ويكيبيديا

    "uzat" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • أعطني
        
    • ناولني
        
    • مرر
        
    • أعطيني
        
    • مد
        
    • اعطني
        
    • مدّ
        
    • اعطنى
        
    • ناوليني
        
    • مرري
        
    • مدي
        
    • مدّي
        
    • أعطنى
        
    • اعطيني
        
    • إعطنى
        
    Pekâlâ, işte atardamar. Bağırsaklarda zedelenme yok. Bana pensi uzat. Open Subtitles حسناً, هذا هو الشريان لا ثقوب في الأمعاء, أعطني ملزم
    George, bana şu pembe balonu uzat ve sıkı tutun! Open Subtitles جورج الآن أعطني البالون الوردي وتمسك جيداً
    Haydi, eğer bezelye isterse, "bezelyeyi uzat" demesi gerektiğini söyle ona. Open Subtitles هيا اخبريه اذا يريد بعض الفاصوليا عليه ان يقول ناولني الفاصوليا
    - Jesse, annenin tabağını uzat lütfen. Open Subtitles جيسي , مرر لأمك طبق , من فضلك ؟ مممم , أين السمــك ؟
    Lily Tomlin: Bana şu sulardan birini uzat, felaket kurudum. TED ليلي توملين: أعطيني أحد كؤوس المياه. أنا عطشة جدا.
    Yapman gerekeni yapmalısın. Şimdi elini uzat. Open Subtitles عليك تأدية عملك، والآن مد يدك.
    Anahtarlar. Ellerini uzat. Open Subtitles المفاتيح ، اعطني هذه الايدي القذره
    Ama seni bağlamak zorundayım. Şimdi ellerini uzat. Open Subtitles حسنا لكن يتوجب علي توثيقك لذا أعطني يديك
    Kabloyu uzat, mikrofon kablosunu değil. Open Subtitles أعطني سلكاً ليس السلك الخاص بسماعات الصوت
    Bilmiyorum, fark etmez. Sol elini uzat. Open Subtitles لا أدري ، لا أكترث لهذا أعطني اليد اليسرى
    Demire tutunuyorken elini uzat yeter. Open Subtitles فقط أعطني يدك بينما أمسك الرافعة اللعينة.
    Hadi Tumbler. Hiçbirşey yapmıyorsun. bana bir bira uzat. Open Subtitles هيّا أيها البهلواني، أنت لاتفعل شيئاً ناولني بيرة عزيزي
    Kullanışlı olabilecek her şeyi orada geride bıraktım, şu suyu uzat. Open Subtitles تركت كل ما كان يمكن أنْ يفيد بهذه الحالة هناك ناولني الماء
    Evlat, millete saçmalıklarını anlatmayı bırak da bezelyeyi uzat. Dede. Open Subtitles يا فتى، مرر الفصاوليا هنا قبل أن تلمسها بنفسك
    1,500. Teraziyi uzat, Willie. Open Subtitles هذا 1500 جنيه مرر الميزان , ويلى
    Tamam, dikkat et olur mu, masanın altından uzat. Open Subtitles حسنٌ، لنفعل ذلك بحذر أعطيني النقود من أسفل الطاولة
    Elini uzat. Hemen bir kere daha deneyelim. Open Subtitles مد يدك, سنحاول مرة أخرى , وبسرعة
    Eğer arkadaş olacaksak, uzat bana elini Robin de iyileştirsin bu tatsız merhaleyi. Open Subtitles اعطني يدك اذا اردت ان نصبح اصدقاء
    Benim için eliniz uzat. TED مدّ يدك إلى الأمام وراقبها عن كثب
    Ellerini uzat! Silahını bize ver, Janey. Open Subtitles اعطنى يديك اعطنا السلاح يا جينى
    Nasıl istersen. - Yeter ki uzat şu dalı. Open Subtitles حسناً، حسناً، كما تريدين ناوليني هذا الغُصن فقط
    Mary, patatesi yengemize uzat. Open Subtitles -ماري، مرري صحن البطاطس الى خالتك غاردنر.
    KB: İki kere. Tamam, sol kolunu önüne doğru uzat. TED كيث بارى: مرتين. حسناً، مدي ذراعك اليسرى أمامك
    Elini uzat ve vedalaş. Open Subtitles مدّي يدكِ وودعيني
    Kustuğunu kimseye söylemem. Haydi, elini uzat. Open Subtitles تيم, لن أخبر أحدا بأنك تقيأت أعطنى يدك فحسب
    Tamam ve ben de diyorum ki "şu limonatayı bana uzat." Open Subtitles حسنا , وانا اقول "اعطيني شراب الليمون ."
    - Şunu uzat. - Evet. Open Subtitles إعطنى هذا حسناً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد