ويكيبيديا

    "ve her" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • كل
        
    • وكل
        
    • وكلّ
        
    • وكُلّ
        
    • ولكل
        
    • ودائماً
        
    • وكلما
        
    • لكل
        
    • و كُل
        
    • وفي كلّ
        
    • وكالعادة
        
    • وكالمعتاد
        
    • و كلّ
        
    • يومياً
        
    • وأي
        
    Tüm yapmam gereken çocukları yedirip içirmek bezlerini değiştirmekti ve her şey tamam. TED ظننت أن كل ما علىَ فعله هو إطعامهم، تغيير الحفاض، وسيكونوا بخير هكذا.
    Google bu ortama daldı ve liderliği üstlenerek yeni bir strateji geliştirdi ve her türlü içerik ticarileştirilmeye başlandı. TED ثم ملأت غوغل هذا الفراغ، وتولّت قيادة الأمور ونفّذت الاستراتيجية بحيث حولّ كل أشكال المحتوى إلى سلعة بشكل نظامي.
    Tek bir kromozom. ve her bir kromozomda iki DNA ipliğiniz var. TED اذا هذا كروموسوم وحيد وفي كل كروموسوم تملك شريطين من الحمض النووي
    Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. TED وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر.
    15 dakika gecikti ama kontrol ettim ve her şey oradaydı. Open Subtitles لقد تأخر 15 دقيقة فحسب لكنّي فتشته وكلّ شيء موجود هناك
    Her yıl, şu kapının yanında dururduk ve her yıl, elime şöyle yazardı: Open Subtitles كُلّ سَنَة كنا نَقِف قُرْب ذلك الباب وكُلّ سَنَة كان يكتب في يدي
    ve her yıl onlardan on yılda bir milyar insanın hayatını olumlu bir şekilde etkileyecek bir şirket yada ürün yada hizmet başlatmalarını istiyoruz. TED وفي كل سنة نطلب منهم بدء شركة أو منتج أو خدمة والتي من الممكن أن تؤثر إيجاباً على حياة البلايين من الناس خلال عقد.
    ve her yıl eğitimi iyileştirmek için yüzlerce girişim gerçekleşiyor. TED وهناك مئات المبادرات في كل عام في محاولة لتحسين التعليم.
    10 küçük makarna kasesi ve her birinin üzerinde değişik bir spagetti sosu. TED عشرة أطباق صغيرة من المكرونة, كل طبق مضافا إليه نوع مختلف من الصلصة.
    Özgürlük, herhangi bir gruba bağlı olarak görülmeden her türlü grubu ziyaret edebilmem ve her birinde kendimi bulabilmemdir. TED الحُرية تعني أنني ربما لا يتم تعريفي كأي مجموعة واحدة، لا أن بإمكاني زيارة وإيجاد نفسي في كل مجموعة.
    Ben yirmi yıldır sağlık sistemindeyim ve her gün bu sistemin ne kadar bozuk ve eski olduğuna şahit oluyorum. TED أنا أعمل في مجال الرعاية الصحية منذ أكثر من 20 عاماً، وأشاهد كل يوم كم هي محطمة وقديمة أنظمة مستشفياتنا.
    Bir yemek kamyonunda bir hizmet başlattı ve her gün yerini değiştirdi. TED أطلق خدمة، في هذه الحالة عربة طعام، وغيَّر الموقع في كل يوم.
    Eskiden çayırlar, ormanlar, çayır çukurları, ördek alanları ve her türden şey vardı. TED كانت اليابسة عبارة عن براري وغابات ومستنقعات ومناطق للبط البري وكل أنواع الكائنات.
    Ve yaşamın, evrenin ve her şeyin nihai sorusunun yanıtı, kesinlikle 42'dir. TED والإجابة على السؤال المطلق حول الحياة والكون وكل شيء هو بالتأكيد 42.
    Siyahi okullar için elden düşme kitaplarımız ve her şey elden düşme olsa da kitap büyük bir ihtiyaçtı. TED وعلى الرغم من أن الكتب التي كانت بحوزتنا قديمة ومُنحت لمدارس السود وكل شيء قديم ومستعمل، كان احتياجًا عظيمًا.
    Bir araya gelip konuşmalıyız günler, program ve her şey hakkında. Open Subtitles علينا أن نجتمع ونتحدث عن التواريخ وجداول المواعيد وكلّ شيء، أتفهمينني؟
    Bizim 21. yüzyıldaki durumumuz: sırt ağrısı, boyun ağrısı, her yerimiz ağrıyor Çünkü biz stresliyiz ve her zaman gerginiz. TED وكلّ ضغوطات الجسد. إنه مرض القرن 21: آلام في الظهر، في العنق، في كل مكان. لأننا متوتّرون طيلة الوقت.
    Bay Goodman'ın ve sizin aileniz yaralanmalardan haberdar edildi ve her şey yolunda. Open Subtitles والدا السّيدِ غودمان ووالداك كَانَا قد ابلغا عن إصاباتِكِ وكُلّ شيء قد تم التكفَل به
    ve her soruya, açık ve net cevaplar vermek gerek. Open Subtitles ولكل سؤال لا بد أن يكون له إجابة واضحة وصادقة
    Ama evliliğimizde zor zamanlar geçirdik ve her zaman paçayı kurtardık. Open Subtitles لكن زواجنا دخل بمراحل صعبة كثيرة ، ودائماً ما نخرج منها
    Son 20 dakikadır, O'nun eli sikime sarılı ve her havaya girdiğimde siz kahrolası suratsızlardan biri gelip zevkimi kaçırıyor. Open Subtitles منذ الـ 20 الدقيقة الأخيره وهذه الفتاة تحاول مداعبة قضيبي وكلما أنا على وشك أن أبلُغ النشوة تأتي وتشتت تفكيري
    Benim davam 28 gün sürdü ve her Allah'ın gününde o şerefsizin yüzüne bakmak zorunda kaldım, ve o tokmağını her vurduğunda beni sikmesi için jüriyi yönlendirdi. Open Subtitles تعلم، استمرَت مُحاكمتي 28 يوماً و كُل واحِد من تلكَ الأيام كانَ عليَّ أن أُحدقَ بوجهِ تلكَ العاهرة
    ve her birinde bizim bir versiyonumuz var. Open Subtitles عالم موازٍ كعالمنا بالضبط وفي كلّ عالم منها، يوجد أشباه لنا
    ve her zamanki gibi resmi raporumuz yayınlanacak tam bir soruşturmadan sonra. Open Subtitles وكالعادة سوف نطلعكم على تقريرنا الرسمي بعد إجراء تحقيق دقيق
    Evet, söyledim. ve her zamanki gibi beni onda da geçtin. Open Subtitles نعم قد فعلت وكالمعتاد لقد إخترت أفضل شخص
    Her gün burada ölüyorsun ve her şey yeni baştan başlıyor. Open Subtitles كلّ يوم تموت في هنا و كلّ يوم يبدأ من جديد.
    Veznedarlar her gece aranıyor ve her yerde güvenlik kameraları var. Open Subtitles لأن أمناء الصندوق يفتشون يومياً وهناك كاميرات مراقبة في كل مكان.
    Seni her zaman ve her yerde dövebilirim. Anlıyor musun? Open Subtitles استطيـع ان اهزمكِ في أي وقت وأي مكان ، حسنــاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد