ويكيبيديا

    "ve biraz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • و بعض
        
    • مع بعض
        
    • مع قليل
        
    • وبَعْض
        
    • وقليلا
        
    • و بعضا
        
    • ونحظى ببعض
        
    • ونوع من
        
    • وبعض من
        
    • و القليل
        
    • واحصل
        
    • واظهر
        
    • وبعض الطعام
        
    • وبعض القليل
        
    • وبعضاً من
        
    Sana da gözlük onarma kiti ve biraz maltlaştırılmış süt topları . Open Subtitles أحضرت لكِ أنتِ طقم أدوات لإصلاح النظارة و بعض حلوى الشوكولا بالحليب
    Adamın biraz parası, şu anahtarlığı, ve biraz sigarası var. Open Subtitles لديه فقط بعض المال و سلسلة مفاتيح و بعض السجائر
    Uyku gazı dağıtıcıları, telepati önleyiciler... ve biraz da otomatik taret. Open Subtitles قنابل غاز منوم و مانعوا التخاطر و بعض ابراج البنادق الاتوماتيكيه
    Biraz sandiviç ve biraz salatalık ve kraker ve oldukça lezzetli italyan jambonu. Open Subtitles لقد حزمت بعض الشطائِر والخيار، مع بعض الرقائق وبعض شرائـح البروسيتو الإيطاليَّـة اللذيدة.
    Ama aklıma ilk gelenler çift taraflı bant ve biraz da et. Open Subtitles لكننى فكرت للتو ... شريط لاصق على الطرفين .مع قليل من اللحم
    Lütfen gidip iki aspirin ve biraz su getir. Open Subtitles وإحضر لي قرصين أسبيرينَ وبَعْض الماءِ، أرجوك
    Memphis'te insanlar güzel bir bal ve biraz Ağustos Böceği isterler. Open Subtitles إلى ممفيس، يريدون لطيف قليلا العسل وقليلا بقة حزيران
    ve biraz da İsviçre mamüllerinden alacağız. Bu kaz ciğeri mi? Open Subtitles حسناً يا شيفان سنأخذ بعض الجبن و بعضا ً من المنتجات السويسرية الفاخره
    bana bir tuval ve biraz boya getirin, o iğrenç naziye sattığımdan çok daha iyi bir Vermeer yaparım. TED احضروا لي فراشي رسم و بعض الألوان وسوف أرسم لكم لوحة فريدة لفيرمير أفضل من تلك التي بعتها لذلك النازي
    Eve kalbi umut dolu ve biraz sakinlik rahatlık bulmak, sakinleşmek için gelmişti, fakat onun yerine Open Subtitles لقد اتى الى الوطن بقلب مفعم بالامل ليحظى ببعض الامان و بعض الراحه
    Şimdilik burada sadece biraz umut ve biraz da hayal yaşıyor. Open Subtitles حتى الآن ، مجرد بعض الأماني و بعض الأحلام
    Sabah erkenden gitti. Bir akü ve biraz gaz aldı. Yarın sabah bizi almak için geri gelecek. Open Subtitles لقد أخذ بطارية و بعض الوقود إنه سوف يعود فى الصباح
    Biraz tavuk ve biraz mısır ekmeği... ..biraz limonata yaparız... ..ve Pazartesi sabahı araba yıkamaya geri dönerim. Open Subtitles و سنطبخ بعض الدجاج و الذرة و بعض الصودا و سأعود لمغسلة السيارات صبح الإثنين
    Biraz meşe, biraz çiçek ve biraz da vanilya, öyle değil mi? Open Subtitles إنه القليل من السنديان... . و بعض الزهور، و القليل من الفانيليا؟
    Bazı doğal kepekli tahıllar, dengeli beslenme için ve biraz da soya sütü. Open Subtitles حبوب الفطور بالنخالة كما ذكر في الجدول مع بعض حليب الصويا
    İki kuş ve biraz kokaine hediye mi diyorsun sen? Open Subtitles هل تظن حقاً أنّ فتاتين مع قليل من المخدرات هدية مستحقة؟
    Kaya, hazine sandığı, ...açık deniz dalgıcı ve biraz çakıl. Open Subtitles Um , a صخرة , a صدر كنزِ، a غوّاص بحرِ عميقِ، وبَعْض الحصوةِ.
    Ona bir su yatağı, bir su tabancası ve biraz balmumu ayarladığını söyle. Open Subtitles أخبرها إنك رتبت سرير مائي ، بعض بنادق الرش وقليلا من الشموع
    Şu desteyi alda gidip bize bir tekne ve biraz jet-ski al. Open Subtitles تستطيع فقط ان تأخذ هذه الكومة الهائلة و تحضر لنا قاربا و بعضا من الدراجات المائية
    Hadi, evlat. Eve gidelim ve biraz eğlenelim, ne dersin? Open Subtitles هيا بنا نعود إلى المنزل ونحظى ببعض المرح.
    Beni güvende ve biraz da önemli hissettiriyor aslında. Open Subtitles يجعلني أشعر بالأمان ونوع من المهم، في الواقع.
    Sadece bir tane kase ve biraz yiyecek. Teşekkür ederim. Open Subtitles ـ إنه مجرد صحن وبعض من الطعام ـ شكراً لكِ
    Domates suyu, çiğ yumurta ve biraz domuz pastırması yağı. Open Subtitles انه عصير الطماطم و بيض نيء و القليل من الشحوم
    Charlie, eve git ve biraz dinlen. Open Subtitles شارلي، اذهب للبيت واحصل على بعضا من الراحة
    Bir şey daha var, ...bugün Adalet Bakanı'nın yanın uğra ve biraz gururunu okşa.* Open Subtitles شيء أخر مرّ على مكتب المدعي العام واظهر الولاء
    Yanlızca sıcak bir banyo ve biraz yemeğe ihtiyacı var. Hadi geri götürelim. Open Subtitles انه فقط بحاجة الى الاستحمام وبعض الطعام هيا نضعه فى الخلف
    Senin için fıstık ezmesi, jöleli sandviç ve biraz da muzlu ekmek hazırladım. Ve büyük bir bardak süt. Open Subtitles أعددتُ لكِ شطائر زبد الفول السودانى والهُلام وبعضاً من خُبز الموز وكوباً كبيراُ من اللبن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد