ويكيبيديا

    "uzayın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الفضاء
        
    • للفضاء
        
    • الفراغ
        
    • فضاء
        
    • بالفضاء
        
    • الزمان والمكان
        
    • أن الكون
        
    • الفضاءِ
        
    Özel şirketler uzayın içine sıçrıyor ve sizi Mars’a götürmekten mutluluk duyuyorlar. TED فالشركات الخاصة هي التي تقفز إلى الفضاء وسيكونون سعداء لأخذك إلى المريخ.
    Biliyorum. Onu bulacağım. İç uzayın sonuna kadar gidip geri getireceğim. Open Subtitles أعلم، لذا يجب أن أجده سأذهب لنهاية الفضاء الداخلي وسوف أرجعه
    Eskiler uzayın bize ait bu kısmından çok önceleri ayrıldılar. Open Subtitles لقد ترك الإنشنتس هذا القطاع من الفضاء منذ زمن طويل
    Ama Albert Einstein, uzayın dokusuna baktığında tamamen farklı bir şey gördü. Open Subtitles لكن عندما نظر البرت اينشتاين إلى نسيج الفضاء, رأى شىء مختلف تماماً.
    Bu, uzayın şeklinin aynısıdır veya Akasha'nın doğasında var olan bir özelliktir. Open Subtitles وهذا هو الشكل المكون للفضاء أيضا أو النوعية الفطرية المتأصلة في العكاشة.
    Beni hedef alıyorsun çünkü ben... uzayın sonsuzluğunda yalnız olmadığımızı düşünüyorum, öyle mi? Open Subtitles هل تسخر مني لأنني أؤمن أننا لسنا وحدنا في هذا الفضاء الغير منتهي؟
    uzayın derinlikleri için yapılan deneysel program... başarısızlığa uğrar ve kanıtlardan kurtulmak gerekir. Open Subtitles برنامج تجريبي لأعماق الفضاء يفشل والأدلة لابد من التخلص منها برميه من طائرة؟
    Böylece derin uzayın boşluğuna açıldılar sadece gemileri ve cesaretleri vardı. Open Subtitles لذا فقد تجولوا بغياغيب الفضاء السحيق بلا شيء سوى إصرارهم ومركبتهم
    uzayın derinliklerine ne kadar baktıkça zamanda o kadar geriyi görüyoruz. Open Subtitles وكلما تعمق بحثنا في الفضاء فإننا سنعود في الى الماضي اكثر
    Son 20 yılda, güçlü uzay teleskopları bizleri uzayın daha da derinliklerine götürdü ve sanal zaman yolcuları haline geldik. Open Subtitles ،في الـ 20 سنة الأخيرة وصلت بنا التلسكوبات الفضائية القوية الى ابعد نقطة في الفضاء واصبحنا عملياً مسافرين عبر الزمن
    Balon uzayın sınırına kadar gidecek ve evrenin oluşumu hakkında ipuçları arayacak. Open Subtitles سيسافر المنطاد حتى أقصى حافة الفضاء الخارجي لجمع أدلةٍ حول تشكّل الكون
    Sonunda, uzayın gölgesinden 10 adet karanlık, yıldızsız gezegen ortaya çıktı. Open Subtitles في النهاية، ظهرت عشرة كواكب معتمة بلا نجوم من عتمة الفضاء
    uzayın derinliklerinden gelirler ve tekrar dışarıya milyon yıllık yörüngelerine dönerler. Open Subtitles تنطلق من أغوار الفضاء ونحو أغوار الفضاء في مدارات لملايين السنوات
    Kuyrukluyıldızlar kütleçekim ile Güneş Sistemi'nin dışına itilebilir ve uzayın derinliklerine sürülebilirler. Open Subtitles بإمكان الجاذبية أن تقوم بقذف المذنبات خارج النظام الشمس لتنفى الى الفضاء
    Sizi temin ederim ki evrenin bir film müziği var, ve bu müzik uzayın kendi içinde çalınmaktadır. Çünkü uzay bir davul gibi titrer. TED أود أن أقنعكم أن الكون له صوت، و أن هذا الصوت يغنى على الفضاء نفسه. لأن الفضاء يتذبذب كالطبل.
    uzayın bir davul gibi çınlayabileceği fikri için çok şey borçlu olduğumuz Albert Einstein'a minnettarız. TED ندين بفكرة أن الفضاء يرتد مثل الطبل إلى ألبيرت أينشتاين، إنا ندين له الكثير.
    uzayın kendisinin bir enerjisi olduğuna dayalı. TED إنها فكرة أن ذلك الفضاء الفارغ يمتلك في نفسه طاقة.
    Uzaydaki her bir santimetreküp, içinde bir madde barındırsa da, içinde parçacıklar, cisimle, radyasyon ya da neyse olsun olmasın enerji içeriyor, hatta uzayın kendisinin bir enerjisi var. TED في كل سنتميتر مكعب من الفضاء، بغض النظر عن وجود شئ، بغض النظر عن وجود جسيمات، مادة،إشعاع ، أو أي شئ آخر، فإنه توجد طاقة ، في الفضاء نفسه.
    "Bir ceviz kabuğunda hapsolabilir ve kendimi sonsuz uzayın kralı sayabilirdim, Open Subtitles يمكنني أن أكون محدوداً بقوقعة وأعتبر نفسي ملكاً للفضاء اللا محدود
    Gemilerimizden yalnızca ikisi yıldızlararası uzayın büyük karanlık okyanusuna girme cesareti gösterdi. Open Subtitles سفينتان فقط من سُفننا غامرت في المحيط العظيم المُظلم للفضاء البين نجمي
    Hiperbolik uzayın keşfi, matematikte Öklitsel olmayan geometri adı verilen bir alanı doğurdu. TED إن إكتشاف الفراغ الزائدي في مجال الرياضيات قاد لما يسمى بالهندسة غير الايقليدية.
    Her durumda, uzayın keşfinin geleceği, işte bu. Open Subtitles في أيّ حال من الأحوال، هذا المستقبل إستكشاف فضاء.
    ortamın dışına çıkıyoruz ve kendi evimizin yıldızının etrafında uzayın varlığını hissediyoruz. TED الآن إلى الفضاء بين النجوم، ونحن نشعر بالفضاء حول وطننا النجم.
    Zaman ve uzayın zincirlerini kırıp ruhumu yükseklere uçur sonra da bu ölümlü kolların geçmişi kucaklamasına müsaade et. Open Subtitles أزِل قيود الزمان والمكان و اجعل روحي ترتفِع و دَع ْهذه الحرب البشرية تعتنِق الروح التي كانت تطاردها من قبل
    Ama bugünlerde bir çok kozmolog uzayın sınırlı olduğuna inanıyor. Open Subtitles ولكن الآن العديد من الفليكيين يعتقدون أن الكون له نهاية
    Şu uzayın doğu ucundan gelen ateşli adam. Open Subtitles هو حول هذا الرجلِ المقرّنِ مِنْ الفضاءِ الخارجيِ شرقاً.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد