ويكيبيديا

    "uzanan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يمتد
        
    • ممتدة
        
    • التي تمتد
        
    • تتمدد
        
    • ليمُرَّ عبر
        
    • الممتد
        
    • على طول
        
    • يعود تاريخها
        
    • ويداخل
        
    • بينما المراره
        
    Burası eskiden 10. Bulvar boyunca uzanan bir yük taşıma hattıydı. TED وقد كان أصلا خط شحن يمتد على طول الجادة العاشرة.
    Burada Vancouver'dayız. Amerika sınırı boyunca uzanan Cascadia Geçidinin üstünde. TED نحنا هنا في فانكوفر، على رأس ممر كاسكيديا الذي يمتد عبر الحدود مع الولايات المتحدة إلى سياتل.
    Güneşin gezegenlerin çok ötesine uzanan bir alanı var. ve dünyanın manyetik alanı bizi güneşten koruyor. TED للشمس مجال هائل يمتد الى ابعد من الكواكب. والحقل المغناطيسي للأرض يحمينا من الشمس.
    Önünde uzanan tüm hayatını görmek ürkütücü bir şey. Open Subtitles نوعًا ما من الرعب، أن ترى حياتك كلها ممتدة أمامك.
    Bu vücudun her yanına uzanan ikinci bir damar ağıdır. TED هذه هي شبكة الأوعية الموازية التي تمتد عبر الجسم.
    Yeni Gine gezegenin çevresinde, Ekvator boyunca uzanan ılık tropikal kuşakta yer alır. Open Subtitles تتمدد غينيا الجديدة في الحزام الإستوائي الدافئً الذي يُحزّمُ كوكبَنا حول خطِ الإستواء.
    "Sihirli güçler, uzaydan ışığa uzanan siyah ve beyaz uzaklardan bize iblis Belthazor'u getir." Open Subtitles "سيخترق سحرنا الحواجز السوداء والبيضاء" "ليمُرَّ عبر الفضاء والأضواء" "وإن كان شيطاننا قريب أو بعيد" "فأحضِر إلينا بلثازور من جديد"
    Kadın, ufka doğru uzanan denizi gösterirken... adam, uçuruma yaklaşmaması için kadını durdurmuştu. Open Subtitles أوقفها قرب الحافة بينما كانت تشير نحو البحر الممتد مع الافق
    Siz doğmadan önceki, Kore Savaşı zamanına kadar uzanan propaganda kayıtlarını size gösterebilirim. Open Subtitles يمكنني أن أريك تسجيلات لمعلومات مضللة.. يعود تاريخها للحرب الكورية, قبل أن تولد أنت.
    Ekvator'dan güneyde Antarktika'ya dek 8000 kilometre boyunca uzanan, bu büyük dağ sırası. Open Subtitles هذا المدي الواسع يمتد لمسافة 5000 ميل *من خط الأستواء جنوباً إلي *أنتارتيكا.
    Bu, Dünya'nın yüzeyinde yüzlerce kilometre uzanan bir çatlak. Open Subtitles إنها صدعٌ في سطح الأرض يمتد لمئات الكيلومترات.
    Nihayetinde sonsuz bir şekilde önümde uzanan kederli okyanusa ulaştım. Open Subtitles فى النهاية، وصلت إلى محيط أسود موحش يمتد بلا نهاية أمامى
    Norveç'ten ispanya sinirina kadar uzanan devasa bir tahkimatlar sistemi. Open Subtitles وهو نظام مذهل من التحصينات يمتد من النرويج حتى الحدود الاسبانيه
    Neticede önümde sonsuzca uzanan kasvetli kara bir okyanusa geldim. Open Subtitles فى النهاية، وصلت إلى محيط أسود موحش يمتد بلا نهاية أمامي
    Duygusal şairler için bir ayrıcalığı olan şeritleri sis ile kaplı sonsuzluğa doğru uzanan yol. Open Subtitles هناك يمتد الطريق إلى ما لا نهاية يحد مع السحب المزركشة المفضلة للشعراء عاطفية
