Bir anda, toplumların tamamının psikososyal esenliğini kontrol etmemizi sağlayacak bir şeye sahibiz ve bu heyecan verici. | TED | على نحو مفاجئ لابد وأن نتفهم كيف نتعامل مع الأثار النفسية للفرد خلال تعامله مع المجتمعات كلها، وهذا أمرٌ مثيرٌ جداً |
İnsani yardım kuruluşları, savunmasız toplumların en zor zamanlarında başarısız oluyorlar. | TED | يخذل النظام الإنساني المجتمعات الأكثر ضعفا في أحلك الأوقات. |
İhtiyarlar genellikle geleneksel toplumların liderleridir, ve aynı zamanda siyaset, tıp, din, şarkılar ve danslar hakkında da en bilgi sahibi olanlardır. | TED | كبار السن غالبا ما يكونون القادة في المجتمعات التقليدية، والأكثر دراية بالسياسات، والدواء والدين والغناء والرقص. |
Kısacası, geleneksel toplumların birçoğu ihtiyarlarını bizim çağdaş, büyük toplumlarımızdan daha iyi kullanıyor ve onlara daha tatmin edici hayatlar sunuyorlar. | TED | باختصار، العديد من المجتمعات التقليدية يستفيدون بشكل أفضل من مسنيهم ويهبون لهم حياة أكثر إرضاء مقارنة بقرنائهم في المجتمعات الحديثة والكبيرة. |
O dönemin, toplumların nasıl organize edileceğine dair birçok farklı fikrin, meydanlarda çatıştığı, muazzam bir ideolojik karmaşa dönemi olduğunu hatırlayalım. | TED | وكان ذلك وقت هياج أيديولوجي كبير، حيث ظهرت عدة أفكار عن تنظيم المجتمع وتصارعت مع بعضها في الساحات العامة. |
Ama geleneksel toplumlardaki ihtiyarlar hakkında doğru olan şey geleneksel toplumların diğer özelliklerinde de doğru. | TED | ولكن ما هو صحيح حول حياة المسنين في المجتمعات التقليدية هو صحيح بالنسبة للعديد من ملامح المجتمعات التقليدية أيضا. |
Bunun da ötesinde bu bizim kültürel kimliğimizin bir parçası, sadece Amerikanın değil batılı toplumların ve dünyadaki demokratik toplumların kültülerinin. | TED | أبعد من ذلك هي جزء من هويتنا الثقافية ليس فقط في أمريكا لكن في المجتمعات الغربية وفي المجتمعات الديموقراطية حول العالم. |
Düşünürseniz, tüm bu toplumların kullandığı farklı geometrik tasarım konuları var. | TED | وإذا فكرت في ذلك ، فان جميع هذه المجتمعات المختلفة تملك تصاميم هندسية مختلفة تستخدمها. |
toplumların intikam değil, uzlaşma güdüsüyle hareket edecek öğretmen, avukat ve politikacılara ihtiyacı vardır. | TED | المجتمعات بحاجة إلى معلمين ومحامين ورجال سياسة همهم المصالحة لا الأخذ بالثأر. |
Ve bu modern toplumların paradoksudur. | TED | و يعتبر هذا من مفارقات المجتمعات المعاصرة |
toplumların her kızın bir hazine olduğunu, her kız kardeşin potansiyel dolu olduğunu ve her kızın kendi içindeki değeri görmesine yardım ettiler. | TED | لمساعدة المجتمعات على رؤية أن كل ابنة هي كنز، وأن كل أخت مليئة بالإمكانيات، ومساعدة كل فتاة على رؤية تلك القيمة في نفسها. |
Ne zaman ki farklılığa yer açtık, açıklığa yolu açtık, diyaloğa yolu açtık, o zaman toplumların en üretken zamanlarını yaşadıklarını gördük. | TED | لقد لاحظنا أنه كلما وُجد التنوع، كلما وُجد الانفتاح، كلما وُجد الحوار، تحقق المجتمعات أعلى نسب من الإنتاجية. |
Dolayısıyla, toplumların güçlerinin zirvelerine ulaştıktan çok kısa süre sonra çöküş yaşamaları, tekrarlanan bir durumdur. | TED | إذن, هذه تيمة متكررة أن المجتمعات تنهار بشكل سريع بعد بلوغها أوج قوتها. |
Bu da, toplumların nasıl yanlış kararlar verdikleriyle ilgili bir genel kural: çıkar çatışmaları. | TED | إذن, هذا إستنتاج عام يبين لماذا تتخذ المجتمعات قرارات سيئة: تضارب المصالح. |
Dışlanan toplumların zaten karşı karşıya kaldığı stresi arttırıyor. | TED | فإنه يزيد من الضغوط التي تواجهها المجتمعات المهمشة |
Bir müze ressam bulundurabilir mi ve onlara toplumların kendilerini yeniden değerlendirmeleri için değişim ajanı olmaları sağlanabilir mi? | TED | هل يمكن للمتحف استضافة الفنانين و السماح لهم بأن يكونوا وكلاء تغيير بإعادة التفكير في المجتمعات نفسها؟ |
Bu ipliklerden örülen esnek kumaşın içinde toplumların umut bulacağına inanıyorum. | TED | إنه في تلك الخيوط التي تغزل على شكل نسيج مرن يحافظ على بقاء المجتمعات, أجد الأمل. |
Kirlilik azalıyor. Fakat bireysel toplumların... ...ihtiyaç duyduğu ekosistemin çalışması için... ...burada mükemmel bir algı bulunmaktadır. | TED | هنالك حس أكبر هنا لما تحتاجه المجتمعات الفردية لصنع نظام بيئة يعمل جيدا. |
Kaynaklarını birleştirmek bu toplumların uzun süredir ayakta kalmasına yardımcı oldu. | Open Subtitles | مُشاطرة مواردهم أعانت هذه المجتمعات على البقاء لزمنٍ طويل |
Aslında, uluslararası toplumun dikkatini nereye odaklamayı seçtiğine bağlı olarak, tüm toplumların ve ülkelerin davranışı etkilenebilir. | TED | في الواقع ، والسلوك مجتمعات بأكملها والبلدان يمكن أن تتأثر، تبعا للمكان الذي اختار المجتمع الدولي أن يركز اهتمامه فيه. |
Kadim toplumların güçlerini korumak için bazılarını kurban ettiklerini biliyorsun... | Open Subtitles | أنتِ تعرفين بان الحضارات القديمة كانت تضحي بالبعض لكي تحفظ القوة |