O ve oğlu, sadece kuşların ve tanrıların yapabildiği gibi hapishaneden uçup gideceklerdi. | TED | يمكنه أن يطير هو وابنه بعيدًا عن سجنهما فقط كما تستطيع الطيور أو الآلهة أن تفعل. |
O, savaştan kurtuldu ama eşi ve oğlu öldü. | TED | قد نجا من الحرب، لكن توفي كلٌ من زوجته وابنه. |
Bir park yerinde baba ve oğlu silah zoruyla kaçırılmışlar. | Open Subtitles | تم خطف اب و ابنه للتو من مرأب بتهديد السلاح |
Baba ve oğlu acil servis olay yerine ulaştığında ölmüştü. | Open Subtitles | الأبّ وإبنه كانا ميتين عندما وصل الإسعاف. |
Cariye ve oğlu hakkında bana anlattığın hikayedeki, sensin, öyle değil mi? | Open Subtitles | القصة التى رويتها لى عن محظية الملك وابنها أنه أنت؟ صحيح؟ |
- Güvenemezsin. Ama güvenmezsen, bu kadın ve oğlu ölecekler. | Open Subtitles | لايمكنك، لن إن لم تثق بي فهذه المرأة وإبنها سيموتون. |
Şehrin doğusundaki sığır çiftliklerini? Belden ve oğlu. | Open Subtitles | حقول الماشية شرق المدينة ملك "بيلدين" و أبنه |
Bu Bay Richard Sherman, karısı Helen, ve oğlu Ricky. | Open Subtitles | إنه السيد (ريتشارد شيرمان) و زوجته (هيلين) و إبنه (ريكي) |
Elbette, yaşIı Gregor ve oğlu genç Gregor vardı. Genç Gregor yaşIı Gregordan daha yaşIıydı. | Open Subtitles | وكان هناك جريجور الكبير وابنه جريجور الصغير. |
Bu, sığır bakıcımız Lasse Karlsson ve oğlu Pelle. | Open Subtitles | هذا هو عامل الاسطبل لدينا، لاسي كارلسون وابنه بيلي أهلا. |
On İki Maymun ile ünlü virolog ve oğlu arasındaki ilişkiyi saptadın. | Open Subtitles | لقد اتصلت بجيش القرود الاثنا عشر عن طريق عالم فيروسات وابنه |
On İki Maymun ile ünlü virolog ve oğlu arasındaki ilişkiyi saptadın. - Şimdi görevi başkaları devralacak. | Open Subtitles | لقد اتصلت بجيش القرود الاثنا عشر عن طريق عالم فيروسات وابنه |
Karısı Madhu ve oğlu Lakshman Darjeeling'de yaşıyorlar. | Open Subtitles | لكنّ زوجته مادو و ابنه لاكشمان يعيشان في دارجيلينج |
Uh... Bert Aframian ve oğlu, Hector. İki kart anlaşma dışında. | Open Subtitles | أوه , بيرت أفراميان و ابنه , هكتور أحرزنا بطاقتين خارج الصفقة |
Bugün Amos Jensen ve oğlu Karl Fredrik köpeklerini beslemek zorunda. | Open Subtitles | اليوم, آموس ينسن وإبنه كارت فريدريك عليهما تغذية كلابهما. |
İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından yeniden inşa edilmiş ve daha sonra insanlar tekrar Kâbe'nin amacını unutmuşlardır. | Open Subtitles | ثم أعادَ بنائها إبراهيم وإبنه إسماعيل ثم ثانيةً نَسى الناس سبب وجودها |
Tatlım, kız kardeşim ve oğlu bir süre bizde kalabilirler mi? | Open Subtitles | عزيزي، كيف تشعر إن سكنت أختي وابنها معنا لبعض الوقت؟ |
Üç yıl önce, bir anne ve oğlu acımasızca öldürüldü. | Open Subtitles | قبل ثلاث سنوات، تم إطلاق النار على أم وابنها بدمٍ باردٍ |
Kraliçe naibi ve oğlu şartlarımı kabul ederse barışı sağlarım. | Open Subtitles | إذا وافقت عليها الملكة وإبنها ، سأعطيهم الأمان |
Ve o gece Michael, kardeşi ve oğlu Vadedilmiş Topraklar'a gitti. | Open Subtitles | و هذه الليلة, (مايكل) و أخيه و أبنه -وصلوا إلى "أرض الوعد " |
Karısı ve oğlu Maine'deyken bu canavar New York'lu kızları korkutuyor. | Open Subtitles | بينما زوجته و إبنه في ولاية (ماين) هذا المتوحش يهاجم الفتيات |
Baba ve oğlu babasının inşaat şirketinde çalışıyor. | Open Subtitles | الزوج و الابن يعملان في شركة البناء الخاصة بالأب |
Yaşlı adam bana tecavüz etti ve oğlu da hamile bıraktı Sonuçta hiç bir şey olmadı çünkü bebek öldü. | Open Subtitles | الجد قام بإغتصابى وولده جعلنى أحمل كل شىء إنتهى لأن الطفل مات |
Bunlar şartlarımdır. Kraliçe Regent ve oğlu bunları kabul ederse onlara huzur veririm. | Open Subtitles | هذه هي شروطي إذا ما قبلته الملكة وأبنها فسأعطيهم السلام |
Sakin Rover yaşam tarzınızı bir kenara bırakın çünkü yeni arkadaşınız Simpson ve oğlu'nun Kuvvet İksiri. | Open Subtitles | إقفل على القرصان في السقيفة ..لأن الرجل لديه أفضل صديق جديد منشط سيمبسون والإبن المنعش |
Hayatı boyunca bir eşi ve oğlu olsun istedi. | Open Subtitles | لمْ يحلم سوى بأن تكون له زوجة و ابن |
Murphy'nin karısı ve oğlu vardı. Onlara ne oldu? | Open Subtitles | لدى "ميرفي" زوجة و وإبن ماالذي حدث لهم ؟ |
Sadece Robert ve oğlu Charlie kaldı. | Open Subtitles | أعلم عن افلاسهم روبرت وأبنه تشارلى |