    Bu beyinin görüntüsü, ön iki lob boyunca uzanan orta hat tümörü olduğu görülüyor. Open Subtitles تظهر لنا صورة الدماغ الورم في المنتصف يمتد على الجانبين من أجزاء الدماغ الأمامية
    2015 yılında, Çin Şangay'dan Lizbon'a kadar uzanan bir ipek ve demir yolu oluşturmak amacıyla diğer kuruluşların ağlarıyla birlikte Asya Altyapı Yatırım Bankasının oluşumunu ilan ettiler. TED في عام 2015، أعلنت الصين خلق البنية التحتية الآسيوية لبنك الاستثمار، و التي تهدف مع شبكات المنظمات الأخرى إلى بناء شبكة من طرق الحديد والحرير، ممتدة من شنغهاي إلى لشبونة.
    200 milyon yıl önce sığ denizler, bir kutuptan diğer kutba kadar uzanan dev ana kıta Pangaea'yı sular altında bıraktı. Open Subtitles قبل 200 مليون عام، التفّت البحار الضحلة من حول شواطئ (بانجيا) العملاقة التي كانت ممتدة من القطب إلى القطب قطعة واحدة.
    Günaydınla hoşçakal arasında biryer zamanın kıymığının battığı sonsuz, bakir bir ay pörtlemiş omuzlara umutsuzca yapışan bir çene ve bu çeneye dek uzanan bir alın. Open Subtitles مكان ما بين صباح الخير ووداعا، القمر الأبدية، دون أن تمس بريكيد مطلي من الوقت، جبهته التي تمتد تتجاوز ذقنه
    Sonsuz sayıda milyarlarca galaksi her yöne uzanan muazzam bir ağ oluşturur. Open Subtitles . تشكل شبكة عملاقة تتمدد في جميع الإتجاهات
    "Sihirli güçler, uzaydan ışığa uzanan siyah ve beyaz uzaklardan bize iblis Belthazor'u getir." Open Subtitles "سيخترق سحرنا الحواجز السوداء والبيضاء" "ليمُرَّ عبر الفضاء والأضواء" "وإن كان شيطاننا قريب أو بعيد" "فأحضِر إلينا بلثازور من جديد"
    Dünya'nın atmosferinin, son 800 bin yıl boyunca geriye uzanan bozulmamış kaydını okuyabiliriz. Open Subtitles نستطيع قراءة السجلات المُستمرة لغلاف الأرض الجوي و الممتد على مدى ال 800 ألف سنة الماضية.
    Zamanla o ahenk hâlindeki şehir, bir çember boyunca uzanan azınlık mahalleleriyle bir şehir merkezine dönüştü TED مع مرور الوقت تحولت المدينة الموحدة إلى مركز مدينة بأحياء متباينة على طول محيطها.
    Bunlar, 2005 yılına kadar uzanan cinayetlerle ilgili gazete haberleri. Open Subtitles هذه نسخ من مقالات الصحف عن الجرائم يعود تاريخها حتى 2005.
    Arzu ettiğimiz geleceğe uzanan bağlar başladı çatırdamaya... Open Subtitles الماضي والحاضر يدوران* *ويداخل كلّ منهما الآخر
    Zalimler için altın harman dövenler... efendilere yedirilecek buğday, kölelere yedirilecek acı, kerpiç kuyularına verilecek saman, kadınların kambur sırtında kilometrelerce uzanan ve hiç bitmeyecek gibi görünen, acı ve elem vadisinde taşınıyor. Open Subtitles و تمضى مواسم الحصاد الذهبيه حيث تحفظ الحبوب لتغذية الأسياد بينما المراره و الألم يتغذى بها العبيد و لتغذية عمال الأحجار فقد كان يتم حمل التبن على ظهور النساء المثقله

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد