O zaman söyle bana, sen ve karın köpek stili falan mı yapıyorsunuz? | Open Subtitles | إذا اخبرني , أنت وزوجتك تفعلون مثل الكلب , ام ماذا ؟ |
2020 yılında, sen ve karın Tess Morgan tarihin akışını değiştiren Parçacık Hızlandırıcıyı başarıyla çalıştırıyordunuz. | Open Subtitles | في عام 2020، أنت وزوجتك أطلقت بنجاح معجل الجسيمات التي غيرت مجرى التاريخ. |
Bu arada sen ve karın her şey normalmiş gibi davranmalısınız. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه أنت وزوجتك يجب أن تتصرفا كما لو كل شيء طبيعي ولا تناقش هذا مع أي شخص |
Sen ve karın açık fikirli misiniz? | Open Subtitles | توقف عن هذا. هل أنت و زوجتك منفتحوا التفكير؟ |
Curtis ve karın arka bahçem için bana yardım ediyorlar. | Open Subtitles | ..كورتس و زوجتك يقومون بزراعة حديقتي لأن زوجتك |
Evet, göğüs ve karın bölgelerinde don yanığı var. | Open Subtitles | أجل، حروق تجميدية خلال منطقة الصدر والبطن. |
Bütün masraflar, birinci sınıfta yolculuk ve konaklama. Senin ve karın için. | Open Subtitles | كل النفقات سفر درجة أولى وسكن أنت وزوجتك |
Sen ve karın hakkında yazdıkların doğru mu? - Çocuk yapmaya mı çalışıyorsunuz? | Open Subtitles | وهل هذا صحيح أنك وزوجتك تحاولان الأنجاب؟ |
Biraz daha hemoglobin, ve karın olacak bana gelin. | Open Subtitles | الآن بعض من الهومجلوفين ، وزوجتك سوف تنساك |
ve karın bugün saat 11'de Carrera'da alışveriş yapıyordu | Open Subtitles | وزوجتك كانت تتسوق في كاريرا الساعة الحادية عشر |
2020 yılında, sen ve karın Tess Morgan tarihin akışını değiştiren Parçacık Hızlandırıcıyı başarıyla çalıştırıyordunuz. | Open Subtitles | في سنة 2020، أطلقت أنت وزوجتك المسرع الجزيئي الذي كان طفرة في التاريخ |
Sen ve karın için her şey bitti. | Open Subtitles | انتهى أمرك أنت وزوجتك. سأحرص على تحقيق ذلك. |
Hapis cezasının teciline karşılık sen ve karın evliliğinize son vermemeniz durumunda eyaleti terk etmek zorundasınız. | Open Subtitles | الآن مقابل تعليق عقوبة السجن، أنت وزوجتك.. ما لم تقررا إنهاء الزواج، ستُجبران على مغادرة الولاية. |
Sonra iki oğlan olur ve karın bir tane de kız ister. | Open Subtitles | ثم يصبح عندك ولدان وزوجتك تريد فتاه |
Sen ve karın, birbirinizle daha çok konuşmalısınız. | Open Subtitles | أنت وزوجتك تحتاجان أن تتكلما أكثر |
ve karın evde yalnız. Çokça. | Open Subtitles | وزوجتك في المنزل وحدها , كثيرا |
Bana şunu söyle. Sen ve karın nasıl böyle iyi anlaşıyorsunuz? | Open Subtitles | أخبرني شيئاً, كيف فعلتم ذلك أنت و زوجتك بالطريقة الصحيحة؟ |
Numaranı aradım ve karın buranın adresini verdi. | Open Subtitles | اتصلت على رقمك و زوجتك اعطتني هذا العنوان |
Sen ve karın burada yaşıyordunuz ve başkalarının kendi paralarını kazanma şanslarını mahvediyordunuz. | Open Subtitles | أنت و زوجتك كنتما تعيشان هنا و تقتلون فرصة كل شخص أخر من جني بعض المال لأنفسهم |
Bir taraftan, çok gizemli bir kalp ve karın sorunun var. | Open Subtitles | بالواقع من ناحية، لديكِ مشاكل غامضة بالقلب والبطن |
- Ağaçlar, kayakçılar ve karın olduğu bir noel kartına benziyor. | Open Subtitles | نجاح باهر، ويبدو وكأنه بطاقة عطلة... ... مع شجرة في منتصف والمتزلجين والثلج. |
Göğüs ve karın kısmına daha başlamadım bile ama şimdiden söyleyecek çok şeyim var. | Open Subtitles | أنا ما بدأت حتى على الصدر و البطن وأنا سيكون عندي أكثر لإخبارك ثمّ. |
35 yaşında, kadın. Ateşi ve karın ağrısı var. | Open Subtitles | امرأة تبلغ 35 عاماً لديها حرارة وألم بالبطن |