ويكيبيديا

    "uygulama" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • التطبيق
        
    • التطبيقات
        
    • تطبيق
        
    • إجراء
        
    • ممارسة
        
    • تطبيقات
        
    • الممارسة
        
    • برنامجاً
        
    • المنهجية
        
    • تنفيذ
        
    • تطبيقا
        
    • تطبيقاً
        
    • تطبيقًا
        
    • لتطبيق
        
    • لفرض
        
    Fikir şu ki her bir uygulama için fiziksel şekil uygulamayla eşleştirilebilir. TED والفكرة هي أن لكل تطبيق فردي، شكلا ماديا يُمكن أن يوافق التطبيق
    Aslında, Apache ISS leri motive eden gerçek uygulama oldu. Open Subtitles اساسا ، اباتشي اصبح التطبيق الذي يحفز مقدمي خدمات الانترنت
    Tick Tock artık uygulama sektöründe ama hala aynı yetenek avcısını kullanıyorlar. Open Subtitles القراد توك في مساحة التطبيق الآن، لكنها لا تزال تستخدم نفس هدهونتر.
    uygulama ve yazılım konusunda ödül kazanmayla ünlü biri için... Open Subtitles أعني, شخصاً اشتهر من إنشاء التطبيقات والبرمجيات الحائزة على الجوائز
    Daha da iyisi, etkileşimli bir uygulama olduğundan, öyküyü kendiniz anlatabilirsiniz. TED لكن بشكل أفضل، ولأنه تطبيق تفاعلي، يمكن أن تروي القصة بنفسك.
    Tüm tanıkları yeniden sorguluyoruz ama bu zaten temel bir uygulama. Open Subtitles نحن نعيد إستجواب كُلّ الشهودِ، لكن ذلك، بالطبع، فقط إجراء أساسي.
    Öğrencilere sınıfın önünde şiir denemelerini okutmak insanı küçük düşürmede sadistik bir uygulama. Open Subtitles جعل الطلاب يقرأون واجباتهم القصائدية أمام الصف هو ممارسة سادية في الإذلال العلني
    Bundan dolayı, yazılması bir kaç gün süren ve internet üzerinden yayılan bu uygulama kurumların yerleşmiş geleneğine bir çeşit uyarı atışı gibi. TED حسنا التطبيق الذي يستغرق بضعة أيام لبرمجته ومن ثم ينتشر بشكل فيروسي، ذلك نوع من الطلقة المنحنية لمؤسسات الحكومة.
    Gerçekte, uygulama kendi başına işin kendisi, mekanın mimarisi de dinleme deneyiminin asıl parçası. TED في هذه الحالة، إن التطبيق هو المشروع بذاته، و الفن المعماري للمكان هو من صميم تجربة الاستماع.
    Amma velakin, uygulama, varış noktasına sadece az sayıda güzergah olduğunu da varsayıyor. TED ومع ذلك، يفترض التطبيق أنه لا يوجد سوى عدد قليل من الاتجاهات نحو الوجهة.
    Tüketiciler iade aşamasında ürünün fotoğrafını çekip durumunu onayladıkları bir uygulama kullanabilirler. TED يستطيع المستخدمون أن يستخدموا التطبيق لالتقاط صور للمنتج ويضعوا حالة المنتج عند إعادته.
    Teknoloji dünyasında, ortalığı süpürecek bir uygulama o kadar dönüştürücüdür ki kendi pazarını yaratır, tıpkı Uber gibi. TED في عالم التكنولجيا، التطبيق الخارق هو تطبيق تحولي يصنع سوقه الخاص بنفسه، مثل أُوبر.
    İklim dünyasında, bu süper uygulama öyle bir çözümdür ki, gelişmenin önünde aşılması imkânsız gibi görünen engelleri kırıp geçmeyi vaadeder. TED في المناخ العالمي، التطبيق الخارق هو حل جديدُ وواعدُ والذي يمكنه اختراق ما لا يمكن اختراقه من حواجز نحو التقدم،
    Alınmadım ki. Bu geçici bir durum. Sadece uygulama işim patlama yapana kadar. Open Subtitles لا إهانة على الإطلاق، هذا مؤقت فحسب حتى يزدهر عملي في مجال التطبيقات.
    Bu anahtar fikir ele alındığında robotlar için yeni uygulama alanları bulmayı hayal etmeye başlayabiliriz. TED اذن باعطاء هذه الفكرة المفتاحية بامكاننا ان نبدأ في تخيل انواع جديدة من التطبيقات للروبوتات
    Öncelikle, daha fazla uygulama ve oyun geliştirmek istiyorum. TED اولا اود صنع المزيد من التطبيقات والمزيد من الاألعاب
    Anestezisiz böyle bir uygulama yapamam bayım. Open Subtitles سيدي لا أستطيع فعل إجراء كهذا من دون مخدر
    Bu dünya çapında yaygın bir uygulama olarak devam etmektedir ve kendiliğinden yok olmayacak. TED اذ انه لا يزال ممارسة شائعة في جميع أنحاء العالم، ولن يختفي من تلقاء نفسه.
    1945'te, bir grup bilimadamı askeri bir uygulama için cihazı incelerken rastgele çevirerek dengeli bir solucan deliği kurdular. Open Subtitles في عام 1945 كان فريق علمي يبحث عن تطبيقات عسكرية للأداة وأسس ثقب دودي عن طريق عملية الاتصال العشوائي
    Sonra da öz farkındalık veya empati arttırma becerileri hakkında konuşurken yaptığımız bir tür esas uygulama yaparız. TED ثم لدينا نوع ما من الممارسة الأساسية التي نقوم به سواء كنا نتحدث عن الوعي الذاتي أو مهارات بناء التعاطف.
    Getirmeli ama. Birisi bunun için bir uygulama yapmalı. Open Subtitles ينبغي أن يكون، أحدهم يجب أن يخترع برنامجاً يقوم بذلك.
    Anestezioloji'de Metodoloji ve uygulama kitabını yazdı. Open Subtitles لقد ألّف كتاب "المنهجية والتطبيق فى علم التخدير"
    Süreç içerisinde, biz, Afrika toplumu ülkelerimizdeki politika oluşturulması, politik yönlendirme ve politik uygulama süreçlerinden dışlanmış olduk. TED نحن في هذه العملية، والشعوب الافريقية، قد تم تهميشها من صنع السياسات، وتوجيه السياسة، وسياسة تنفيذ عملية في بلداننا.
    Dolayısıyla iyi bir bilgisayar programcısının yapacağını yaptı, bir uygulama yazdı. TED وبالتالي قام بما قد يقوم به أي مطور جيد، برمج تطبيقا.
    Heisenberg'ün belirsizlik prensibinden daha basit bir uygulama ister misin? Open Subtitles أتفضل تطبيقاً أكثر بساطة " كمبدأ الشك لـ " هايزينبيرغ
    Ona yüz metre yaklaşınca beni uyaracak bir uygulama yazdım. Open Subtitles لقد صمّمتُ تطبيقًا يُنذرني إن تعدّيتُ حاجز 100 متر عنها.
    Bilgisayar korsanlığını bir yasa uygulama tekniği olarak sahipleniyorlar ama herhangi bir tartışma olmadan. TED لقد قاموا بحصر الاختراق والقرصنة كوسيلة لتطبيق القانون ولكن بدون أي مناقشات حقيقىه.
    Katı kuralları uygulama yetkisi bana verilmedikçe teklifleriniz benim için kabul edilemez. Open Subtitles مالم يكن لدي سلطة لفرض أمر صارم.. فإن خططك غير مقبولة لدي..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد