Bu her vatandaşın ve seçmenin kendisine sorması gereken bir sorudur. | TED | وهذا شيء يجب على كل مواطن و ناخب أن يسأله لنفسه. |
Her vatandaşın burada kendini mutlu ve buraya ait hissetmesini istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أريد أنْ يشعر كلّ مواطن أنّه موضع ترحيب ومشاركة هنا |
Her vatandaşın burada kendini mutlu ve buraya ait hissetmesini istiyorum. | Open Subtitles | لكنّي أريد أنْ يشعر كلّ مواطن أنّه موضع ترحيب ومشاركة هنا |
Suudi Arabistan çoğu vatandaşın kendini geliştirmesinin bir yolu olmayan mutlak monarşi ile yönetilir. | TED | المملكة العربية السعودية هي نظامٌ مَلَكي مُطلق حيث يفتقر العديد من المواطنين إلى طريق لتحقيق التقدم الشخصي. |
Devlet, vatandaşın ayrıcalıklarını ve dokunulmazlıklarını kısıtlayacak hiçbir yasayı zorla kabul ettiremez. | Open Subtitles | ليس بإمكان الولاية أن تفرض أي قانون يحدّ امتيازات أو حقوق المواطن. |
Elindeki tek kanıt suçsuz bir vatandaşın, halka açık bir yolda kamuya ait bir binanın fotoğraflarını çekmesinden ibaret. | Open Subtitles | فالدليل الوحيد الذي تملكه هو أنّ مواطناً بريئاً يقف في شارع عام ويلتقط صوراً لمبنى عام |
Bir taraftan, demokrasinin savunucularındanız, her vatandaşın kendini eğitebilmesi için burada olduğumuzu söylüyoruz. | TED | فمن جهة، نحن أبطال الديمقراطية وندعي أننا متواجدون حتى يمكن لكل مواطن تثقيف نفسه. |
Her vatandaşın yanına, onunla birlikte her yere gitmesi için bir polis memuru vermeleri gerekirdi. | Open Subtitles | عندها يجب أن يتم تعيين شرطي لكل مواطن حتى يرافقه لكل مكان |
Bir vatandaşın istediği yerde yaşama hakkını satın alamazsınız. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتعدى على حقوق مواطن فى إختيار موطنه |
Bir vatandaşın istediği yerde oturma hakkını kısıtlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتعدى على حقوق مواطن فى إختيار موطنه |
Bunlar, hiçbir Amerikalı vatandaşın yanıtlamak istemeyeceği sorular. | Open Subtitles | أسئله حيث لا يوجد مواطن أمريكى يقدر على الرد عليها |
Daha önce hiçbir vatandaşın düşünmediği bir şey olmalı. | Open Subtitles | يجب أن تقومى بأمرا لم يحلم به أى مواطن عادى |
Bu ülkenin kalkınmasını sağlayabilmek için, herbir vatandaşın değerini bilmeli ve tek bir vatandaşı bile kurban etmemeliyiz. | Open Subtitles | ومن اجل أن تتحد هذه الدولة مرة أخرى,يجب أن يثق كل مواطن بالآخر ولا يضحي بأحد من أفراد دولته |
Şahsen akü kablosu bulundurmanın her vatandaşın görevi olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | شخصياً أعتقد أنه واجب كل مواطن أن يحمل مجموعة من كيابل الشحن |
Sıradan bir vatandaşın Reese'i öldürmeye teşebbüs edeceğini düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | أتعتقد أن مواطن عادي سيحاول قتل هذا الرجل؟ |
Sence binlerce vatandaşın hayatı, senin birkaç saatlik 1. ek madde haklarından daha mı önemli? | Open Subtitles | هل تعتقد أرواح آلاف المواطنين أقل أهمية من من التعدي على حقوقك لمدة ساعاتان؟ |
Bir polis, kendini vatandaşın iyiliği için fedâ edebilmelidir. | Open Subtitles | الشرطى يجب أن يضحى بنفسه فى سبيل المواطنين |
Birleşmiş Hudutlar, endişeli bir grup vatandaşın.... | Open Subtitles | يونايتيد بوردرز هي مجرد مجموعة من المواطنين المهتمين يعتقدون أن |
vatandaşın yaşadığı aşırı kan kaybı kalp krizine yol açtı. | Open Subtitles | المواطن يعاني من فقدان بالدمّ بغزارة ممّ سيؤدي إلى سكتة قلبيّة. |
Bu, vatandaşın tercihine bırakılmalıdır. | TED | لأنه ينبغي أن يكون قرار المواطن |
Çünkü yaşIı bir vatandaşın, esrar bulundurma ve satma ...gerekçesiyle evini basmamızı talep ediyorsunuz ama, kanıtınız yok. | Open Subtitles | أنت تريدنا أن نعتقل مواطناً عجوزاً بتهمة حيازة مخدر بغرض البيع بدون أي دليل على ذلك؟ |
-Bu harika bir fikir efendim. -Ama vatandaşın desteği lazım. | Open Subtitles | وهي فكرة عظيمة، سيدي لَكنَّنا نَحتاجُ دعمَ المواطنِ. |
Bu önemli değil. İki dürüst vatandaşın onu aradığını söyleyin. | Open Subtitles | لا يهم، فقط اخبره ان مواطنان صادقان أتيا للبحث عنه |