ويكيبيديا

    "ve bunun gibi" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مثل هذه
        
    • مثل هذا
        
    • وأشياء
        
    ve bunun gibi şeyler... basit ama sonucunda büyük değişikler yapabileceğimiz şeyler. TED وأشياء من هذا القبيل. والأشياء البسيطة مثل هذه تستطيع إحداث فرق كبير.
    ve bunun gibi birçok 1800'lerden kalan duvar yazısı gördüm. TED ورأيت كثير من الجداريات من القرن التاسع عشر، مثل هذه.
    Nicaragua ve bunun gibi yerlerde bir sürü zaman geçirdik Open Subtitles قد قضينا وقتا كثيرا في نيكاراجوا و اماكن مثل هذه
    ve bunun gibi antikor lekelemeleri böylesine bir soruyu anlayabilmek için kullanılabilir. TED و الصبغ بالاجسام المضاده مثل هذا يمكن استخدامه لفهم هذا النوع من الأسئله
    Bilgiye Erişim Özgürlüğü Yasası yoluyla yazılarımın ve bunun gibi konuşmalarımın izlendiği birimlerde terörizme karşı koymayı öğrendim. TED من خلال قانون حرية المعلومات، علمت أن وحدة مكافحة الإرهاب تراقب عمودي الصحفي وخطاباتي مثل هذا الآن.
    ve bunun gibi bir şey yapmak -- sizin de anlayacağınız gibi insanlara Ban'ı hatırlatmak -- ilgimizi çeken şey olmuştu. TED للقيام بأشياء مثل هذه الامور، كما تعلمون، نذكر الناس عن بان هو نوع من لماذا كنا نرغب في ذلك.
    Böylece onlar bir yere gider ve bunun gibi sanat görselleri yaparlar. TED فيدور حول الحدود المرسومة له .. فتخرج الرسومات مثل هذه
    Afrika'da biz bu işi yıllardır yapıyoruz ve bunun gibi telefonlarla yapıyoruz. TED في أفريقيا، إننا نفعل ذلك لسنوات، وكنا نفعل ذلك على هواتف مثل هذه.
    üzerinde düşünün ve bizimle çalışın, ve bunun gibi iki tarafın da kazandığı sonuçlar doğurabilelim. TED فكّروا قليلاً وتعاونوا معنا فلربما نتكمن من ابتكار مثل هذه الحلول المفيدة لنا جميعاً.
    ve bunun gibi datalar sayesinde bir harita oluşturabiliyoruz, bu haritada son 10 yılda ve etiketlemenin yarısıyla meydana getirilmiş binlerce pozisyon görüyorsunuz. TED وبالتالي ومن بيانات مثل هذه نستطيع عمل خريطة وفي هذه الخريطة ترون ألاف المواضع التي نتجت عن هذا العقد ونصف من وضع البطاقات
    ve bunun gibi 50 metrelik orman devleri, güneş ışığı alan yerlerini 200 yıla kadar koruyabilir. Open Subtitles هي الأخشاب الصلبةُ التي تَأْخذُ مكانَهم، خمسون متر عملاقِ مثل هذه التي قد تحفظ مكانها تحت الشمسُ لمئتي سنةِ أخرى
    Sadece tatillerde ve bunun gibi etkinliklerde kullanılır. Open Subtitles إنه يستخدم في أوقات العطلات وأحداث خاصة مثل هذه.
    Ama sonra Kenya'nın insan nüfusu arttı... ve bunun gibi yollar inşa edildi. Open Subtitles لكنّ، اعداد سّكّان كينيامن البشر يتزايدون و طرق مثل هذه قد شيدت،
    ve bunun gibi birkaç parça yaptık. TED وقد بنينا سلسلة من الأدوات مثل هذه.
    Altı yıldır kanun uygulayıcıyım ve bunun gibi bir dava görmedim. Open Subtitles إننى أعمل فى الشرطة منذ 26 عام ولم أجد شىء مثل هذا
    ve bunun gibi yenilere odaklanabilir. Open Subtitles ويمكن أن تركز على البراعم الجديدة ، مثل هذا
    Ve dedim ki, ''Sadece her öğrencinin kendi seviyesinde çalışmasını saplardım ve bunun gibi bir şey, ve size bir panel verirdim.'' Ve dediler ki, ''Bu biraz radikal.Bununla ilgili düşünmeliyiz.'' TED فقلت : " حسناً، ساجعل كل تلميذ يتعلم حسب وتيرته الخاصة على شئ مثل هذا بأن نوفّر منصة تعليمية." فقالوا، " حسناً، هذا تغيير جذري.
    ve bunun gibi bir şey elde edersiniz. TED وتحصلون على شيء مثل هذا.
    Ve tabi ki, metal projektörler ve floresan lambalarımız ve bunun gibi şeyler vardı. TED وبطبيعة الحال ، كان لدينا مصابيح اليد المعدنية ومصابيح الفلورسنت وأشياء من هذا القبيل.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد