ويكيبيديا

    "ucuz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • رخيصة
        
    • رخيص
        
    • الرخيصة
        
    • رخيصاً
        
    • الرخيص
        
    • رخيصه
        
    • ارخص
        
    • رخيصا
        
    • أرخص
        
    • بخيل
        
    • زهيدة
        
    • ورخيص
        
    • بأعجوبة
        
    • الرخص
        
    • مكلفة
        
    Çılgınca ve aptalca geliyor kulağa, ama aslında ucuz ve köhne bir şey yerine hiçbir ekipman edinmemeyi tercih eden hastaneler var. TED قد يبدو ذلك جنون، وغبي. لكن هناك فعلاً مستشفيات تفضل أن لا تملك أي معدات على أن تملك معدات تبدو رخيصة وتافهة.
    Ama ağaçlardaki aletler gerçekten cep telefonu olsaydı o zaman gerçekten ucuz olurdu. TED ولكن إذا كانت الأجهزة في الأشجار هواتف محمولة، يمكن أن تكون رخيصة جدًا.
    Onlar çok etkili ve ucuz olan sıradışı ürünler geliştiren elektronik cihaz şirketleri. TED وهم شركات أجهزة، ينتجون منتجات غير عادية وذات كفاءة عالية وسعر رخيص جداً.
    Geceyi geçirmek için bile bile ucuz otellere gelen elvi çiftler olduğunu duymuştum. Open Subtitles لقد سمعت عن الكثير من الازواج الذين امضوا ليله هناك فى فندق رخيص
    Senin ucuz numaranın benim çıkarıma olduğunu öğrenince ona ne olacak? Open Subtitles ماذا سيحدث لها إذا عرفت الخدعة الرخيصة التي لعبتيها عليها لمنفعتي؟
    Çok şaşırtıcı bir şekilde, bazı kokuları çok seviyor. ucuz kolonya gibi. Open Subtitles المدهش أيضاً هو انجذابه لروائح شتى، صدّقوا أو لا تصدّقوا، العطور الرخيصة.
    Sizin için çok ucuz, çok güzel mallarım var. Size özel. Open Subtitles رخيصة جدا ، أشياء لطيفة جدا لك خصوصا لك ، سيدى
    Arkadaşlarım dün gece kolunu ucuz bir sarışının omzuna attığını söylediler. Open Subtitles أصدقائي قالوا لي أنهم رأوه وهو يضع ذراعه حول شقراء رخيصة
    Sence de ölümümüzün ucuz bir gösteriden fazlası olması gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا تعتقدين أن موتنا يجب أن لا يكون مجرد تسلية رخيصة
    Ben mesleğimi yapıyorum ve kendimi ucuz hissetmiyorum ...bugün hissettiğim şekilde. Open Subtitles لم أشعر يوما أني رخيصة لهذه الحد حتى عندما كنت أعمل
    10 yıldan sonra, beni kandırmak için ucuz bir kaltak mı gönderiyorsun? Open Subtitles بعد 10 سنوات ، سوف تُرسل عاهرة رخيصة إلي هناك لتخدعني ؟
    Herhangi bir Sovyet polisi bunu ucuz bir transistör sanır. Open Subtitles بالنسبة إلى أى شرطى سوفياتى سيبدو هذا كجهاز ترانزيستور رخيص
    Eğer nereye bakacağını bilirsen... internette her şey çok ucuz. Open Subtitles كل شيئ رخيص على الكمبيوتر بشرط أن تعلم أين تبحث
    Kasabada kalabileceğimiz ucuz bir yer var mı diye soracaktım? Open Subtitles كنت أتساءل إذا أحدكم يعرف مكان رخيص. للبقاء في البلدة؟
    Ama ne zaman ucuz yemek ve oyunlar olsa gitmeye çalışırız. Open Subtitles لكن لطالمـا نحاول الذهاب عندمـا يكون لديهـم طعـام رخيص و ألعـاب
    Onun yerine ucuz bir zevk için boş yere bahis oynamaya gittin. Open Subtitles عوضاً عن هذا، كنت تقامر من أجل المتعة الرخيصة لإرضاء لا شيء
    Bakın. Sakın ucuz çok amaçlı Çin malı çakılardan almayın. Open Subtitles لا تشتري الأدوات المُتعددة الإستخدام الرخيصة التي صُنعت في الصين
    Sürü sadece en kalabalık gecede değil, aynı zamanda en ucuz gecede saldırıyor. Open Subtitles لا أعتقد هذا المجموعة تهجم في النوادي المزدحمة كذلك في النوادي الرخيصة الثمن
    bugünün ekonomisi orada çizilmiş üniveriste için paraya ihtiyacın var ve ucuz değil Open Subtitles هذا هو الاقتصاد اليوم العيش صعب بدونها تحتاجين مال للجامعة وبالتأكيد ليس رخيصاً
    Ama tuvaleti ucuz bir suşiciyle paylaşmak acaba müşterilerim gelir mi? Open Subtitles لكن مشاركة حمام مع محل السوشي الرخيص كهذا هل سيأتون زبائني؟
    Türkiye ucuz, ama Hırvatistan ilk buluştuğumuz yer, o yüzden iyi olacak. Open Subtitles تركيا رخيصه لكن كرواتيا حيث ألتقينا أول مره لذا هذا سيكون لطيفاً
    Onları her yerde görmüşsünüzdür. özellikle radarların artık daha ucuz olduğu şu günlerde. TED لقد رأيتموها هنا في المحيط وخاصة ان الرادارات هذه الايام اصبحت ارخص سعراً
    - ...karşılamadınız mı? - Bugünlerde fıçılar ucuz değil adamım. Open Subtitles مهلا , ليست رخيصا في هذه الايام يا كييج رجلي
    Dünyadaki tüm bilim adamları güneş panellerini daha verimli ve ucuz yapmaya çalışıyorlar. TED العلماء في كل أنحاء العالم يركزون على جعل ألواح الطاقة الشمسية أرخص وأكفأ.
    Ona elmas bir yüzük alamadığım için ucuz olduğumu söyledi. Open Subtitles لقد قالت اننى بخيل لأننى لم أشترى لها خاتم ماسى
    Öyle yaptım çünkü cenaze evindeki adam daha ucuz olacağını söyledi. Open Subtitles قعلت ذلك لأن الرجل في مكتب الجنازة قال بانها زهيدة الثمن
    Herkeste var ve oldukça ucuz. Ve onları özgürce, açık lisanslarla yaymak için gereken yazılımlar hiç bu kadar ucuz ve yaygın olmamıştı. TED إنه متاح في كل مكان ورخيص نوعًا ما. والأدوات لكي توزعه بحرية وبتراخيص مفتوحة لم تكن أيضًا أرخص من ذلك ولا أكثر توافرًا
    - ucuz kurtulmuşsunuz. Open Subtitles سيدتي المسكينه نجت بأعجوبة لقد كان حادث شنيع
    Satın alınmayan verimli kaynaklar daha büyük ve ucuz olmaya deva ediyor. TED لذا فمصدر الكفاية الغير مشترى مستمر في الرخص و النمو أكثر من أي وقت مضى
    Tabii ki ucuz mikroişlemciler ve gerçekten önemli bir gelişme: genetik algoritmalar. TED وبالطبع، معالجات غير مكلفة أضف إلى ذلك تطور مهم جدا، الخوارزميات الجينية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد