"uğruna" - ترجمة من تركي إلى عربي

• من أجل
• لأجل
• لأجله
• أجله
• سبيل
• من اجل
• من أجلها
• مقابل
• اجله
• لأجلها
• سبيله
• هباءً
• لمصلحة
• لاجل
• بإسم

Ayrıca beni boş delikleri olan bir arazi uğruna öldüreceğini zannetmem.
علاوة، لا أصدق أنك ستقتلني، من أجل حقل مملوء بالثقوب الخاوية.

Bunun güzel yanı, herkesin aynı amaç uğruna çalışıyor olması.
لكن الأمر الجيد هو أننا نعمل من أجل قضية واحدة

Çok iyi şanslar. Ve hayatımızın her iki uğruna, bu berbat yok.
إذن ، حظا سعيدا و لأجل سلامة حياتينا ، لا تفسد الأمر

Duygusallığının, uğruna bir sürü çaba harcadığımız şeyleri mahvetmesine izin veremezsin.
لا يمكنك السماح للعاطفة تعطل كل شئ كنا نعمل لأجله بجد

Dünyada uğruna öleceğim tek bir kişi var, ve o da sensin.
هنالك شخصٌ واحد فقط أنا مستعدٌ للموت من أجله, و هو أنت

Bir süper kahraman, inandığı şey uğruna ölmeye hazır olmalıdır.
البطل الخارق يجب أن يكون مستعدًا للموت في سبيل معتقداته.

Onlar için bir ikonum çünkü inançlarım uğruna hapse girdim.
أنا مثلهما الأعلى، لأني سُجنت من أجل ما اؤمن به.

Kendimi bir hiç uğruna feda ediyorum. Görüyorsun, bıktım artık.
لقد ضحيت بنفسي من أجل لا شيء لقد ضجرت منك

İnanmadığım bir amaç uğruna bir daha vurulmayacağım. Hadi bana yardım et.
لن أعرض نفسي للموت مرة أخرى من أجل قضية لا أؤمن بها

Bak, artık daha fazla savaşmak istemedim. - Ne uğruna?
انظر, لم استطع تحمل المزيد من المخّاطر, لأجل لا شيء؟

Hiçbir akıllı insan sanat uğruna kendisini yakmaya izin vermez.
لا يوجد شخص عاقل سيدع نفسه يحرق حيا لأجل الفن

Yaptığım her şey uğruna savaştığım her şey, onun içindi.
كل ما فعلته، كل ما حاربتُ لأجله كان من أجلها

Ama son kararını vermeden önce ne uğruna savaştığımızı tam olarak anlayabilmen için görmeni istediğim son bir şey var.
،لكن قبل أن تصلي لقراركِ النهائي هناك شيء أخير أريدكِ أن ترينه لكي تفهمي تماماً ما الذي .نُحارب لأجله هنا

Alamo'da ki kuşatma altındaki her adamın uğruna savaştığı şey bu.
و هذا ما يقاتل من أجله كل رجل محاصر فى الآلامو

Ya da bu, uğruna mücadele ve fedakarlık edeceğim şey.
أَو هذا ما أنا سأكافح وأضحي وأنزف دما من أجله

Cesaret ve azimle, görevinin özgürlüğü onurlandırmak uğruna yapılması gerektiğine inandın.
لقد آمنت بكل شجاعة وحزم بالقيام بواجبك في سبيل كرامة الحرية

Halkın öğrenme isteği uğruna gelmeden önce kişisel hislerimi bir yana bıraktım.
من اجل مصلحة الناس الذين يريدون ان يعرفوا تركت مشاعري الخاصة جانبا

Atalarımızın uğruna savaşıp öldüğü şeyler için çarpışacağım. Doğru mu?
أنا سأحافظ على حقوق ,أجدادنا حاربوا وماتوا من أجلها ؟

Eğer o kadar belgeyi bir hiç uğruna düzenlediysem, birilerini vurmam gerekir.
إن قمت بكل الأعمال الكتابية دون مقابل سأطلق النار على شخص ما

En değerli inançlarımıza değer vermeyen birini göndermek Tanrı'nın bize lütfettiklerine ve uğruna nesiller boyu savaştığımız değer yargılarımıza ihanet etmek olur.
انا اكره ان ارى كل شئ وقفنا من اجله كل ما كافحنا من اجله لألف جيل كل ما انعم الله به علينا

uğruna birini öldürebileceği bir bayrak. Çeviri: Melike Softa Valda
رايه كان راغباً ان يقتلني لأجلها الحلقة السادسة بعنوان :

Onun uğruna tüm yaptıkların için ne kadar minnettar olduğunu göstermek adına bunu almanı istedi.
أرادك أن تحصلي عليه ليبيّن لك مدى تقديره لكلّ فعلته في سبيله

Eğer film satmazsa, o zaman bütün emeklerimiz bir hiç uğruna harcanmış olacak.
إذا لم يُبع الفيلم، كلّ العناء الذي تكبدناه سيذهب هباءً

Ben nasıl Sezar'ı Roma uğruna vurdumsa aynı hançeri kendime saklıyorum, yurdum için ölmem ne zaman gerekirse.
بما أني قتلت أعز صديق لي من أجل روما.. فإني أحتفظ بنفس الخنجر لنفسي.. متى ما كان قتل نفسي لمصلحة روما

O inandığı şeyler uğruna savaşan bir insandı. Sen de öylesin.
اناه امراءة كانت تحارب لاجل معتقداتها, وانت كذلك

Askerler, demokrasi uğruna birlik olalım.
أيها الجنود، بإسم الديمقراطية دعونا نتحد