bebeğim Uyandığı zaman l istiyorum evde. | Open Subtitles | هل تستطيع الاهتمام بهم لأجلى ؟ أريد أن أكون فى المنزل عندما يستيقظ طفلى |
Şu herif Uyandığı zaman derhal buradan siktir olup gidecek. | Open Subtitles | وعندما يستيقظ هذا الوغد يجب أن يُغادر المكان |
Beyninin bir kısmı hâlâ uykuda. Uyandığı an bütün o anılar olukları dolduracak. - Ne zaman? | Open Subtitles | ما يزال جزء من دماغك نائماً، ستتذكرين كل شيء ما إن يستيقظ. |
Elbette ki, Uyandığı zaman sersem gibi olacak. | Open Subtitles | بالطبع، ستعاني من صداع كحول شديد عندما تستيقظ |
Şimdi ne yapacağım? Bebek Uyandığı zaman emziğini bulamayınca, ağlamaya başlayacak. | Open Subtitles | عندما تستيقظ الطفلة ولن تجد هذه،،ستقوم بالبكاء |
Bana şey Uyandığı zaman bize bildirin. Onunla konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أخبريني عندما يستيقظ ، أريد ان اتكلم معه. |
Hayır ya, Uyandığı zaman başlarına açılacak bir davayla uğraşmak istemiyorlar. | Open Subtitles | فهم لا يُريدوا أن تتمَ مقاضتهم عندما يستيقظ |
Ama ilk olarak Sınav Komitesi'ne bir şey söylemek istiyorum. Uyandığı zaman büyük ihtimalle geçtiğini kabul etmek istemeyecek. | Open Subtitles | لكن اخبر اللجنة التنفيذية للإختبارات أنّه قد يرفض حُكم فوزه حينما يستيقظ. |
Sonra ayakkabıcı sabahları Uyandığı zaman da inanılmaz ötesi mutlu olurmuş. Elflere hiç ama hiç kızmazmış. | Open Subtitles | وحين يستيقظ الإسكافي كان يكون سعيد للغاية ليس غاضباً على الجان على الإطلاق |
Uyandığı zaman yanında olabilirsiniz. | Open Subtitles | لذا ربما يجب أن تكون بجانبه عندما يستيقظ |
Uyandığı zaman hep beraber dondurma yemeğe gidelim. | Open Subtitles | عندما يستيقظ يجب ان نذهب كلنا لتناول المثلجات |
Uyandığı zaman farklı hissedeceksin, Mary. | Open Subtitles | عندما يستيقظ ستشعرين باختلاف واضح يا ماري |
Gizemli adam Uyandığı zaman mısır ambarını mahvettiğini söyleyin. | Open Subtitles | عندما يستيقظ الرجل الغامض أخبريه أنه أفسد الذرة |
Uyandığı zaman, ona ölmeyeceğini söyleyeceğim, ve o, ölmek isteyecek. | Open Subtitles | , لذا عندما تستيقظ , سأخبرها أنها لن تموت هي فقط ستتمنى أن تموت |
Anne Uyandığı zaman da, rüyası gerçek olacak. | Open Subtitles | والآن عندما تستيقظ حلمها سيتحول الى حقيقة |
Prenses Uyandığı için ufak sohbetimizden, yemeğe geçebiliriz. Buyur bakalım. | Open Subtitles | الان عندما تستيقظ الاميرة ننتقل من المحادثه للعشاء |
Uyandığı an ifadesini almamız gerekiyor. Adamı görmüş. | Open Subtitles | يجب علينا أن نحصل على إفادتها بمجرد ان تستيقظ |
Her gün, "bugün Uyandığı gün olur mu?" diye merak ettim. | Open Subtitles | كل يوم أتسائل هل سيكون هذا اليوم الذي تستيقظ فيه؟ |
O zaman kale sana emanet ? Uyandığı zaman kızı sorgularsın. | Open Subtitles | عليك أن تتولي الأمر وتستجوبينها عندما تصحو |
Uyandığı zaman kabul edecek olursa, sorarım. | Open Subtitles | سأسألها إذا ما كانت ستوافق عليها حالما تفيق |
Uyandığı zaman çok şaşıracak. | Open Subtitles | سيكون متفاجئًا جدًا عندما يفيق |
Tabii, Uyandığı zaman bize büyük bir şevkle yardım etmek isteyeceğinden eminim. | Open Subtitles | أجل، طبعًا إذا أفاقت فستودّ مساعدتنا بحماس مُطلق. |