O ve büyükbaban, ikisinin de bu ülke için büyük planları vardı, ama o vaktinden önce öldü. | Open Subtitles | هو وجدك، كان لديهما مخططات عظيمة لهذه البلاد، لكنّه مات قبل أوانه. |
Sayın Başkan, saygısızlık olarak görmeyin ama onu vaktinden önce hâkim önüne çıkarmak büyük hata olur. | Open Subtitles | سّيدي الرئيس،، بكُلّ إحترام الإنخراط به قبل أوانه سَيَكُونُ خطأً ضخماً |
Al işte, hem de vaktinden önce. | Open Subtitles | وها هو ذا... قبل أوانه المزمع |
Çok genç. ve vaktinden önce öldü. | Open Subtitles | كانت في مقتبل عمرها، وحُرمت من الدنيا قبل أوانها. |
Her daim vaktinden önce ölen kendini beğenmiş büyücülerin hikâyelerinden hoşlanmışımdır. | Open Subtitles | كنت دائماً ... أتمتع بقصص الـ السحرة المتغطرسين والتى تنتهي قبل أوانها |