"unutmayacağım" - ترجمة من تركي إلى عربي

• أنسى
• انسى
• أنساك
• سأتذكر
• أنساه
• أنسي
• أنساها
• أنسَ
• انساك
• ننسى
• انسي
• انساه
• أنساكم
• انساها
• أَنْسي

Geçmişimin bir kopyasını kazıdım böylece nasıl bir hayatım olduğunu ve nasıl bir insan olduğumu unutmayacağım ve insanlar zamanın tozlarında kaybolmayacaklar.
لقد نقشت سجلاَ لحياتي الماضية لكي لا أنسى الحياة التى عشتها و الشخص الذي كنته ولكي لا يضيع شعبي في طيات الزمن

Küçük Dere'yi ve birlikte özgürlüğümüzü nasıl geri kazandığımızı asla unutmayacağım.
فلن أنسى أبدًا هذا الصبىّ وكيف استطعنا معًا أن نستردّ حرّيتنا

Üzgünüm, ben o kadar kolay değilim. Affetmiyorum ve kesinlikle de unutmayacağım.
أنا آسفة، أنا لست بهذه السهولة أنا لا أسامح وبالتأكيد لا أنسى

Oradaki televizyonda tekrar tekrar oynayan çizgi filmleri asla unutmayacağım.
لن انسى ابدا, كان التلفاز يعرض حلقات لا نهاية لها من افلام الكرتون

O traktörün arkasında oturuşunu asla unutmayacağım.
لن أنساك أبداً و أنت تجلس فى خلفية هذا الجرار الذى يقوده سائق

Bir dahaki sefer üniformalı çalıştığında unutmayacağım bunu.
سأتذكر ذلك في المرة القادمة تريدينني أن أعمل زي خاص لك

Oysa ben o adamı ve bana ifade ettiklerini unutmayacağım.
و لكنني لن أنسى أبداً الرجل و ما عناه لي

Bunu asla unutmayacağım. Bizim için bir esin kaynağısınız, Majesteleri.
لن أنسى لك هذا لقد ألهمتنا جميعاً , صاحب الجلالة

Bir süreliğine bile olsa çok mutluydum. O günleri asla unutmayacağım.
لقد كنت فعلا سعيدة لفترة انا لن أنسى هذه الأيام ابدا

Beni kurtardın. Becerilerimi geliştirmek için beni eğittin bunu asla unutmayacağım.
لقد علمتيني كيف أتحكم بنفسي خلال ذلك ولن أنسى ذلك أبداً

- Utah'tan satın alıp yürüterek getirdiğin insanları asla unutmayacağım.
لن أنسى ما حييت كيف جعلتِ أولئك الناس يهبّوا واقفين

Her neyse, büyükannemin bana miras bırakmaya çalıştığı o şeyleri asla unutmayacağım.
على أي حال لن أنسى ابداً الاشياء التي حاولت جدتي اطلاعي عليها

Bu iyiliğini asla unutmayacağım. Ve her kuruşunu geri vereceğim.
لن أنسى ما حييت صنيعك هذا سأرجع لك كلّ بنس

Hiçbir zaman unutmayacağım, Mahmut ve oğlunun beraber yürüdüğünü ve boş tekerlekli sandalyeyi ittiklerini.
ولن أنسى أبدا محمود وإبنه يمشون معا دافعين الكرسي المتحرك الفارغ.

Olayın olduğu geceyi asla unutmayacağım. Rahatsızlığımı size söylemekten çekinmiyorum.
انا لن انسى هذه الليلة, ويهمنى ان اخبرك اننى كنت حزينا جدا

— Lütfen. Yaşadığımız güzellikleri düşün. Seni asla unutmayacağım.
أرجوك، تذكر فقط الأوقات الطيبة التي قضيناها معاً، لن أنساك أبداً..

Bunu unutmayacağım. Geri dönüp üstüne gitmek ister misin?
سأتذكر ذلك هل تودين العوده ومعاودة الهجوم عليه

Asla unutmayacağım tek şey, seni ne kadar çok sevdiğim.
الشئ الوحيد الذي لن أنساه هو مقدار إهتمامي بك

Ölene dek caddeden karşıya geçmek isteyen ihtiyarı asla unutmayacağım.
إلى يومي الأخير، أنا لن أنسي ذلك الرجل العجوز يحاول عبور الشارع.

Son sanat tarihi derslerinden birini, asla ama asla unutmayacağım.
آخر إحدى الحصص التاريخية الفنية، لن أنساها لن أنساها أبدأً.

Bir kadın acıya karşı koymaya son verdiğinde ve açıldığında meydana gelen şeyin sihrini asla unutmayacağım.
لن أنسَ مطلقًا السحر الذي يحدث عندما تتوقف النساء عن مقاومة الألم والإنفتاح.

Seni bir daha görünceye kadar unutmayacağım.
انا لن انساك . حتى أراك في المرة القادمة

Bütün umudu yitirdiğimizde ikiniz bize yardım ettiniz ve bunu asla unutmayacağım.
كلاكما ساعدتمانا حين فقدنا الأمل ولن ننسى ذلك

Meg Laughlin'in hediyesini asla unutmayacağım.
لا يمكن ان انسي الهدية التي اعطتني اياها ميغ

'Medial rectus.' Jessi sayesinde asla unutmayacağım.
التوسط الطبيعي , جيسي تأكدت اني لن انساه

Ve siz çocukların beni unutmanızı istemiyorum, çünkü ben asla sizleri unutmayacağım.
وأنا لا أريد أن ينساني أحد منكم لأنني لن أنساكم

Sonsuza kadar unutmayacağım bir gece olacağına söz verdi.
و امراً اخر؟ لقد وعدني بانها ستكون ليلة لن انساها

Ve kalbimde bir telaş var Bu anı hiç unutmayacağım
وهناك إضطراب في قلبِي أي لحظة التي أنا لَنْ أَنْسي