Geçen sefer sen gittikten hemen sonra, eşyalarını topladı. Arabasına taşıdı. | Open Subtitles | بعدما ذهبت آخر مرة جمع أغراضه وأخذ السيارة ولم أجده منذها |
Böyle bir cenneti yaratmak için dünyanın dört bir yanından altın topladı. | Open Subtitles | جمع أطناناً منه من حول العالَم لبناء هذه الجنّة على ظهر السّفينة. |
O bu takımı topladı, çünkü bizim sonuncu bitireceğimizi tahmin ediyordu. | Open Subtitles | لقد جمعت هذا الفريق لأنها ظنت أننا كنا لننتهي بالمركز الأخير |
Verileri topladı ancak daha sonra, artık sızıntıyı gerçekleştirme konusunda emin değildi. | Open Subtitles | لقد جمعت المعومات ولكن أصبحت مترددة من أنها ستعمل على ذلك التسريب |
Ve Arşimet destekçilerini bir araya topladı ve bütün işi maddi olarak karşılayacağına söz verdi. | TED | لذلك قام بجمع خبراء أرخميدس حوله، ووعدهم بأن يدفع كلّ التّكاليف. |
O ise iki gün önce pılısını pırtısını topladı... ve başka bir erkek için terketti seni. | Open Subtitles | وقبل يومان هي حزمت كل شيء وهجرتك لرجل آخر |
Dex eşyalarını topladı. Artık bir yalanla yaşamak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | ديكس حزم حقائبه يقول أنه لا يريد العيش في كذبة بعد الآن |
K'tano kuvvetlerini altı Düzen Efendisi'nin Jaffa güçlerinden topladı. Birşeyleri doğru yapmış olmalı. | Open Subtitles | كاتانو يجمع الجافا من ستة من حكام النظام.يجب أن يعمل شيء صحيح |
Böylece, yedi yaşındayken, bütün oyuncaklarımı, bebeklerimi topladı ve hepsini attı. | TED | لذلك عندما كنت في السابعة من العمر، جمع كل ألعابي، كل الدمى، وألقى بها في القمامة. |
İnsanlar Twitter üzerinden birkaç gün içinde birçok olay için on binlerce dolar topladı. | TED | جمع الناس عشرات الآلاف من الدولارات بمساعدة تويتر في غضون أيام في عدة مناسبات. |
Ancak Hedge şu bilgileri topladı: Lider yeşil gözlü. | TED | لكن هيدج جمع المعلومات التالية: للقائد عينان خضروان. |
Rahipler 500 yıldır Roma hakkında bilgi topladı. | Open Subtitles | جمع هؤلاء الرجال معلومات عن روما منذ 500 سنة و تم تطوير هذا النظام بشكل فعلى إنها شبكة |
- Geçen hafta polis bir silahlı soygunun gerçekleştiği yerden topladı. | Open Subtitles | جمعت عن طريق الشرطة الأسبوع الفائت في مكان حادث سطو مسلح |
Ve yıllar boyunca hükûmetimiz Amerikalıların konuşma kayıtlarını balık ağı tarzı yıllarca topladı. | TED | ومع ذلك جمعت حكومتنا - على غرار المصيدة - سجلات مكالمات الأمريكيين لأعوام. |
Laboratuvarım binlerce ölü balık topladı, ama çok daha fazlası duruyor. | TED | وقد جمعت بالفعل في مختبري آلاف مؤلفة من أسماك ميتة، ولكن يظل هناك المزيد منهم. |
Tüm ejderhaları bir araya topladı, her zaman adama göz kulak olacaklarına dair onlara yemin ettirdi. | Open Subtitles | وقام بجمع كل التنانين وجعلهم ينذرون أنفسهم لرعاية الإنسان |
Tüm ejderhaları bir araya topladı, her zaman adama göz kulak olacaklarına dair onlara yemin ettirdi. | Open Subtitles | وقام بجمع كل التنانين وجعلهم ينذرون أنفسهم لرعاية الإنسان |
Daha önce de olduğu gibi ortak bir kararla Maria Elena eşyalarını topladı ve Juan Antonio'nun evini terk etti. | Open Subtitles | كما حدث من قبل، بتوافق متبادل حزمت ماري إيلينا أغراضها و خرجت من منزل خوان |
Tatile gidiyormuşuz gibi davranıyor hâlâ ama bütün eşyalarımızı topladı gelirken. | Open Subtitles | ،يواصل الإدعاء كما لو كنا فى طريقنا لقضاء عُطلة ولكنه حزم كل أمتعــتنا |
Ve ilk defa bütün aileyi model evde... bir araya topladı. | Open Subtitles | و لاول مره على الاطلاق استطاع ان يجمع اسرته كلها فى المنزل النموذجى |
Zavallı Horton öğlene kadar aradı taradı, Öbek öbek 9005 tane yonca topladı. | Open Subtitles | و بحلول فترة الظهيرة , المسكين ( هورتون ) الذي أصبح ميتاً أكثر من كونه حياً التقط و بحث و كدّس 9005 غصن هندباء |
Elim su topladı. | Open Subtitles | يدى مليئة بالقروح تماما |
14 Ağustos'ta, tekrar İmparator, bölünmüş Yüksek Savaş Konseyi'ni topladı. | Open Subtitles | ... مرة أخرى، وفى الرابع عشر من أغسطس أجتمع الأمبراطور بالمجلس ... الأعلى للحرب المنقسم على ذاته |
Sonunda, ilk yılımızda, Lucas tüm cesaretini topladı ve Peyton'la ilk kez burada, göl kenarında konuştu. | Open Subtitles | وأخيرا في السنة الأخيرة لنـا. استجمع (لوكاس) شجاعته وتحدث مع (بايتون) لأول مرة. |
Özel askeri işleri için Irak'a gittiğinde, ...bir nevi, ücretli et kafaları topladı. | Open Subtitles | وعمل بعدها في الزي العسكري الخاص بالجيش في العراق كنوع من بعض اعمال الإجراميين الجشعين |
Ailesi gelip eşyalarını topladı, Turk. | Open Subtitles | أتى والداه وحزموا كل أمتعته يا تيرك |
"Onları bir yere topladı ve o yere Kıyamet adını verdi." | Open Subtitles | "جمعهم سوية لمكان يسمّى المعركة الفاصلة." |