ويكيبيديا

    "ve kadınlar" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • ونساء
        
    • والنساء
        
    • والمرأة
        
    • و نساء
        
    • والنِساء
        
    • و النساء
        
    • والنِساءِ
        
    • و المرأه
        
    • نساء ورجال
        
    İki yıl önce emekli oldu ve tek evimizi mahallemizdeki kızlar ve kadınlar için okula dönüştürdü. TED تقاعدت أمي قبل سنتين، لتحول منزلنا إلى مدرسه لفتيات ونساء حيِنا
    Toplumlarında herkes, erkekler ve kadınlar, cinsel olarak tamamen bağımsız. TED في مجتمعهم, كل واحد, رجال ونساء, مستقلين تماما عن طريق الاتصال الجنسي
    Evet, bu erkek ve kadınlar bana göre gösterinin yıldızlarıydı. TED نعم، بالنسبة لي كان هؤلاء الرجال والنساء هم نجوم العرض.
    uyuşturucu bağımlılığı, fahişe işletmeciliği... ve kadınlar ve beraberinde herşey. Open Subtitles أُدمن المخدرات و أُروّج للدعارة والنساء وكل ما يتعلق بهذا
    Erkekler gevezelik ederler ve kadınlar sıçrarlar... Her zaman olduğu gibi Open Subtitles ما زلت تقول هذه الترهات عن الرجل والمرأة كما هي عادتك
    Erkekler ve kadınlar buraya kafalarını boşaltmak ve sağlıklarını korumak için gelirler. Open Subtitles رجال و نساء يأتون لهذا السبا لكي يصفو ذهنهم و يريحوا أجسامهم
    Fakat dünyanın her tarafında, dürüst erkekler ve kadınlar görünmeyen düşmanla karşılaşmak için kalktı. Open Subtitles لكن في كافة أنحاء الأرضِ،' الرجال والنِساء يَرتفعُوا لمُوَاجَهَة العدو الغير مرئيِ'.
    Örneğin bir işletme iflas ettiğinde erkekler ve kadınlar farklı tepkiler gösterir. TED فمثلا، تكون ردات فعل الرجال و النساء مختلفة بعد إخفاق مشروع ما.
    Şimdi, hepimiz bunlara sahibiz, erkekler ve kadınlar ve bunlar meme ucunun etrafındaki küçük çıkıntılar ve eğer emziren bir kadınsanız bunlar salgı salgılamaya başlar. TED الآن، جميعنا نتوفر عليها رجالا ونساء وهذه هي المطبات الصغيرة حول الحلمة، وإذا كنتي امرأة مرضعة، تبدأ في الإفراز.
    Onların, yükseldiği ve gece yarısının, sürdüğünü vur ve kadınlar saçlarını yatırır. Open Subtitles إطلاق النار عليهم. ومطاردتهم في منتصف الليل ونساء يشددنا شعورهنّ
    Toplumdan uzaklaştırıldıktan sonra yitip giden güçlü erkekler ve kadınlar tanıdım. Open Subtitles عرفتُ رجال ونساء أقوياء ضعفوا بعد أن صاروا منبوذين
    Hepsi sağlıklı erkek ve kadınlar, adli patolojiye göre hastalıksız dokular. Open Subtitles رجال ونساء جميعهم ذوي أعضاء سليمة وغير مريضة... من الناحية الشرعيّة...
    Nijerya'da öldürülen erkek ve kadınlar, uzun süredir kapılarını dünyaya kapalı tutan bir ülke adına iyi niyet göstergesi bir programın parçasıydılar. Open Subtitles أولئك الرجال والنساء الذين قتلوا في نيجيريا , كانوا جزءاً من مهمة ذات نوايا حسنة من دولة تاهت طويلاً في غياهب الظلام
    Women Are Heroes her toplulukta yeni bir dinamik oluşturdu, ve kadınlar bu dinamiği biz gittikten sonra da korudu. TED النساء بطلات اوجد حراكا جديدا في كل من المجتمعات, والنساء ابقين الحراك عقب رحيلنا.
    ABD'de, Afrikalı Amerikalı işçiler, göçmenler ve kadınlar büyük ölçüde hariç tutuldu. TED ففي أمريكا تعرض العمال السود والنساء والمهاجرين إلى الاستثناء بشكل واسع.
    Erkekler her şeyle sevişmek ister ve kadınlar da o kadar ilginç değildir. Open Subtitles الرجل يريد إقامة علاقة مع كل شيء والمرأة ليست مهتمة فقط
    Erkekler ve kadınlar arasındaki ilişkiler sevgi ile ilgili olmalı, Gordon. Sadece fiziksel yakınlaşma değil. Open Subtitles العلاقة بين الرجل والمرأة يجب أن تكون عن الحب, ليس فقط علاقة جسدية.
    Ama tarihe baktığında bütün büyük adam ve kadınlar düşmanları ile anılırlar. Open Subtitles لكن انظر بالتاريخ دائماً ما تم تبجيل أعظم رجال و نساء العالم من قبل أعدائهم.
    Erkekler ve kadınlar kör oldu, Müfettiş. Ve şimdi o burada. Open Subtitles هناك رجال و نساء فقدوا بصرهم أيها المحققون و الآن ها هو ذا
    Bilirsin, siyahlar siyahtı ve kadınlar bedenlerinden memnundu. Open Subtitles تَعْرفُ، سود كَانوا سودَ، والنِساء تَمتّعنَ بحجمِهم. شاهدْ؟
    Yahudi kalifiye işçiler için standart SS ücreti... günde yedi Mark, vasıfsız işçiler ve kadınlar için beş Marktır. Open Subtitles الاجر المثالي للعامل اليهودي الماهر طبقا للنازية هو 7 ماركات في اليوم و 5 ماركات للغير ماهر و النساء
    Onlar her şeyi yok etmek istiyorlar. Erkek ve kadınlar arasında iyi ne varsa. Open Subtitles يُريدونَ تَحْطيم كُلّ شيءِ ذلك جيدونُ بين الرجالِ والنِساءِ.
    Tüfekler ve kadınlar unutulmuş bir şey ama dayanabilir. Open Subtitles البندقية و المرأه يمكن مقاومة كل شيء عدا نسيانهما
    Burada sadece yaşlılar ve kadınlar var. Terörist yok. Open Subtitles فقط نساء ورجال مُسنه ، ولا يوجد أى إرهابيون

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد