ويكيبيديا

    "vazife" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الواجب
        
    • شأني
        
    • شأنى
        
    • بالواجب
        
    Babam bana Vazife ve onurun her şeyden önce geldiğini öğretti. Open Subtitles لقد علّمني أبي ذلك، أن الواجب والشرف أهم من كل شيء.
    Tanri Ram Vazife adina herseyini feda etti onun önünde egiliyorum ve partim ve benim adima bagis yapiyorum. Open Subtitles ..اللورد رام ضحى بكل شيء من أجل الواجب ..عند قدميه.. أقدم المال هبةً بإسم حزبي و بإسمي..
    Aleyhindeki suçlamalar ciddi. Vazife yerini terk etme. Görev ihlali. Open Subtitles التهم الموجّهة ضدّك خطيرة الهروب من الموقع, والإهمال في أداء الواجب
    Yani üstüme Vazife değil ama benim kendi biyolojik babam berbat biri. Open Subtitles أعني, ذلك ليس من شأني لكن عندي أب بيولوجي وهو كابوسٌ لي
    Bu benim üzerime Vazife değil tabii, ama... etrafına ışık saçmaya başladı. Open Subtitles أعلم أن هذا ليس من شأني و لكنها بدأت تشع بالحياة
    Benim üzerime Vazife değil, ama... koyu renk elbiseler, kederli görünürler, değil mi? Open Subtitles اعرف انه ليس من شأني, لكن... الالوان الغامقة تبدو حزينة جدا, أليس كذلك؟
    Bak, uh, bu üstüme Vazife olmayabilir, fakat seninle konuşmam lazım, Dimples. Open Subtitles قد لا يكون هذا من شأنى ولكننى أحتاج للتحدث معك يا ديمبلز
    Bu konuda Vazife icabı kendimi suçlu hissettim... Open Subtitles واعتراني شعورٌ بالذنبِ حيال الأمر لقد اعتراني شعورٌ بالواجب
    Bir iş üzerindesiniz ve benden Vazife icabı yardım etmemi istiyorsunuz. Open Subtitles "أنكَ يائس وتطلب مني أن أساعدك بأن تناشدَ فيّ حس الواجب"
    Vazife aşkı beni Kuzey'e çağırıyor. Open Subtitles الواجب والشرف ينادياني في الشمال.
    Evet. Fakat Vazife, iğrenç bir emri güzelleştirmez, değil mi Yüzbaşı Stewart? Open Subtitles أجل، لكن الواجب لا يجعل الأوامر العفنة جيّدة، صحيح يا نقيب (ستيورات)؟
    Şeref, Vazife, zafer gibi. Open Subtitles الشرف, الواجب, المجد
    Affedersiniz, hanımlar. Vazife beklemez. Open Subtitles أعذروني سيداتي الواجب ينادي
    Vazife onur hizmet. Open Subtitles . الواجب . الفخر
    Benim üzerime Vazife değil ama yerinde olsam o pisliği terk ederdim. Open Subtitles في الحقيقة ليس من شأني ولكن أقترح أن تهجري الوغد.
    Bak, üzerime Vazife değil biliyorum ama sen iyi misin? Open Subtitles أنظر,أنا أعلم أنه ليس من شأني لكن, هل انت بخير ؟
    O benim üstüme Vazife değil efendim ama bu genç kızın yüzündeki gülümsemeye paha biçilebilir mi hiç? Open Subtitles ,هذا ليس من شأني أن أقوله ياسيدي ولكن كيف يمكن وضع سعر على أبتسامة لهذه الفتاة الجميلة؟
    Üstüme Vazife değil ama indiğimizde gidip filmin devamını izlemelisin. Open Subtitles أعرف أنه ليس من شأني لكن عندما نحط على الأرض أعتقد أنه عليك الذهاب و إنهاء بقية الفلم
    Benim üstüme Vazife değil gerçi ama o hala bizim ikimizin de arkadaşı. Open Subtitles وهو بالطبع ليس من شأني لكن كلاكما أصدقائي
    Ben inanıyorum ki Will, sen ve ilişkiniz üstüme Vazife değil, işime karışmadığınız sürece. Open Subtitles و أنا أؤمن أنكي و ويل و علاقتكما ليس شأني طالما لا يكون له تأثير على عملي
    Üzerime Vazife değil ama ikinizin birlikteyken nasıl olduğunuzu görünce ben.. Open Subtitles أعرف من المحتمل أنه ليس من شأنى ولكن أنا.. رأيت الطريقه
    Birkaç saatliğine onları işin dışında tutabilirsiniz, ama huzursuz olacaklardır sonrasında gerçeklik, Vazife duygularını harekete geçirecektir. Open Subtitles يُمكنكعزلهملبضعساعات,ولكن... سيُعارضونويُعارضون... لكن الحقيقة سُتريح إحساسهم بالواجب بما يكفى, بإستثناء واحد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد