ويكيبيديا

    "uçmaz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • تطير
        
    • اللا
        
    • يطير
        
    • تحلق
        
    • لا يطيرون
        
    • اللامكان
        
    Bilim ilgileniyor. Uçaklar uçar ama sihirli halılar ve süpürgeler uçmaz. Open Subtitles الطائرات تطير، ولكن البساط السحري والمكانس لا تطير.
    - Ondalık noktalar uçmaz. - Ne yaparlar? Open Subtitles النقاط العشرية لا تطير - ما الذي يفعلونه ؟
    Eğer inat edip bizi bu kuş uçmaz kervan geçmez yere getirmeseydin bunların hiçbiri olmazdı Aaron Claridge! Open Subtitles لم يكن ليحدث أيا من هذا أذا لم تقنعنى بالمجىء الى هنا لمنتصف اللا مكان أرون كلاريدج
    Evlerini terk edip, çocukları için daha iyi bir gelecek kurabilmek umuduyla kuş uçmaz kervan geçmez Pontino Bataklıkları'na gelmişlerdi. Open Subtitles غادروا منازلهم للقدوم إلى بونتينو الزراعية في منتصف طريق اللا رجعه
    Burkulmamış bir lastik bandı alıp serbest bıraktığınızda uçmaz. Open Subtitles لو أنك ببساطة لم تلوي المطاط وتركته حراً ، لن يطير الجسم
    "O şey asla uçmaz. Çünkü tahta havadan daha ağırdır!" Open Subtitles لن تحلق أبدا لأن وزن الخشب أثقل من الهواء...
    Bakın, bayım. Süper kahramanlar uçmaz ya da İsa gibi görünmez. Open Subtitles ، أُنظر يا سيدى الأبطال الخارقون لا يطيرون
    Yaklaşık 15 km sonra kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde kenara çekmemi ve arabadan inmemi söyledi. Open Subtitles بعد عشرة أميال بعيداً عن الطريق طلب مني التوقف بمنتصف اللامكان و خرج من السيارة
    Sue, kuşlar bir şeyleri alıp uçmaz. Open Subtitles الطيور لا تطير بالأشياء وحسب يا سو
    Örümcekler uçmaz ki. Open Subtitles أعني، العناكب لا تطير
    Ayılar uçmaz ki. Open Subtitles الدببة لا تطير.
    Kuşlar uçar ama domuzlar uçmaz. Open Subtitles -الطيور تطير والخنازير لا تطير
    Uçaklar tek başlarına uçmaz. Open Subtitles الطائرات لا تطير وحدها
    Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde, işaretsiz bir mezarın güvenli olacağını düşünmüştüm. Open Subtitles اعتقدت قبر غير معلم في وسط اللا مكان أن تكون آمنة بما فيه الكفاية.
    Eğer sen olmasan kimsenin bulamayacağı kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeki üstü kapalı çukura koydum. Open Subtitles ثقب شغل في في وسط اللا مكان، والتي لا يمكن لأحد أن قمت ربما وجد إن لم يكن لك.
    Beni kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde mahsur bıraktın. Open Subtitles لقد تركتيني وحيداً في وسط اللا شيء
    Bizi kuş uçmaz kervan geçmez bir yere götürüyor. Open Subtitles هل تسحبنا إلى مُنتصف اللا مكان ؟
    Yani uçmaz ve yatakların üstünde zıplamaz. Open Subtitles إذن فهو لا يطير لا يقفز على الأسرة
    Benim John'um asla yuvadan uçmaz, Bay Dorrit. Open Subtitles إبني "جون" لن يطير أبدا من القن ، سيد "دوريت".
    ♪ O daima havada, ama o asla uçmazOpen Subtitles * هو دائماً في الهواء، لكن لا يطير من على الحافة على الإطلاق *
    - Elbette, ...maymunlar kıçımdan uçar uçmaz. Open Subtitles حالما تحلق القرود خارجةً من مؤخرتي
    Ailem pek sık uçmaz. Open Subtitles لا تحلق عائلتي كثيراً
    Tharklar uçmaz. Open Subtitles تارز لا يطيرون
    Kuş uçmaz kervan geçmez bir yer. Open Subtitles نحن في وسط اللامكان

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد