ve uzun zamandır düşünülenlerin aksine bunlar sadece törensel merkezler değil, gerçek şehirler. | Open Subtitles | وعلى النقيض الذي كا سائد لفترة طويلة لم تكن تلك المراكز الرسمية الوحيدة |
Ayrıca hükumet için çalıştığımı ve uzun süre uzakta olacağımı söyledim. | Open Subtitles | وأخبرتهم انني أعمل لدى الحكومة وانني سأكون بعيداً عنهم لمدة طويلة |
Geçmiş yedi Noel arifesi kadar ağır ve uzun olacak. | Open Subtitles | كانت ثقيلة وطويلة كتلك السبع سنوات الماضية |
Ağaçlar sevimli karanlık ve uzun ama sözlerimi hep tuttum ve uyumadan gidilecek yollar var unutma Nikulin, uyumadan gidilecek yollar var. | Open Subtitles | الغابة رائعة، مظلمة وعميقة لكني لدي وعود يجب أن أفي بها وأميال أقطعها قبل النوم تذكر,نيكولين وأميال أقطعها قبل أن أنام |
Çiftçilerin en iyi dostu. Koyunları ve uzun buğday tafrasının yanında. | Open Subtitles | أفضل صديق المزارعين، بالقرب من الأغنام و حقل القمح طويل القامة. |
Bu durum kısa vadeli satışları tehlikeye atmış olabilir; ama, paylaşılan değerlere dayalı, devamlı ve uzun vadeli bir bağlılık da oluşturmuştur. | TED | قد يكون يؤثر على المبيعات في المدى القصير، لكنه يبني ولاء دائم وطويل الأجل استناداً على القيم المشتركة. |
Ekip onu etkin kılmak için gerçekten odaklandı, bataryalar küçük, hafif ve uzun ömürlü. | TED | وركّزَ الفريق حقًا على جعلها فعّالة، بحيث تكون البطاريات صغيرة وخفيفة وتستمر لفترةٍ أطول. |
Arka koltukta kan izi ve uzun, siyah bir saç bulduk. | Open Subtitles | وجدنا دمّاً جافّاً ، وشعرة إنسان طويلة وداكنة في المقعد الخلفي |
İnsanların kısa dönem kâr heveslerine ve uzun dönemde alacakları sonuçları umursamamalarına güveniyorlar. | Open Subtitles | أنه يعتمدون على البشرية لأخذ منافع قصيرة الأمد، تجابهها تبعات وخيمة طويلة الأمد. |
Onlar uzun menzilli roket atarlarlara ve uzun namlulu silahlara takılan ekipmanlar. | Open Subtitles | هذه مجهزة بقاذفات الصواريخ بعيدة المدى. وأيضا مع الأسلحة ذات سبطانة طويلة. |
ve uzun süre izlenmeye olan korkuma rağmen, Sözel şiir fikrinden büyülenmiştim. | TED | وعلى الرغم من خوفي من ان ينظر الي من حولي فترة طويلة كنت مفتونة بفكرة إلقاء الشعر |
Artık hayalgücünün ve uzun vadeli planlamanın beyin devrelerini biliyoruz. | TED | ونحن نعلم الأن دورة المخ الخاصة بالخيال و الخطط طويلة المدى |
Zaten hayatı çirkin, hayvani ve uzun olarak tanımlıyor. | Open Subtitles | فهو أساساً مؤمن أن الحياة قذرة، ووحشيّة، وطويلة |
Onlara mutlu ve uzun bir mutluluk dilerim. | Open Subtitles | أريد أن أتمنى لهم حياة زوجية سعيدة وطويلة أنت ووالدك مقربين للغاية، صح؟ |
Zor olduğunu biliyorum, ama güzel ve uzun bir hayatı oldu. | Open Subtitles | أعلم أن الامر صعب , لكنه عاش حياةً طيبه وطويلة . |
Ağaçlar sevimli, karanlık ve uzun ama sözlerimi hep tuttum ve uyumadan gidecek yollar var unutma Sobolev, uyumadan gidilecek yollar var. | Open Subtitles | الغابة رائعة، مظلمة وعميقة لكني لدي وعود يجب أن أفي بها وأميال أقطعها قبل النوم |
Ağaçlar sevimli, karanlık ve uzun ama sözlerimi hep tuttum ve uyumadan gidilecek yollar var unutma Guriyeva uyumadan gidilecek yollar var. | Open Subtitles | الغابة جميلة,مظلمة وعميقة لكن هناك وعود يجب أن أفي بها وأميال أقطعها قبل النوم |
Ağaçlar sevimli, karanlık ve uzun ama sözlerimi hep tuttum ve uyumadan gidilecek yollar var... | Open Subtitles | الغابات جميلة,مظلمة وعميقة لكني لدي وعود يجب أن أفي بها وأميال أقطعها قبل النوم |
Gerçek bir centilmen ve uzun zamandır böyle biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | رجل رقيق ولم أقابل شخص مثله منذ وقت طويل جدا |
Gerçek bir centilmen ve uzun zamandır böyle biriyle tanışmamıştım. | Open Subtitles | رجل رقيق ولم أقابل شخص مثله منذ وقت طويل جدا |
Bildiğiniz gibi Peki, l've uzun süre bunun için daha hazır olmuştur. Hey! | Open Subtitles | حسناً ، كما تعلم ، لقد كنت أكثر من مستعدة منذ وقت طويل |
Fakat hastalar sonuçları görmeden tedaviyi sıkıcı, gereksiz, karmaşık ve uzun buluyor. | TED | لكن المرضى يشعرون بأن العلاج الطبيعي ممل ،ومخيب للأمل ،ومقلق وطويل قبل أن يروا النتائج. |
Günümüzde palyatif bakımla ilgili tüm veriler insanların daha kaliteli ve uzun yaşadığını gösteriyor. | TED | كل الأدلة التي تتعلق بالرعاية التلطيفية في هذه الأيام توضح باقناع أن الناس يعيشون بشكل أفضل ويعيشون حياة أطول. |
"Devriye"ler olarak... dayanıklılık ve uzun ömürlülük sizin için çok önemli olmalı. | Open Subtitles | كمواطنون في دوريةِ... التحمّل وطول العمر يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مهمَ جداً إليك. |
Resesyonu o doğurmadı ama daha kötü ve uzun sürmesine sebep oldu. | Open Subtitles | هو لم يسبّب الركود الاقتصادي لكنّها جعله أسوأ، وأطول |