ويكيبيديا

    "ulaşım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • النقل
        
    • المواصلات
        
    • نقل
        
    • مواصلات
        
    • التنقل
        
    • للنقل
        
    • ولوج
        
    • والنقل
        
    • للتنقل
        
    • هو أُسلوبي في
        
    • للمواصلات
        
    • تنقلهم
        
    • توجيهات
        
    Bu sistem tüm Ulaşım araçlarını tek bir ödeme sistemine bağlıyor. TED ذلك النظام يربط معا جميع متعلقات النقل في نظام دفع موحد
    Ulaşım Güvenliği hava aracı bir şey söylerse haber verin. Open Subtitles أعلموني بما تقوله هية سلامة النقل بخصوص تلك الطائرة الساقطة
    Burada çalışanların en büyük sıkıntısı Ulaşım. Arabanız var mı? Open Subtitles المشكلة لدى موظفينا هي وسائل النقل هل لديك سيارة ؟
    Şimdi bu hızlı Ulaşım araçlarıyla yan yana işleyen yerel otobüsleri çıkarabiliriz. TED الآن يمكننا أخذ كل الحافلات المحلية التي تسير بجانب وسائل المواصلات السريعة
    Sao Paolo'ya sivil Ulaşım aracı istiyorum. İnince her şeyi anlatacağım. Open Subtitles واريد وسيلة نقل الى ساو باولو سأخبرك بكل شئ عندما نهبط
    Bir yer bulmak, tema planlamak, dekorasyon, yemek, Ulaşım güvenlik ve fotoğrafçıları ayarlamak için dört haftadan az zamanım var. Open Subtitles لدي أقل من 4 أسابيع , للحجز ولعمل الفكرة الرئيسية و الأوسمة الطعام , النقل والمصورين للأحداث التي لن أحضرها
    Sadece ona özel bir şekilde kendine Ulaşım olanağı ayarladı. Open Subtitles لقد دبَّرت وسيلة النقل الوحيدة المتوفرة لها في هذه الجِبال
    11 yıl önce çocuğum hasta bahanesiyle Ulaşım ekiplerine transfer edilmişsin. Open Subtitles انتقلت الى فريق النقل من 11 عام بسبب مرض ابنك لماذا؟
    Bu durum kamu çalışmalarını Ulaşım sistemlerini ve küresel veritabanlarını etkiliyor. Open Subtitles ما يؤثر على الأعمال العامة، نظم النقل .و قواعد البيانات العالمية
    Yerlilerin ileri gelenleriyle, Ulaşım üzerinde çalışan hippiler. TED فكان هناك مسنون محليون مع تحرريين يعملون في النقل.
    Böylece, Londra için Ulaşım firması ile çalışıyoruz ve bu organizasyon 50 yıldır, yeni bir otobüs için, bir müşteri olarak sorumlu olmadı. TED هكذا كنا نعمل مع النقل في لندن، وهذه المنظمة لم تكن في الواقع مسؤولة كعميل لحافلة جديدة لمدة 50 عاما.
    O büyüklük ile bazı kötü sorunlar ortaya çıkacak, bunlardan biri Ulaşım sistemi, nüfusa yeterli gelmeyecek. TED وبذلك النمو تظهر بعض المشاكل العملية الحادة احدها نظام النقل ببساطة لن يمكن التعامل معه
    Biz bu hızlı Ulaşım koridorlarını şehir merkezinden dağıtarak onları kenar mahallerin içlerine kadar uzattık. TED قمنا بتوزيع ممرات النقل السريع هذه على طول قلب المدينة و مددناها حتى الأحياء الطرفية
    Ben 70'li yıllarda büyürken sıradan Amerikan aile gelirinin onda birini Ulaşım için verirdi. TED عندما كنت اكبر في السبعينات, الامريكي النموذجي كان ينفق عشرة في المائة من دخلة او الاسرة الأمريكية النموذجية,في النقل.
    O zamandan beri karayolların sayısını iki kat olmuş artık Amerika'da gelirimizin beşte birini Ulaşım için veriyoruz. TED منذ ذلك, ضاعفنا عدد الشوارع في امريكا, والان ننفق فقط خمس من دخلنا على وسائل النقل.
    Bunlardan birincisi , metro hatları felç olmasıydı Ulaşım durma noktasına gelmişti Open Subtitles أولا وقبل كل شيء توقفت خطوط مترو الانفاق أصيبت المواصلات بحالة تكدس
    Dublin'in Ulaşım haritası iyileşti ve ben bu projeyi bitirdikten sonra daha da iyi oldu fakat hala durak isimleri, güzergahlar mevcut değil. TED الآن بعد تحسن خرائط المواصلات في دبلن، و بعد أن انتهيت من المشروع، أصبحت حتى أفضل و لكن ما زالت لا توجد أسماء المحطات
    Eğer yaşam uzay zorluklarına dayanıp binlerce yıl varlığını sürdürebiliyorsa bir dünyadan diğerine gezegenler arası bir Ulaşım sistemiyle seyahat de edebilir. Open Subtitles إذا كان من الممكن أن تصمد الحياة أمام مصاعب العيش في الفضاء وتدوم لــ آلاف السنين لكان يمكننا نقل الطبيعة عبر الكواكب،
    Genellikle kendinize hızlı bir Ulaşım güzergahı seçersiniz ve bu güzergah aklınızda düz bir hat olarak algılanır. TED في الواقع، ستختار لنفسك مسار مواصلات سريع و في عقلك ستنظر لهذا المسار على أنه خط مستقيم
    Ulaşım çok basit, herkes hareketliliğe beş dakikalık uzaklıkta. TED والمواصلات جميعها بسيطة جداً. الجميع على بعد خمس دقائق سيراً على الأقدام من التنقل.
    Hâlâ geniş yelpazede bir dizi politikayı deniyorlar, mesela halk için bisikletler, sürdürülebilir bir Ulaşım çözümü olarak ortaya çıktı. TED وما زالت تختبر عددًا من السياسات، مثل تقاسم الدراجات الحر، الذي احتفي به كحل محتمل للنقل.
    Dirk mcgirt powerpointlerle gelir ve grafiklerle, yiyecek ve battaniyelere kolay Ulaşım için dava vaka yapmaya çalışır aslında onları doğaya salarken evsizleri daha savunmasız hale getirir. Open Subtitles ديرك ماكرت ديرك ماكرت ياتي مع برنامج توضيحي ورسوم بيانيه، ويحاول لجعل القضية للحصول على ولوج سهل للغذاء و البطانيات
    Buna gıda, elektrik, Ulaşım, iletişim maliyetlerinin 10 ila 1,000'de birine düşmüş olmalarını ekleyin. TED إضافة إلى أسعار الطعام والكهرباء والنقل والاتصالات انخفضت من 10 إلى أضعاف 1000.
    Yılın bu zamanlarında köpek kızakları onlar için tek Ulaşım kaynağı demek. Open Subtitles في هذا الوقت من السنة , زلاجة الكلاب هي الواسطة الوحيدة للتنقل
    - Ulaşım şeklim. - Bu hiçbir şeyi değiştirmez. Open Subtitles هذا هو أُسلوبي في التنقل - هذا لا يغير اي شيء -
    Prizmanın yaptığı görevi bu da Ulaşım için yapacak. Open Subtitles إنه سيقدم للمواصلات ما قدمه الموشور للمعلومات،
    Alman hareketleri, Ulaşım yolları ve tesis güvenliği. Open Subtitles تحركات الألمان وطرق تنقلهم ، بالإضافة إلى حراس المصنع
    Annene kliniğe Ulaşım ile ilgili bilgileri yazdırabilir misin? Open Subtitles هل يمكنكِ كتابة توجيهات الطريق للعيادة ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد