | وهذا ليس بسبب أننا نقدرُ الأفكار الغريبة فقط. بل لأننا نختبرُ ونتأكدُ من صحتها بدقة علمية. |
Gördüğünüz gibi, her parça titizlikle kopyalandı. | Open Subtitles | شكراً لك جنرال أورلوف كما ترى يا جنرال أورلوف فإن كل قطعه تم تقليدها بدقة |
Bilim adamları, antik zamanlara ait bu adamlardan kalanları topladı... ve titizlikle onları sınıflandırdılar. | Open Subtitles | قام العلماء بجمع البقايا من أحافير أولئك البشر مصنفين اياهم بدقة شديدة |
Her nefes alışınız, her göz kırpışınız titizlikle kaydedilir ve incelenir. | Open Subtitles | تخرجه سائل وكل تستنشقه, نفس فكل بدقة وتحليله تسجيله يتم ... |
Kadinlar üstünde gerçeklestirdigim her numara titizlikle test edildi. | Open Subtitles | كل حيلة أستعملها لأحضى بإمرأة تم اختبارها و بدقة على أرض الواقع |
Bu evlerin bakımını titizlikle yaptırdım. | Open Subtitles | الأن أعرف أن الأمور كما تعلم، محافظ عليها بدقة |
Hastalık kapmasından endişe ediyorsanız kanlarımızın tamamının titizlikle incelendiğini garanti ederim size. | Open Subtitles | ان كنت قلقا من نقل الامراض فيمكنني أن أؤكد لك ان كل الدم لدينا يفحص بدقة شديدة |
Görünüşe bakılırsa, voleybol topunu inanılmaz bir titizlikle atabiliyorum. | Open Subtitles | على ما يبدو، يمكنني بالواقع ان القي الكرة الطائرة بدقة لاتصدق. |
titizlikle planladığım bir dizi suikastı engelledin. | Open Subtitles | أي سلسلة الإغتيالاتِ أنا مُخَطَّطُ بدقة شديدة. |
Gördüğünüz üzere en başından beri titizlikle planlanan bu kaçırılma olayını Han Chul'un hapsedildiğini söylediği ifadesine dayanarak neticelendirip açıklığa kavuşturduk. | Open Subtitles | كما ترون الإختطاف كان مُبيّت بدقة شديدة، ونحن نستنتج أنّ |
Ve her şeyi titizlikle zamanında kayda almamız gerekiyor... ya da zaman durduğunda... mı demeliyim çünkü her gece aynı Ay gökyüzünde duruyor. | Open Subtitles | وبالتسجيل بدقة كل البيانات الواردة مع مرور الوقت او يجب ان اقول في الوقت الراهن لان نفس القمر الكامل يظهر كل ليلة |
Arşivimizde iki milyonu aşkın mektup, günlük ve el yapımı eşyalar titizlikle dosyalanmış hâlde bulunuyor. | Open Subtitles | هناك أكثر من مليوني رسالة ومذكرة، ومخطوطة في محفوظات أرشيفنا، رتبت بعناية |
15. yüzyılın başında mevcut haliyle yazarın çizdiği bitki türleri çok titizlikle yapılmış. | Open Subtitles | التي رسمها الكاتب بعناية فائقة في مطلع القرن الخامس عشر |
En başından itibaren titizlikle hazırlanmış bir plan bu.. | Open Subtitles | لقد خططوا لذالك بعناية ،، منذ البداية |
Balenin kalbinde, dansçıların binlerce saat boyunca titizlikle mükemmelleştirdiği düzinelerce hareket vardır. | TED | يرتكز رقص الباليه على عشرات الإيماءات التي يحترفها الراقصون بشق الأنفس على مدى آلاف الساعات من التدريب. |