Büyük bir hastanede neredeyse her şeyden saklanabilirsiniz. vicdanınız dışında. | Open Subtitles | في مستشفي كبير يمكنك أن تخفي كل شيء بإستشناء ضميرك |
Şuan vicdanınız konuşmakta. Bu küçük ses, yanlışı doğrudan ayırmanıza yardımcı olur. | Open Subtitles | هذا ضميرك يتحدث، انه الصوت الصغير الذي يقول لك |
Sizin vicdanınız rahat etsin diye hepimiz öleceğiz, öyle mi Helmsley? | Open Subtitles | قد تكون تسببت في موتنا جميعاً لكن ضميرك مرتاح. |
Umurumda değil. vicdanınız rahat mı? | Open Subtitles | لا أهتم بالترحيب بي، لماذا لديك ضمير مرتاح؟ |
Büyümüş olanları alıyorsunuz çünkü vicdanınız var. | Open Subtitles | الجراء الجديدة من متجر بيع الجراء ستأخذين الكبار منها لأن لدّيكِ ضمير |
Eğer senin vicdanınız ve politikalarınız seninle evlenmeme izin vermez ise, | Open Subtitles | إن كان ضميرك وسياستك لايسمحان لك بالزواج مني |
O yüzden lütfen, vicdanınız ne diyorsa onu söyleyin. | Open Subtitles | لذلك، من فضلك، لا تترددي في قول ما يمليه عليك ضميرك |
Önceki gün karşılaştığımızda vicdanınız hakkında ileri geri konuştum. | Open Subtitles | عندما تقابلنا بذلك اليوم ، وتحدثت بإستخفاف عن ضميرك |
Başaramazlarsa vicdanınız rahat olur. | Open Subtitles | ثم إذا فشلوا فستكون أرضيت ضميرك |
Böylece size açıklarım ve vicdanınız rahatlar. | Open Subtitles | لذلك اسمح لي أن أشرح لك وأريح ضميرك |
Sizi bu gece buraya getiren şey vicdanınız mı? | Open Subtitles | هل هو ضميرك الذى احضرك هنا الليلة ؟ |
Eğer karar Kral lehine çıkarsa vicdanınız feshi kabul edecek mi? | Open Subtitles | هل ضميرك سيوافق على فسخ الزواج أذا كان القرار فى صالح (الملك) ؟ |
- Sadece bir deyimdi. Yoksa konuşan vicdanınız mıydı? | Open Subtitles | أو هل كان كلام ضميرك ؟ |
Sizin vicdanınız, buna izin vermez. | Open Subtitles | لن يسمح لك ضميرك بفعل ذلك |
O halde vicdanınız rahat mı? | Open Subtitles | اذن هل ضميرك خالٍ؟ |