"uyuşturucu satıcısı" - ترجمة من تركي إلى عربي

• تاجر مخدرات
• تاجر المخدرات
• تاجر مخدّرات
• تاجرة مخدرات
• مروج مخدرات
• موزع مخدرات
• مروج المخدرات
• تاجر مُخدّرات
• تجار مخدرات
• مروّج مخدرات
• تجار المخدرات
• تاجر مُخدرات
• بتاجر مخدرات
• يبيع المخدرات
• كمروج مخدرات

Sana uyuşturucu satıcısı demiyorum, ama sen bir film yapımcısısın.
أنا لا أقول أنك تاجر مخدرات و لكنك منتج سينمائي

Geçen hafta bir uyuşturucu satıcısı bu adamlara kişi başı 40,000$ verdi.
الأسبوع الفائت تاجر مخدرات تم القبض عليه بعدما حصل أولئك الأشخاص على مايريدون ـ40000 لكل واحد

Bir Gangster, uyuşturucu satıcısı, bulaşmak istemeyeceğin bir tip...
رجل عصابات و تاجر مخدرات من النوع الذي لا تريده أن يلاحقك

uyuşturucu satıcısı gibiyim. Adamı bağımlı yaptım.
أنا مثل تاجر المخدرات , لقد جعلت الرجل مدمن

Yoluna çıkan insanları katletme alışkanlığı bariz olan uyuşturucu satıcısı.
تاجر مخدّرات له عادة جليّة بقتل الأشخاص الذين يعترضون طريقه

uyuşturucu satıcısı olabilirim ama zimmetine para geçiren biri değilim.
ربما أكون تاجرة مخدرات لكنني لستُ مختلسة

Beyaz Mike'ı arayabilir ama o da bir uyuşturucu satıcısı.
كان يستطيع أن يتصل بوايت مايك , لكنه مروج مخدرات

Başka mahalleden bir uyuşturucu satıcısı... Cehennem Mutfağı'na eroin sokmuştu.
تاجر مخدرات من المدينة يحرك الهيرويين داخل مطبخ الجحيم

Şimdi, diyelim ki... bir uyuşturucu satıcısı bir gizli polisi öldürdü.
افترضي الآن أن تاجر مخدرات أطلق النار على شرطي متخفي

-Elızabeth saat sabahın 3'ü. -O bir uyuşturucu satıcısı. -En yoğun zamanı.
انها الثالثة صباحا إنه تاجر مخدرات لعين وهذه ساعات ذروته

İnsanların senin uyuşturucu satıcısı olduğunu bilmediklerini mi sanıyorsun?
انت لا تعتقد ان الناس يعرفون انك تاجر مخدرات

Yakalandı, ama unutma, Monty kahrolası bir uyuşturucu satıcısı.
نعم، لقد تم الأمساك به ، لكن ركزز مونتي تاجر مخدرات لعين

Hayatımın bir yılını uyuşturucu satıcısı yakalamak için geçirmedim.
لم أفقد عاماً من حياتى لأقبض على تاجر مخدرات

Hangi uyuşturucu satıcısı cesetle birlikte parayı da atar?
كم من تاجر مخدرات تعرف قادر على اسقاط الجثت و المال

Ve de Kolombiyalı uyuşturucu satıcısı.
تاجر المخدرات الكولومبي كانت الخامسة أي بقيت لي اثنتان

Tony'nin uyuşturucu satıcısı gelince evden çıkmış. Bir arkadaşında kalmış.
عندما حضر تاجر المخدرات خرجت ونامت عند أصدقاء

Tipet'le birlikte hapis yatmış bir uyuşturucu satıcısı.
هو يدان تاجر مخدّرات ذلك الوقت المخدوم مع تيبيت. ذلك العدد دي.

Evet, Uyuşturucu işi için. Annen bir uyuşturucu satıcısı.
نعم ، إنها في عمل خاص بالمخدرات أمك تاجرة مخدرات

Bu çalıştığı bar. Erkek arkadaşı bir uyuşturucu satıcısı.
هذه هي الحانة التي تعمل فيها، صديقها مروج مخدرات

uyuşturucu satıcısı vuruldu,... bu o kadar da şaşılacak bir şey değil.
موزع مخدرات يتلقى طلق ناري، سأتخطى حدودي قليلا وسأقول ان ذلك شيئ متوقع حدوثه.

kötü çocuk, uyuşturucu satıcısı, bütün iyi kızları çılgına çeviren çocuk?
الولد السيء مروج المخدرات الذي يقود الفتيات الجيدات نحو الجنون ؟

- Harika. Herkesin, saldırgan uyuşturucu satıcısı hikayesini destekledğini biliyoru--
أعلم أنّ الجميع يودّ أن يتم إتّهام تاجر مُخدّرات عنيف بهذه الجريمة.

Ön kapından içeri giren ünlü dört uyuşturucu satıcısı bunlar.
هؤلاء أربع تجار مخدرات معروفون يدخلون من باب منزلك الأمامي

Bir uyuşturucu satıcısı vuruldu ve bir kadının bacağı kırıldı.
قُتل مروّج مخدرات بطلقات نارية وكسرت ساق إمرأة

Bir grup uyuşturucu satıcısı eski posta anahtarıyla ne yapıyor yani?
ماذا يفعلون مجموعة من تجار المخدرات في أستعمال مفاتيح بريد قديمة

Bilinen bir uyuşturucu satıcısı ve çeyrek milyon dolarlık metamfetaminle yakalanmışsın.
تم إعتاقالكَ مع تاجر مُخدرات معروف، و ربع مليون طناً من الممنوعات.

Demek istediğim, tabiki de uyuşturucu satıcısı değilsin.
انا أعني , بطبع أنت لست بتاجر مخدرات.

Tamam bakın, Jasper zaten bir uyuşturucu satıcısı tamam mı?
أوكي, انظر, جاسبر بالفعل يبيع المخدرات, حسنا?

Yanlış anlama, ama tam bir uyuşturucu satıcısı tipi var sende.
لا أقصد إهانة ، إنك تبدو كمروج مخدرات