ويكيبيديا

    "tuzu" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الملح
        
    • ملح
        
    • أملاح
        
    • وملح
        
    • سولت
        
    • املاح
        
    • للملح
        
    • مالح
        
    • الأملاح
        
    • الزيرفون
        
    • ملحي
        
    • والممتع
        
    • والملح
        
    • من الصوديوم
        
    • ملحية
        
    Birini bu evden uzak tutmak için bu tuzu dökmem gerekiyor. Open Subtitles أود فقط أن أضع هذا الملح لإبقاء شخص ما خارج المنزل
    Bak, ya şu tuzu dökmemde yardım et yada git burdan. Open Subtitles اسمع اما ان تساعدني في نثر الملح او اخرج من هنا
    Umarım uyuşturucuya başlarsın. Banyo tuzu kullanıp kızın suratını yersin. Open Subtitles آمل أن تتجهوا للمخدرات ، وأريدكم أن تفعلوا حمام الملح
    Banyodaki lavabonun altına bir kutu sarımsak tuzu oldukça şüpheli biçimde saklanmış. Open Subtitles علبة تحتوي علي ملح وثوم مخبئة بطريقة مريبه داخل الحوض فى الحمام
    Bir zerre sofra tuzu sodyum ve klor atomlarından meydana gelmiştir. Open Subtitles حُبَيبة من ملح الطعام تتألف من ذرات الصوديوم و الكلورين
    Bir dakika, gerçekten 18 kâse güveyotuna bu kadar tuzu attın mı? Open Subtitles مهلاً, هل إستخدمت حقاً كل هذا الملح مع 18 كوب من التوابل؟
    Üste düşük yoğunluklu sıvı metali koydum, alta yüksek yoğunluklu metali ve araya ergimiş tuzu koydum. TED قمت بوضع معدن سائل منخفض الكثافة في الأعلى، و وضعت معدن سائل مرتفع الكثافة في الأسفل، و الملح المذاب بينهما.
    Atmosferin içindeki deniz tuzu parçacıklarına olan etkilerine bakabiliriz. TED وآثار الأعاصير على جزيئات الملح البحري بالجو.
    kederi yüzünden silip atıyor. Susuz parmağını, diline bastırıyor, ve tuzu tadıyor. TED يمسح الأسى من على وجهه، ويضع اصبعه العطشان، على لسانه العطشان، ويتذوق الملح.
    Ayrıca tuzu geride bırakarak tuzak suyu oluşturan buz kristallerine sahip olduğu için daha yüksek tuz konsantrasyonuna sahiptir. TED كما أن لديها نسبة ملوحة عالية، لأن بلورات الجليد تحجز الماء ليخلف وراءه الملح.
    Sana neredeyse 5 kilo kaya tuzu getirdim. Open Subtitles جلبت لك ما يقرب من 10 أرطل من الملح الصخري.
    O kadar olağanüstüydü ki günde 2 milyon metreküp deniz suyundaki tuzu çıkartabilecek durumdaydı. Open Subtitles ثورية لدرجة,أنها قادرة علي إزالة الملح من أكثر من 500 مليون جالون من ماء البحر في اليوم
    Bir tencere kaynayan su hazırla, tuzu tabağın kenarına koyarsın. Open Subtitles فقط أحضرّي وعاءً من المياه المغلية، و ضعي الملح حول الطبّق
    Daha tadına bile bakmadan... kaba bir şekilde benden tuzu istedi. Open Subtitles قبل أن يتذوق القليل كانت لديه الرغبة في طلب الملح
    - Dinliyor musun? - Biberiye. Biraz deniz tuzu. Open Subtitles نبات أو ملح الطعام إن لم يكن لديك ملح البحر
    Bir ay içinde yalancı göz yaşlarının tuzu daha yakarken kızarmış gözlerini evleniyor bu adamla. Open Subtitles قبل ان ملح دموعها الغير حقيقة تتوقف من قرحة عينها تزوجت
    Barakada yerde bulduğumuz kristaller bildiğimiz sofra tuzu. Open Subtitles كريستالات وجدناها على أرضية الثكنة ملح طعام بسيط
    Bu, havuzları ve çeşmeleri temizlemek için kullanılan bir çeşit bakır tuzu karışımı. Open Subtitles إنّها صيغة غير عاديّة من أملاح النحاس كثيراً ما تستخدم لتنظيف وتطهير البرك والنافورات.
    Ama Tony'den ayrılınca, gözyaşlarımın iğnesi ve tuzu ile şişti gözlerim. TED لكن بمجرد أن تركت طوني، شعرت بحرقة وملح الدموع التي تسقط من عيني.
    Zombiler, banyo tuzu, kan falan... Open Subtitles والزومبي، والباث سولت والدماء..
    Yalnızca kurtulmaya çalıştığım bir kaç asit silisit tuzu, Open Subtitles انها مجرد املاح متنوعة كنت اريد التخلص منها
    ...ya da şekerle tuzu değiştirip tatlılarına tuz attırırdık. Open Subtitles ... أو، ها، تبديل السكر للملح حتى أنها وضعت الملح على الحبوب.
    Çok tuzlu. tuzu içine kürekle mi koydun? Open Subtitles إنه مالح ، هل وضعتي كومة ملح بأكملها به ؟
    Ve desalinizasyon tuzu arındırdığımız bir süreçtir. TED وعملية تحلية مياه البحر هي العملية التي من خلالها نزيل الأملاح.
    Bir tutam limon tuzu... Open Subtitles القليل من مسحوق الزيرفون...
    Maden tuzu ve soddum hipoklorit ile hemen temizlemeliyiz. Open Subtitles نحن بحاجه لمسح ذلك بمحلول ملحي و هيبوكلوريد الصوديوم فوراً
    İşin tuzu biberi ise, şu anda seni kendin ayarladığın açılışın ardından kutlamak için bekleyen yaklaşık yüz kişi var ama o açılış bunu imzalamazsan olmayacak. Open Subtitles والممتع هو، أنّه هنالك العديد منّ النّاس بانتظارك لتهنأتك بعد الإحتفال الذي قمت بتنظيمه .. والذي لن يقام إذا لم توّقع على هذا الإتفاق
    Son fıstık-- ...kardeşlerinden ayrılmış, tuzu ve yağı taşmış. Open Subtitles ممتلئة بالزيت والملح الذي أكسبه لها أخاها الراحل
    Haklısın. tuzu az. Open Subtitles أجل ، صحيح ، قليل من الصوديوم
    Mermilere kaya tuzu koyup silaha süreceğiz. Open Subtitles سنضع صخور ملحية بالذخيرة ونلصقها بمسدس الريفولفر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد