| Sanırım senin arkadaşın sana ulaşmaya çalışıyor olabilir | Open Subtitles | ولكن اعتقد بأن صديقك يحاول الوصول اليك من الاخره |
| Buradaki herkes en başarılıların düzeyine ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الكل هنا يحاول الوصول إلى مستوى النُخبة في النجاح |
| Efendim, Bayan Palmer yarım saattir size ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | سيدة بالمر تحاول الوصول اليك منذ نصف ساعة |
| Aktör babasına ulaşmaya çalışıyor. Kimsede buz torbası var mı? | Open Subtitles | انها تحاول الوصول لابها الممثل هل اى شخص لديه كيس من الثلج ؟ |
| Onu aramayacağım özür dilemek için bana ulaşmaya çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | لن اتصل بها لكنها ربما تحاول الاتصال بي لتخبرني انها اسفة |
| Booth, Paisley'in ailesine ulaşmaya çalışıyor ama onlar Antartika'da. | Open Subtitles | بوث) يحاول الإتصال و والدي الضحية) لكنهم في أنتركتيكا |
| - Üç dakikadır. Kumanda Merkezi ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | منذ دقائق , مركز القيادة كان يحاول الاتصال به |
| Savannah bana ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | سفانا تحاول التواصل معي |
| Sence eski kocan Allie'ye ulaşmaya çalışıyor olabilir mi? Onun da telefonu var. | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه ربما هو يحاول الوصول لابنته ؟ |
| Bana ulaşmaya çalışıyor ama nerede olduğunu bilmiyorum ve ne demeye çalıştığını anlayamıyorum. | Open Subtitles | يحاول الوصول إليّ، لكنّي أجهل مكانه ولا أفهم ما يحاول قوله. |
| Bilinçaltından rüyalarınla sana ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنه يحاول الوصول اليك يا رجل عن طريق أحلامك |
| Hayır baba. Ay bana ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لا ياأبي القمر يحاول الوصول لي |
| Sanki bir parçası bana ulaşmaya çalışıyor gibi. | Open Subtitles | انه كجزء منها يحاول الوصول الي |
| Bir şey almak için odasına ulaşmaya çalışıyor gibi miydi? | Open Subtitles | فأنا لا أعلم ما الذي تتحدّث حياله هل بدا عليها أنّها تحاول الوصول لغرفتها للحصول على شئٍ ما؟ |
| Hep yoğun bakımdaki bilgisayarlara ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | ظلت تحاول الوصول إلى الحواسيب في وحدة العناية الفائقة. |
| Prenses burada. Annesine ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | الاميرة هنا, انها تحاول الوصول لأمها |
| İdaredeki kız Pazartesi gününden bu yana ona ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | العاملة بالادارة تحاول الاتصال به منذ الأثنين |
| - Seni merak ediyor da ondan, kadın iki gündür sana ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لماذا؟ لانها قلقة بشانك كانت تحاول الاتصال بك لمدة يومين |
| Bob Chandler sabahtan beri annesine ulaşmaya çalışıyor. Kadın cevap vermiyor. - Ve? | Open Subtitles | (بوب تشاندلر) يحاول الإتصال بوالدته طوال الصباح، ولكنها لا ترد عليه. |
| Buradayım, sadece patronum bana ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنا هنا{\pos(192,230)}... رئيسي يحاول الإتصال بي |
| Bir saattir size ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | لقد كان يحاول الاتصال بكِ طوال الساعة الماضيّة. |
| Debbie bize ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | "ديبي" تحاول التواصل معنا |
| İnanıyorum ki, bana ulaşmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنا على يقين أنها تحاول أن تتواصل معى. |