"torunlarımı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أحفادي
• احفادي
• أحفادى
• حفيداتي
• وأحفادي

Her gün Torunlarımı görüyorum, Bu genç kızlarla yaşıtlar, ve merak ediyorum ve bazen de kızıyorum, gerçekten.
في كل يوم تقع عيني على أحفادي الذين هم أيضا في سن هاتين الفتاتين، أتساءل، وأغضب أحيانا، نعم أغضب.

Bana bu kasabada Torunlarımı otobüse bindirme için federal emre sahibim... bazı zenci çocuklarla okula götürmek için.
ولدي قاضٍ فدرالي يأمرني بأن أرسل أحفادي بالباص ليقطعوا نصف المدينة ليذهبوا إلى المدرسة بصحبة أطفال زنوج

Ölüm saçan evinde Torunlarımı neredeyse öldürecek olman hoşuna gitti mi?
هل تشعر انه من اللائق أنك كنت قريب من أن تقتل أحفادي في بيتك الصغير?

Şimdi, ne onları ne de Torunlarımı görebiliyorum.
لأجل ماذا ؟ لألا اراهم مرة اخرى , بالكاد اعرف احفادي.

...iki adam Torunlarımı okuldan almış.
يقودان سيارة سوداء و تسلما أحفادى من المدرسة

Bu inanılmaz. Buların hepsini, sana Torunlarımı anlatmayışımdan çıkardın.
لقد أزلتَ كلّ هذا عنّي دون أن تذكر أمر أحفادي

Torunlarımı, Oregon'a götürüyorsunuz.
حسناً، انت ستأخذ أحفادي في رحلة إلى أوريغون

Okula Dönüş sayfasında hiçbir şişman öğrenci istemiyorum! Torunlarımı bir grup obez ikinci sınıf öğrencilerinin görünüşlerine maruz bırakmak istemiyorum.
لا أريد تعريض أحفادي لمجموعة طلبة بالسّنة الثّانية بدينين

Sadece Torunlarımı yetiştiren yabancılara yardım etmeye çalışıyorum.
أنا أساعد فحسب الغرباء الذين يربون أحفادي

İkinci olarak, bunun çocuklarımı veya Torunlarımı etkilemeyeceğine dair teminat istiyorum.
ثانيةً، أريد ضمانات أنه لن يلحق بأي أحد من أولادي أو أحفادي أية عقوبات

Arada bir Torunlarımı görsem güzel olurdu.
سيكون من اللطيف أن تمكنت من رؤية أحفادي بين الفينة والأخرى

Torunlarımı ve diğer herkes de öyle.
مثلما سيفعل أحفادي وكلّ الآخَرين.

Eğer haber alamazsam Torunlarımı yollayıp diri diri deriniz yüzdürürüm.
وإن لم يكن، فسأرسل أحفادي لسلخك حيّــاً

Yaşlı bir adam olarak Torunlarımı sirke götürdüğüm zaman kardeşimi bir palyaço olarak, dart hedefi olarak ya da piramit yaparken bulabilirim ancak diyordum.
عندما أصبح عجوزاً وآخذ أحفادي ... إلى السيرك بعدها سأكتشف أن أخي التائه يمثل عرض القراصنة المهرجين في الحلبة رقم 3

Torunlarımı görmek istedim ve anlaşılan bir doğum günü kaçırmışım.
أردت رؤية أحفادي وقد فاتني يوم ميلادها

Torunlarımı St. Barts'a şnorkelle yüzmeye götürmüştüm. Denizanası daladı.
أخذت أحفادي للغوص ولسعني قنديل بحر

Don, ilerideki Torunlarımı falan düşünmeye başlama vaktim geldi.
حسنا , "دون" لقد حان الوقت لأفكر في احفادي القادمين

Eve, Torunlarımı görmeye gittim.
ذهبت للتو للمنزل لكي أرى احفادي

Gitmeden önce Torunlarımı görmek istiyorum.
أريد أن أرى أحفادى قبل أن أموت

Ama Leon'un Torunlarımı öldürmek istediğini söylemedi.
ما لم يقوله هو أن (ليون) أراد أن يقتل أحفادى

..iki adam Torunlarımı okuldan almış.
قاموا بإقلال حفيداتي من المدرسة

Bütün çocuklarımı ve Torunlarımı aynı masanın etrafında görmekten ne kadar mutlu olduğumu söylemek istiyorum.
برؤية كل أبنائي على الطاولة وأحفادي في نفس الوقت