Biz ve onlar, birbirimizin varlığından haberdar olmadan paralel hayatlar yaşıyor olabiliriz. | Open Subtitles | نحن وهم نعيش في عوالم متوازية كل منا غير مدرك بوجود الآخر |
Açıkçası, daha bu sabah, bu ödülün varlığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم، هذا الصباح.. بأنني لا أعرف بوجود هذه الجائزة حتى. |
10 farklı şekilde varlığından bile bihaber olduğum kurumlar hesabı işaretlemiş. | Open Subtitles | إنه مُعلّم من عشر طرق مختلفة بوكالات لا أعلم حتى بوجودها |
Onun varlığından şüphe duymazsanız tuzaklarına düşmeniz çok daha kolaydır. | Open Subtitles | فإن من السهل الوقوع في فخه عندما لا نعتقد بوجوده |
Aslında varlığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | رغم أنه من الناحية النظرية لم أكن أعلم بوجودك |
Böyle iyiyim, sağ ol. Tabi varlığından duyduğum mide bulantısını saymazsak Profesör Dieuleveult. | Open Subtitles | أنا بخير شكرا لك باستثناء غثيان أشعر به في وجودك أستاذ دلفي |
Evet. Bilim kulübü sağ olsun. Yani bizimkiler buranın varlığından bile habersiz. | Open Subtitles | نعم, كل الشكر لنادي العلم و الذي منع أصدقائي من معرفة وجوده |
Çoğu insan bunların varlığından bile haberdar değil. | TED | ومعظم الاشخاص لا يعرفون حتى بوجود تلك المنتجات اليوم |
Beaumont'un varlığından Başkan Njala'yı, haberdar etmeyi daha uygun bulduk. | Open Subtitles | حسنا، لاننا اعتبرنا انه من الانسب إبلاغ الرئيس نجالا بوجود بومون |
Anlıyorum. Doğal bir açıklama getiremeyince rahipler doğadışı güçlerin varlığından şüphelendiler. | Open Subtitles | اشتبه رهبانك بوجود قوى خارقة للطبيعة خلف هذه الجدران |
Kudretli Tanrı'ya dua edelim ki aramızda şeytani bir ruhun varlığından şüphe duyacağımız hiçbir neden yoktur... | Open Subtitles | نحن نصلي لربنا العظيم أن لا تكون هناك أسباباً تدعونا للإشتباه بوجود روح شيطانية بيننا |
Eğer sen olmasaydın, uzay mekiğinin varlığından haberim bile olmayacaktı. | Open Subtitles | لولاك ما كنت عرفت أبداً بوجود السفينة الفضائية |
Mektubun varlığından haberi olan ya iki ya üç insan var. | Open Subtitles | لأن هناك شخصين أو ثلاثة فقط في العالم يعلمون حتى بوجودها |
Sadece kendime saklayabilirim. Kimsenin varlığından haberi bile olmaz. | Open Subtitles | سأحتفظ بها لنفسي فقط لن يعرف أحد حتى بوجودها |
varlığından bile haberi olmadığı kanıtlar bırakmış olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن خلّف بعض الأدلة ولم يعرف حتى بوجودها |
Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. | Open Subtitles | هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده |
Neyse ki Santa Anna'nın bu altının varlığından haberi yok. | Open Subtitles | هذا الذهب ملك لسانتا آنا ولكن لحسن الحظ أنه لا يعلم بوجوده |
varlığından bile haberiniz olmadan birçok kez hayatınızı kurtarmıştır. Asla durmaz. | Open Subtitles | لقد أنقذ حياتكم مرات لا تحصى ولم تعرفوا بوجوده أبداً |
Seni tanımasaydım varlığından haberim bile olmazdı. | Open Subtitles | لم لم أكن أعرفك شخصياً لما عرفتُ بوجودك أصلاً |
Aslında, kısa süre öncesine kadar, senin varlığından bile haberim yoktu. | Open Subtitles | بحق الجحيم , قبل قليل لم أكن أعرف بوجودك حتى |
Bu geçici bir gelişme, tamamen senin varlığından. | Open Subtitles | إنه تحسّن مؤقت، يرجع فضله إلى وجودك |
Kadının bacağı zaten mahvolmuş bir de varlığından bile emin olmadığımız bir şey için göğsünü yarıp açmamıza hiç gerek yok. | Open Subtitles | هذه المرأة تم بتر ساقها للتو. وليست في حاجة لأن يتم فتح صدرها من أجل شيء لسنا متأكدين حتى من وجوده. |
Biz dünyayı onların varlığından kurtarma sorumluluğunu üstlendik.. | Open Subtitles | ونحن قطعنا عهدا لانفسنا لتخليص العالم المتحضر من وجودهم. |
Birini beğenirsin ama o kişinin senin varlığından bile haberi yoktur. | Open Subtitles | مثل أن تحبي شخصاً وهو لا يشعر بوجودكِ أصلاً |
Ölüm döşeğinde sana ve Yvette'e onların varlığından bahsetti. | Open Subtitles | وقد أخبرك وأخبر إيفيت بوجودهم على فراش موته |
Kimsenin, İspanyol Kralı'nın bile varlığından haberdar olmadığı bir sır. | Open Subtitles | سرّ لا أحد، ولا حتى ملك إسبانيا، يعرف عنه. |