verdiğiniz adresten bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | لا يوجد أي شقة في العنوان الذي أعطيتني اياه |
O halde son olarak polise verdiğiniz... detaylı ifade... yanlıştır. | Open Subtitles | حسناً إذاً الإفادة الثانية التى أعطيتها للشرطة كانت غير صحيحة؟ |
Zayıf zihinli olanlar ilaçlarınız ve bize verdiğiniz eğitim sayesinde o şekilde kalacaklar. | Open Subtitles | العقول الأضعف بيننا ...ستبقى على ذلك الطريق شكرا لأدويتك... والتدريب الذي أعطيته لنا |
Fern'le yaptığımız buluşmadan sonra bana verdiğiniz kağıtları hatırlıyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | هل تذكرون الأوراق اللتي أعطيتموني إياها بعد لقاءنا مع فيرن ؟ |
Bunu sizinle paylaşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. | TED | شكرا لكم على إعطائي الفرصة لمشاركة هذا معكم. |
Bize verdiğiniz numaraları aradık, üçünde de telesekreter çıkıyor. | Open Subtitles | ما سميناه الأرقام التي أعطيتنا إياها لديك بريد صوتي لكلّ ثلاثة |
İşiniz hakkında verdiğiniz bilgilerin üzerinden geçtiğim için sizin buraya gelmenizi istedim. | Open Subtitles | لقد طلبت منك المجئ إلى هنا لأننى كنت أقوم بدراسة المعلومات التى قدمتها عن عملك |
Beni yataktan kaldırıp bu haberi verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لإبعادني عن السرير لإعطائي الأخبار. |
Burada Londra Emniyet Müdürlüğü'nden bir telgraf var. Emily Arundel'e verdiğiniz ilacın içeriğinin analizi. | Open Subtitles | معى هنا تلغراف من اسكوتلانديارد يخبرنى بنتيجة تحليل الدواء الذى اعطيته للسيدة ايميلى |
Orban'ın yurttaşları adına, bana ve halkıma verdiğiniz deneyim için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | نيابة عن مواطنين أوربان أحبّ ان أشكركم للتجربة التي أعطيتني وإلى ناسي |
Bana verdiğiniz kozmetik ürünü kavanozlarından aldığım bütün parmak izleri, bir tek kişiye ait. | Open Subtitles | رفعت جميع البصمات من كل المواد التجميلية التي أعطيتني إياها وهي من شخص واحد فقط |
Biraz önce verdiğiniz ifadeden emin olduğunuz kadar emin misiniz? | Open Subtitles | أمتأكد كتأكدك من الشهادة التي أعطيتها للتو؟ |
Ne tür bir adamdır? verdiğiniz bilginin dışında. | Open Subtitles | أي نوع من الرجال كان هو بجانب المعلومات التي أعطيتها لي للتو ؟ |
Size pille ilgili birkaç soru soracağım zira ikimiz de adamlarıma verdiğiniz pilin sahte olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | لدي بضعة أسئلة لكِ حول البطارية بما أن كلانا يعرف أن ما أعطيته لرجالي كان مزحة. |
Nakil kayıt bürosuna verdiğiniz numara arıyor. | Open Subtitles | هذا هو الرقم الذي أعطيته لسجلاّت زراعة الأعضاء |
Büyücü olarak kaydınız da bana verdiğiniz isimlerle, öyle değil mi? | Open Subtitles | وأنتما مسجلتان كساحرتان تمارسان السحر بنفس الأسماء الاتي أعطيتموني إياها؟ |
Bunu size anlatmam için bana fırsat verdiğiniz için teşekkür ederim. - Çok memnun oldum. | Open Subtitles | شكرا لك على مقابلتي، و إعطائي هذه الفرصة |
Hepsi bana verdiğiniz kimliklerle uyumlu. | Open Subtitles | جميعها تتطابق مع الهوية التي أعطيتنا إياها |
Bana verdiğiniz öğüt konusunda haklıydınız. | Open Subtitles | أريدك أن تعلم بأنك كنت محقاً فى النصيحه التى قدمتها لي |
Bana bu kadar çok değer verdiğiniz için size çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرآ لإعطائي المزيد من النصائح وهذا كثير منك |
Şu geçen gün anneme verdiğiniz zarf. | Open Subtitles | الطرد التي اعطيته لوالدتي في الايام الماضية |
Ve bana verdiğiniz parametrelerle, bu kolay bir görev değil efendim. | Open Subtitles | ومع المتغيرات التي اعطيتني في العمل, هذه ليست مهمة سهلة سيدي. |
Cenaze töreninin bir parçası olmama izin verdiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | أشكركم على إتاحة الفرصة لي أن تكون جزءا من الدفن. |
Kimse sebebini sorgulamaz bana verdiğiniz gibi, bunu ikinci bir şans olarak değerlendirebilirsiniz. | Open Subtitles | لن يضيق أحد على تحركاتك ويمكنك إعتبارها فرصة ثانية مثل التى منحتها لى |
Duş almama izin verdiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | هيه شكرا لسماحك لي إستخدام خلائكم للإستحمام |
Bu gece konuşmama izin verdiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | وأحب أن أشكركم لسماحكم لى بالتحدث الليلة |
Oh, bu arada, son verdiğiniz çiçek için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أوه، بالمناسبة، شكرا لكم على هذا النبات ما قدمتموه لي آخر مرة. |