ويكيبيديا

    "toprak" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التربة
        
    • التراب
        
    • الارض
        
    • تربة
        
    • تراب
        
    • أرض
        
    • أراضي
        
    • الأرض
        
    • الرمال
        
    • للأرض
        
    • الترابي
        
    • ترابي
        
    • اليابسة
        
    • بالأرض
        
    • أرضاً
        
    toprak kurur kurumaz, kuru mevsimde, çatlaklar oluşur, oksijen içeri girer ve alevler çıkar ve tüm problem baştan başlar. TED وإذا جفت التربة ، تصبح في موسم الجفاف، وتحصل على الشقوق، يدخل الأكسجين ، وتخرج النيران وتبدأ المشكلة من جديد.
    Arazilerin hepsi aynı: toprak aynı, yağış aynı -- her şey aynı. TED وكل تلك القطع متشابهة؛ التربة نفسها والأمطار كذلك لا تختلف في شيء،
    Üzgünüm. Eskiye döndüm. Hala tabuta çarpan toprak sesini duyabiliyorum. Open Subtitles آسفة يا شباب ،مازلت أذكر صوت سقوط التراب على التابوت
    Sιğιrlarιnι batιya getirdin, ama sana vaat edilen toprak burasι mι? Open Subtitles احضرت قطيعك غربا ، ولكن هل هذه هي الارض الموعودة ؟
    Ve aslında bitkilerin kök sistemleri üzerinden bir tür yüksek kalite sıvı toprak geçerek ideal besinsel ürün elde edebilirsiniz. TED ويمكنك الحصول على الغذاء الأمثل في الواقع عن طريق استخدام سائل تربة عالي الجودة على أنظمة جذور النباتات.
    Bu petri kabındaki bakterilere göre diyebiliriz ki Whitman Price'ın cesedinin etrafında bulunan toprakla Central Park'taki toprak uyumlu. Open Subtitles لذلك، استنادا إلى المستعمرات البكتيرية في هذا طبق بتري، يمكننا أن نستنتج التي وجدت التربة حول الجسم ويتمان برايس
    Geriye köpeklerin koklayabileceği hiçbir şey kalmayacak. Büyük toprak kümesi herşeyi silip süpürecek Open Subtitles لن يكون هناك شيئا تكتشفه الكلاب كل سطح التربة يكون قد تم غسله
    toprak sıkı değil. Bir erkek ya da kadın rahatlıkla kazmış olabilir. Open Subtitles يمكن أن يكون رجل او إمرأة من حفرها لأن التربة ليست صلبة
    toprak ve bulmayı umduğumuz yaş toprak ve buz örnekleri toplayacak. Open Subtitles ويمدنا بعينات لكل من التربة والتربة الرطبة التي آمل أن نجدها
    İnsanlar savaşta birlikte olduğunda çiçek, toprak ve güneş gibi birbirlerine bağlıdırlar. Open Subtitles عندما يخوض الرجال المعارك سوية يرتبطون كأوراق الزهرة الواحدة كارتباط التربة بالشمس
    Tabi, iki ay toprak altında uyuduktan sonra tırnaklarıyla kazarak dışarı çıktı. Open Subtitles صحيح و بعد شهرين من القيلولة في التراب قام بنبش نفسه للخارج
    Tek istediğim gelip birkaç söz söylemen ve biraz toprak atman. Open Subtitles كل ما أطلبه منك هو قول بعض الكلمات ورمي بعض التراب.
    Amerikalılar elli yıldır rahat içinde yaşarken biz toprak yiyoruz. Open Subtitles طوال 50 عاما، عاش الأميركيون برخاء فيما كنا نأكل التراب
    Bu yer, bu toprak -evin- sevgili saydığın her şeyin son özgürlük noktası. Open Subtitles هذا المكان،هذة الارض.بيتك أنها أخر محطة لنيل الحرّية لنقبض على كلّ شيء غالى
    Robotik toprak solucanları, bu tarz şeyler. Frank'in soyadı nedir? Alıntı yapmak isterim. Open Subtitles تعرفون , دراسة دودة الارض وهذه الامور ماهي كنية فرانك اريد ان اعرف
    Bir zamanlar bu toprak atalarına yaptığı gibi onları geçindirirdi. Open Subtitles ذات مره كانت هذه الارض تطعمهم كما كانت تطعم أبائهم
    Tabii ki bir şeyin ne kadar kalın olduğunu saptamak istersiniz, ki bunu uzaydan ölçemezsiniz, ister toprak olsun ister kar olsun. TED أنت بالطبع تريد تسجيل مدى سماكة شيء، لا يمكنك قياسه من الفضاء، سواء كان ذلك تربة أم ثلجًا.
    Hemen ayağımın altındalardı: Çamur, toprak, toz, kil, adına ne derseniz... TED لقد كانت تحت قدمي: وحل أو تراب أو طين سمها ما تريد
    Dizüstü bilgisayarımla herhangi bir toprak parçasından daha derin bir bağlantıya sahibim. TED لدى إرتباط أعمق بجهاز الكمبيوتر المحمول الخاص بي من أي قطعة أرض
    İkisi de, yukka ve Creosote çalısı, toprak Yönetimi Bürosu'nun arazisindeler ve bu ulusal bir parkta korunmaktan çok farklı tabii ki. TED وكلاهما يتواجدان على أراضي مكتب إدارة الأراضي و هذا الأمر يختلف تماماً عن كونها محمية في حديقة وطنية
    İki yalancıyı bildiğimiz için Rikku'nun toprak kristaline sahip olması gerekir. TED ولأننا حددنا بالفعل الكاذبَين، لا بد أن يملك ريكو بلورة الأرض.
    - Bütün motorun içi toprak dolu. Bunu Chink yaptı. Open Subtitles الرمال, المحرك بكامله ممتلء بع, لقد تدمر
    Yeryüzündeki tüm toprak katmanlarına yayılan humusun oluşmasını sağlarlar. TED ينتجون أتربة الدبال عبر مساحات اليابسة للأرض
    Pekala ekspres yoldan gidersen çabuk varırsın, toprak yolda biraz daha geç varırsın. Open Subtitles من الطريق السريع سوف تصل بسرعة كافية ولكن من الطريق الترابي تصل في مسافات اقل
    Bize, kendisini ormana giden toprak yolda takip etmemizi söyledi. TED طلب منا أن نتبعه إلى طريق ترابي يؤدي للغابة.
    Dünya'ya ait her türden toprak çeşidi ve hava koşulları birkaç saatlik mesafede. Open Subtitles جميع تشكيلات اليابسة والطقس معروفة لكوكب الأرض في غضون بضعة ساعات من السير.
    toprak altüst edilmiş bu yüzden korkarım ki daha kesin sonuça ulaşamadım. Open Subtitles تم العبث بالأرض لذا أخشى أنه لا يمكنني أن أكون أكثر دقة
    Çünkü artık suların çekildiğini ve toprak bulabileceğimizi biliyoruz. Open Subtitles لأننا نعرف الآن أن المياه قد جفت من على الأرض و يمكننا أن نجد أرضاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد