Onlara hatırlağım herşeyi söyledim. Uyuyordum. Bir şey beni uyandırdı. | Open Subtitles | أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني |
Görüyorsun onlara hatırladıklarımı anlattım. Uykudaydım. Bir şey beni uyandırdı. | Open Subtitles | أترين، لقد أخبرتهم بما تذكرت كنت نائماً، شيئ ما أيقظني |
Bir gece o kadar gürültülü yaptı ki, köpeği uykusundan uyandırdı. | Open Subtitles | و ذات ليلة كان صوته عالٍ جداً و لقد أيقظ الكلب |
Pekala, gece yarısı kedim beni uyandırdı. Gerçekten de çok açtı. Bu nedenle onun sevdiği kedi maması. | Open Subtitles | قطتي أيقظتني في منتصفِ الليل، وقد كانت جائعة جداً |
1954'te bir nükleer denizaltı ilk kez okyanusun derinliklerine ulaştığında... ..bir şeyi uyandırdı. | Open Subtitles | بالمرة الأولى التي تصل بها غواصة نووية إلى الأعماق السفلية أيقظت شيئًا ما |
Ama 14 yaşındayken arkadaşlarımdan biri, bende çizgi roman ilgisini uyandırdı ve ben bunu geçimimi sağlamak için yapmak istediğime karar verdim. | TED | ولكن عندما بلغت الرابعة عشرة, أثار أحد أصدقائي إهتمامي بالكتب الهزلية المصورة وقررت أن هذا هو ما أريد عمله لكسب العيش. |
Sonra o herifin işemeye başlaması beni uyandırdı ve bunun imkansız olduğunu anladım. | Open Subtitles | و عندما شرع ذلك الشاب بالتبول و أوقظني , أدركت حينها أن ذلك مستحيل |
Sabaha karşı üçte kapıma vurarak beni uyandırdı. | Open Subtitles | انه أيقظني في الساعة الثالثة في الصباح، بالطرق على الباب. |
Oscar beni bir şişe şampanyayla uyandırdı. | Open Subtitles | لم أرى زوجي في علاقة مع امرأة أخرى من قبل لقد أيقظني أوسكار بزجاجة من الشمبانيا |
Kalkarken ayak bileğimi incittim çünkü götün biri sabahın dördünde beni uyandırdı. | Open Subtitles | قمت بالنزول على كاحلي عندما نهضت من الفراش بسبب أبلهٌ ما أيقظني في الرابعة صباحاً |
Dışarı günlük güneşlik, ayaklarımda yaylı terlik var ve bir tanecik oğlum beni bu nefis kahveyle uyandırdı. | Open Subtitles | الشمس تلمع، و حذائي يتحرّك من مكانه و إبني الرائع أيقظني من النوم و معه كوب لذيذ من القهوة |
Korkunç şarkı sesi, çığlıkları Pohjolan sürüsünü kızdıran yakındaki bir turnayı uyandırdı. | TED | صوته الرديء في الغناء أيقظ طائر كركي قريب والذي أيقظ بكاؤه المنتحب حشد بوجولا |
Ofisine gittik, yarım saat içinde, iki Kabine Bakanını ve Ml5'ın yarısını uyandırdı. | Open Subtitles | و ذهبنا لمكتبه في نصف ساعة، و لقد أيقظ وزيران و بعض رجال المكتب الخامس |
Senin sapıklığın, onda henüz anlayamadığı bir şeyler uyandırdı. | Open Subtitles | إنحرافكَ أيقظ شيئ ما داخلها شيئ لا يمكنها البدئ بفهمه |
Annem bu sabah beni uyandırdı ve ben daha gözümü tam açamıyorken bana ders vermeye başladı ki bunu biraz haksızlık olarak gördüm. | Open Subtitles | أيقظتني أمي هذا الصباح وبدأت في محاضرتي حتى قبل أن اٌفيق تماماً والذي إعتقدت أنه كان أمرّاً غير مُنصفاً |
Beni uyandırdı. | Open Subtitles | لقد أيقظتني لقد كنت غططت في النوم وأنا أشاهد الأخبار |
Daha sonra, bir bahaneyle, Vicki, Kevin'i uyandırdı. | Open Subtitles | بعد ذلك وبعذر كاذب فيكي أيقظت كيفين كيفين مرحبا |
Yeni HIV ilaçları bir şeye neden oldu ve onu derin uykusundan uyandırdı. | Open Subtitles | أدوية نقص المناعة الجديدة أيقظت جهازه المناعي |
Bu pigment moleküllerini üretiyor olması bende merak uyandırdı ve beni coelicolor ile birlikte çalışmaya itti. | TED | وما أثار فضولي، هو إفرازها لجزيئات الصبغة مما دفعني لدراستها وفحصها عن قرب. |
Senin o misafirin gecenin bir yarısı beni uyandırdı hem de çamaşır sepetime işemeye çalışırken. | Open Subtitles | ضيفك أوقظني في منتصف الليل وحاول التبول في سلة الملابس |
Seni uyandırdı. | Open Subtitles | هي أيقظتك من النوم |
Yatıyordum ve bir şey beni uyandırdı. Ne olduğunu asla bilemedim. | Open Subtitles | لقد كنت فى فراشى, وشئ ما أيقظنى لم اعرف ابدا ما هو |
Birisi uyandırdı. | Open Subtitles | شخصٌ ما قام بإيقاظي |
Kazadan önceki gece, Bob oynamak istediği için beni uyandırdı. | Open Subtitles | فى الليلة السابقة لسقوطها , ايقظنى بوب لألعب معه |
Sonra bir şey seni uyandırdı, değil mi? | Open Subtitles | اذا أيقظك شيئا ما , اليس كذلك؟ أكان حلما؟ |
Pekâlâ, yarım saat önce uyuyordum. Arabanın alarmı beni uyandırdı. | Open Subtitles | منذ نصف ساعة كنت نائماً وأيقظني إنذار السيارة |
"Onu uyandırdı... kadınım titreyerek... itaatle, elinde tuttuğu yanan yüreği yedi." | Open Subtitles | "ملفوفة في خمار أيقظها حينئدذٍ وهي ترتجف وبطواعية ألتهمت ذلك القلب المتأجج من يده |
- Kadeşlerim beni çok önemli bir şey taşıdığınızı söylemek için uyandırdı. | Open Subtitles | أخواتى أيقظونى لأنك تحمل شىء ذو أهمية كبيرة |
Dün yine gecenin üçünde telefonla beni uyandırdı ve çatıdan kendini atacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد ايقظني مره اخرى .. الثالثه صباحاً ليخبرني انه سيذهب الى.. السطح لقتل نفسه |